Hilim, intikam almaya gücü yettiği halde öfkeye sebep olacak söz ve davranışlara kızmamak, tahammül göstermektir. Rıfk ve lutuf ise işlerde zorluk göstermemek, yumuşak davranmaktır. Müslüman, davranışlarında hilim, rıfk ve lutufla hareket etmelidir. Zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı olmalıdır. Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], bu yüce sıfatlarla ahlâklanmış olduğu gibi, ümmetine de aynı şekilde davranılmasını tavsiye etmiştir. Müslüman, insanlar arasında yaşayıp, onlarla muaşeret etmekle; örnek davranışları, hayırlı hizmetleri, hikmetli ve doğru sözleri ile topluma faydalı olmakla mükelleftir. Köşesine çekilip ayrı yaşamak, insanlarla alakayı kesmek doğru değildir. Bütün peygamberler toplumla haşir neşir olmuşlar, onların eza ve cefalarına katlanmışlardır. Onların izinden giden âlim, salih ve sadıklar da aynı şekilde hareket etmişlerdir. Bir mümin bencillikten, tamahkârlıktan, ihtirastan, intikam duygusundan ve şahsî menfaatini öne çıkarma gibi hastalıklardan sıyrılır güzel ahlâklı olursa, o da nebîlerle, velilerle birlikte olma şerefine kavuşur. Böylece hem kendine hem bütün insanlara en büyük iyiliği yapmış olur.