Dinin hükümleri açıktır. Her yönüyle tam ve eksiksizdir. Geriye bu yüce dini yaşayarak olgunlaşmak, güzel ahlâkı hâkim kılarak insan onuruna yaraşır bir hayat yaşamak kalmıştır. Dinimizin mükemmelliğine rağmen bizlerin yanlış mecralarda ömür tüketmesi nefsimizin kötülüğe meyilli olmasından kaynaklanıyor.
Kötülüğe olan meylimiz dini yaşamakla elde edilecek büyük faydaya ulaşmamızı engelliyor. O halde nefsin terbiye edilmesi, kötülüğe meylin giderilmesi gerekiyor. Evet, dinimizde hiçbir eksiklik yoktur. Ama insan dine uymazsa ne faydası olur. Namaz bahsini yüz kitap yazacak kadar bilsek bile namaz kılmadıktan sonra ne faydası olacak.
Allah’ı gerçekten bilmek, sabahlara kadar süren ilahiyat tartışmalarıyla değil, O’nun emirlerine uymakla olur. İman bahsi açısından Allah’ı bilmek ayrı, emirlerine uymak ayrıdır. İman yönüyle Allah’ı bildim diyen mümindir, müslümandır. Ama Allah’ı bildim, anladım diyenin samimiyeti ve olgunluğu emir ve yasaklara ne ölçüde uyduğuna bağlıdır.