Tasavvuf yolunu tutan ve tarikata girenler diğer müslümanları küçümseyemezler. Zira kibir haram, tevazu farzdır. Tasavvuf yolu ince bir yoldur ve bu yolda ehliyetli, kâmil bir rehbere ihtiyaç vardır. Her şey erbabından öğrenilirse doğru öğrenilmiş olur.
Tasavvuf ince ve uzun olduğu kadar zor ve tehlikeli bir yoldur. Çok kârlı olan bir işin riski de çoktur. Onun için bu yola giren kimse, şeytan, nefis, benlik, şöhret, menfaat gibi tehlikelerin ve yalancı cazibenin çok olduğu bu yolda gayet ihtiyatlı ve son derece dikkatli olmalıdır. Derecesi ne kadar yüksek olursa olsun bir veli günah işleyebilir. Peygamberlerden başkası günahsız değildir. Ancak günah işleyen veliler günahta ısrar etmezler, ederlerse veli sıfatını kaybederler.
Fâsık ve fâcir (günahkâr) bir kişi özel anlamda veli, yani Hak dostu olamaz. Dinin açık hükümlerine, emir ve yasaklarına bağlı olmak esastır. Bu olmadan tasavvuf da olmaz.