Mahalli idareler seçimlerinin yapılmasına sadece 6 gün kaldı. Siyasi partiler son düzlükte saha çalışmalarını ve propaganda faaliyetlerini artırdılar. Seçim çalışmaları denildiğinde ilk akla gelen lider Cumhurbaşkanı Erdoğan. Her gün meydanlarda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı günlerde ise iki miting yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kazandığı seçim başarılarıyla Türk siyasi tarihine adını yazdıran bir lider oldu. AK Parti, 22 yıllık iktidarında neredeyse her 1,5 yılda bir girdiği seçimlerde birinci oldu. Bu sonuçların alınmasında elbette en büyük pay Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait.
Cumhurbaşkanı'nın 40 yıllık siyaset ve seçim tecrübesi, AK Parti teşkilatlarının da etkili ve disiplinli çalışmasını sağlıyor. Zira Erdoğan'ın hem seçmenleri hem de teşkilatları harekete geçirmekte büyük bir başarısı var. Seçim meydanlarına baktığımızda milletle kurduğu güçlü bağın devam ettiği görülüyor.
23 Mart Cumartesi günü yapılan Büyük Ankara Mitingi'nde yağışa ve soğuğa rağmen 200 bin kişinin olması milletle kurulan bu güçlü bağa işaret ediyor. 24 Mart Pazar günü yapılan Büyük İstanbul Mitingi'nde ise 650 bin kişinin katılması yine meydanların dili olarak değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü bir lider olarak gösterdiği performansın yanı sıra Cumhur İttifakı ortaklarının birlikteliği bu gücü daha da artırıyor. Cumhur İttifakı bu dönemde birlikte yola devam ederken muhalefet cephesinin geçen seçimde 6 artı 1 olan masası dağılmıştı. O masadan geriye CHP ve DEM ittifakı kaldı.
CHP adaylarının ve seçmenlerinin DEM'le ittifak konusunda kafaları karışık. Afyon'da kazanırsa DEM'lilere belediye kapısının kapalı olacağını söyleyen de var. Bolu Belediye Başkanı gibi DEM'lilerle aynı kaldırımda bile yürümeyeceğini söyleyen de var. Ekrem İmamoğlu gibi bunları söyleyenlerin 'ya kendine başka iş bulmalarını ya da başka parti bulmalarını' söyleyen de var. PKK terör örgütünün siyasi şubesi oldukları bilinen DEM parti İstanbul'da 22 ilçede, Ankara'da ise 3 ilçede aday çıkarmadı. Yapılan ittifakın adına kent uzlaşısı denildi. Diğer birçok büyükşehirde CHP ile DEM arasında benzer bir ittifak yapıldı. DEM'liler CHP listelerinden meclis üyesi yapıldı. Seçim kazanmak için PKK'nın sesi olan DEM'lilerin Büyükşehir meclislerine girmesine neden olmak CHP seçmenleri tarafından tartışılıyor.
AK Parti adayları daha çok proje ve vaatlerini anlatırken CHP adayları AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden tartışmaları yürütmeye çalışıyor. Zira vaatlerini unutan, verdiği sözlerin önemli bir bölümünü yapamayan, şehrin sorunlarını azaltmak yerine artıran CHP'lilerin kendi oyları seçim kazanmalarına yetmiyor. Bunun için şehrin geleceğine dair vaatler yerine AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden başka kesimlerden oy almaya çalışıyorlar.
Cumhur İttifakı yönettiği belediyelerde bazılarında açık ara olmak üzere birçok yerde zaten kazanabilecek durumda. Cumhur İttifakı, CHP'nin elinde olan ve kazanması zor görünen yerlerde bile etkili adaylarla ve kampanyalarla sonuç alabilecek gibi görünüyor. Mesela İzmir'de Hamza Dağ'ın sürekli halkın içinde olması ve etkili kampanya yürütmesi nedeniyle kazanma ihtimali var. Benzer şekilde CHP'nin elinde olan ve etkili adayların olduğu İstanbul'da Murat Kurum, Ankara'da Turgut Altınok, Antalya'da Hakan Tütüncü, Eskişehir'de Nebi Hatipoğlu, Edirne'de Belgin İba, Adana'da Fatih Mehmet Kocaispir, Mersin'de Serdar Soydan, Aydın'da Mustafa Savaş, Hatay'da Mehmet Öntürk kazanmaları kuvvetle muhtemel adaylar. CHP'nin elindeki belediyelerin ne kadarını koruyacağı, Cumhur İttifakı'nın ise ne kadar yeni belediye kazanacağı bu pazar belli olacak.