Müslümanlar arasında selâm vermek sünnettir, almak da farzdır. Bir hadis-i şerifte buyrulmuştur ki: “Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Aranızda selâmı yayın. Böyle yaparsanız aranızda sevgi oluşur ve çoğalır.” Selâm vermenin edepleri de şunlardır: Bir topluluğun yanına girilirken konuşulmadan önce “es-selâmü aleyküm” diye selâm verilir. Gençler yaşlılara, binekliler yayalara, yürüyenler oturanlara, arkadan gelenler önden gidenlere selâm verirler.
Bir topluma verilen selâma, “Ve aleykümü’s-selâm” diye içlerinden biri karşılık verirse diğerlerinden selâm alma görevi düşmüş olur. Fakat hiçbiri karşılık vermezse hepsi günahkâr olur. Selâma daha güzel bir karşılıkta bulunarak şöyle de denebilir: “Ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullahi ve berekâtüh.” Başka birinin selâmı iletilirse, “aleyke ve aleyhisselâm” diye karşılık verilir. Karşılık veremeyecek olana, mesela yemek yiyene, Kur’an okuyana, hutbe dinleyene, namaz kılana selâm verilmez.