Çoğu insan mecbur kaldığı için yalan söylediğini düşünür. Halbuki İbn Sîrîn [rahmetullahi aleyh] şöyle demiştir: “Söz çeşitleri, ahlâkı sağlam bir insanın yalana düşmeyeceği kadar geniştir.” Yalan söylememeye kesinlikle azmettikten sonra içinde bulunduğumuz zor durumlardan kurtulmak için çare aradığımızda bazı çözümler bulabiliriz. İbrahim en-Nehaî [rahmetullahi aleyh] hizmetçisine şöyle derdi: “Görmek istemediğim biri gelirse, evde olmadığımı söyleme. Beni camide aramalarını söyle.”
Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] ve Hz. Ebû Bekir [radıyallahu anh] hicret ederken Hz. Ebû Bekir’i tanıyan ama Peygamber Efendimiz’i tanımayan birilerine rastladılar. Bu adamlar Hz. Ebu Bekir’e, “Yanındaki kim?” diye sordular. Hz. Ebû Bekir, “Benim kılavuzumdur” dedi.
Eğer Peygamberimiz olduğunu söyleseydi kötülük yapacaklardı. “Kılavuzumdur” diyerek de yalan söylememiş oldu. Çünkü kılavuzların en büyükleri peygamberlerdir. İnsanlara hak yolu gösterenler onlardır.