BİLMEDİĞİN KONUYA BİLMİYORUM DEMEK KAYBETTİRMEZ.
Ömer Nasuhi Bilmen şöyle diyor: “Fetva vermek pek mühimdir. Pek büyük manevi mesuliyete sebep olabilir. Sorulan herhangi dinî bir meseleye, o husustaki hükümleri tam olarak bilmeden verilen cevap isabetli olsa bile, din adına büyük bir cürettir. İslâm adına bir iftiradır, şer‘î hükümlere karşı laubali bir harekettir. Müslümanların mukaddesatına karşı bir hürmetsizliktir. İşte bunun içindir ki bir mesele hakkında tam araştırmadan fetva vermeye cüret etmeyi engellemek için birçok dinî emir mevcuttur. Nitekim bir âyet-i kerimede, ‘Bilmediğin bir şeyin arkasına düşme, hakkında hüküm verme! Şüphe yok ki kulak, göz, kalp, bunlardan her biri kendisinden, kendisiyle sahibinin işlediği şeyden sorumlu olacaktır’ (İsrâ 17/36) buyrulmaktadır.” O halde olgun bir mümin bilmediği mesele hakkında ileri geri konuşmamalı, muhakkak bilenlere sorup öğrenmelidir. Sevgili Peygamberimiz de [sallallahu aleyhi vesellem], bilmedikleri şeyler hakkında fetva verenler için, “Fetva vermeye en çok cesaret gösterenler, ateşe atılmaya en cüretli olanlardır” buyurmuştur. Fetva veren kimse bir nevi Allah adına konuşuyor demektir. Sorumluluğu gerçekten çok büyüktür.
Ekleme
Tarihi: 20 Ağustos 2024 - Salı
BİLMEDİĞİN KONUYA BİLMİYORUM DEMEK KAYBETTİRMEZ.
Ömer Nasuhi Bilmen şöyle diyor: “Fetva vermek pek mühimdir. Pek büyük manevi mesuliyete sebep olabilir. Sorulan herhangi dinî bir meseleye, o husustaki hükümleri tam olarak bilmeden verilen cevap isabetli olsa bile, din adına büyük bir cürettir. İslâm adına bir iftiradır, şer‘î hükümlere karşı laubali bir harekettir. Müslümanların mukaddesatına karşı bir hürmetsizliktir. İşte bunun içindir ki bir mesele hakkında tam araştırmadan fetva vermeye cüret etmeyi engellemek için birçok dinî emir mevcuttur. Nitekim bir âyet-i kerimede, ‘Bilmediğin bir şeyin arkasına düşme, hakkında hüküm verme! Şüphe yok ki kulak, göz, kalp, bunlardan her biri kendisinden, kendisiyle sahibinin işlediği şeyden sorumlu olacaktır’ (İsrâ 17/36) buyrulmaktadır.” O halde olgun bir mümin bilmediği mesele hakkında ileri geri konuşmamalı, muhakkak bilenlere sorup öğrenmelidir. Sevgili Peygamberimiz de [sallallahu aleyhi vesellem], bilmedikleri şeyler hakkında fetva verenler için, “Fetva vermeye en çok cesaret gösterenler, ateşe atılmaya en cüretli olanlardır” buyurmuştur. Fetva veren kimse bir nevi Allah adına konuşuyor demektir. Sorumluluğu gerçekten çok büyüktür.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.