pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Bu cephede şirketler, zincir marketler, televizyon kanalları, STK’lar, resmi kurumlar neden yok?

Televizyon kanalları, “Çocukları öldür senin yanındayız” diyen kolacı kahveci hamburgerci, deterjancı şirketlere, “Sen çocuk katillerine destek veriyorsun, senin ürünlerinin reklamını almıyoruz” diyemiyor ama halkı boykota teşvik etmekten de geri kalmıyor. Bir yandan soykırımcı şirketlerin reklamları dönüyor sürekli televizyon kanallarımızda diğer yandan reklamlar bitince, “Kahrolsun İsrail” sloganları eşliğinde her akşam ekrana çıkan o aynı yüzlerle Gazze güzellemesine devam ediliyor, çocuklar öldürülüyor diye ağlaşılıyor. Öyle görünüyor ki; Çocuk katilleri ile savaşanlar, sadece Gazzeliler ve boykota sahip çıkan dünyanın merhamet sahibi insanları.   Gerisi yalan. Yan komşum şöyle diyor; Yaşar abi televizyona dalmamak için zor tutuyorum kendimi. Abisi halini görünce anlayıp hemen kumanda ile televizyonu kapatıyormuş. “Sonra kendime geliyorum” diyor. ** Soykırımcı çocuk katilleri boykot etkili olmaya başlayınca televizyonlarda yerli dizilerin içlerine koydurdukları reklamlarla sadece televizyonlara para kazandıracaklar. Başka bir kazançları olmayacak İzliyoruz ama kanmıyoruz. Biz onları tanıyoruz artık. Hem çocuk öldürüyorlar hem çocuk kaçırıyorlar hem çocuk kandırıyorlar hem de çocuklar üzerinden milyarder oluyorlar. Çocukları ve kadınları para kazanmak için kullanılması gereken mal olarak gören insan haysiyetini hiçe sayan aşağılık bir zihniyet bu.   ** Kurduğu fuhuş adasında kandırarak veya kaçırarak küçük yaşta çocukları kendileri gibi aşağılık ve sapık milyarderlere peşkeş çeken Epstein skandalı Türkiye’ye kadar uzandı. Konuyla ilgili bilgi kirliliği de çok yoğun. Son dönemde her konuda olduğu gibi bu skandalda da sapla saman karıştırılmış durumda. Skandala adı karışan bir sürü isim var ama bunların hangisi suça ortak olmuş hangisi farklı amaç ve durumlarda sapık milyarderle yolu kesişmiş belli değil. O yüzden isim vermek de çok doğru değil. Skandalla ilgili doğruluğu teyid edilen bilgilere bakarak konuyu incelediğimizde şöyle bir sonuç çıkıyor. İsrail’le derin ilişkisi olan ABD’li Jeffrey Epstein, bankacılık ve finans sektörlerinden kazanç elde ettiği söylenen bir milyarder.   1974 yılında öğretmen iken dışarıdan gelen cazip bir iş teklifini kabul ederek ayrılıyor. 7 yıl sonra 1981 yılında kendi işini yürütmek üzere şirketten ayrılmasıyla zenginleşme süreci başlıyor. Yine 7 yıl sonra 1988 yılında, net değeri 1 milyar doların üzerinde olan bireylere para yönetimi hizmetleri sunan bir danışmanlık firması olan J. Epstein & Company’yi kuruyor. ** Epstein milyaderliğinin yanı sıra son derece varlıklı kişileri, önde gelen politikacıları ve hatta kraliyet ailesini içeren bir sosyal çevre geliştirmesiyle de tanınıyor. Çevresindeki ünlüleri küçük çocuklardan oluşturduğu fuhuş adasında ağırlıyor ama kimin fuhuş için geldiği belli değil.   ** Epstein’in küçük kız çocuklarını taciz ettiğine dair ilk dava 2005 yılına ait. Palm Beach’te bulunan bir kadının polise başvurarak 14 yaşındaki üvey kızının kendisinden yaşça büyük bir kız tarafından Epstein’ın malikanesine götürüldüğünü iddia etmesi, 20 yıldır dünya kamuoyunun yakından takip ettiği bir çocuk tacizi şebekesi davasının ilk adımı. Epstein, 2008 yılında 18 yaşından küçük bir kişiye fuhuş yaptırmak ve fuhuşa teşvik etmek suçlarını kabul ediyor. Temmuz 2009’da cezaevinden erken tahliye ediliyor. Ancak yeni şikayet ve belgelerle dava seyir değiştiriyor. Yeni isimler ve tanıklıkların eklendiği dava dünya çapında bir taciz şebekesini ortaya çıkarıyor.   6 Temmuz 2019’da Havalimanı’nda tutuklanan Epstein, 10 Ağustos 2019’da cezaevinde asılarak intihar etmiş şekilde ölü bulunuyor. Bu bilgi de net değil. Çünkü intihar eden adamla Epstein birbirine hiç benzemiyor. Epstein’in sağ mı ölü mü olduğu belli değil. ** Bu davanın Türkiye’nin gündemine girmesinin nedeni Epstein’in özet jetini kullanan pilot Nadya Marçinko’nun ifadesinde, Türkiye’den kaçırılan çocuklara yer verdiği iddiası oldu. İddialara göre Marçinko, 17 Ağustos 1999 depremi sonrası Türkiye’den kız çocuklarını ABD’ye kaçırdıklarını kabul etmiş ancak daha sonra sorgulamalarda iddia hakkındaki soruları cevaplamamış.   Yani önce kabul etmiş sonra susmuş veya susturulmuş. ** Gazze’de öldüren, Gazze dışında çocuk ve kadınların sırtından para kazanan, onları fuhuşa zorlayan küresel zihniyetle mücadele eden sadece boykot silahını kullanan halk cephesi olmamalı. Bu cephede şirketler, zincir marketler, televizyon kanalları, STK’lar, resmi kurumlar neden yok?
Ekleme Tarihi: 17 Ocak 2024 - Çarşamba

Bu cephede şirketler, zincir marketler, televizyon kanalları, STK’lar, resmi kurumlar neden yok?

Televizyon kanalları, “Çocukları öldür senin yanındayız” diyen kolacı kahveci hamburgerci, deterjancı şirketlere, “Sen çocuk katillerine destek veriyorsun, senin ürünlerinin reklamını almıyoruz” diyemiyor ama halkı boykota teşvik etmekten de geri kalmıyor.

Bir yandan soykırımcı şirketlerin reklamları dönüyor sürekli televizyon kanallarımızda diğer yandan reklamlar bitince, “Kahrolsun İsrail” sloganları eşliğinde her akşam ekrana çıkan o aynı yüzlerle Gazze güzellemesine devam ediliyor, çocuklar öldürülüyor diye ağlaşılıyor.
Öyle görünüyor ki; Çocuk katilleri ile savaşanlar, sadece Gazzeliler ve boykota sahip çıkan dünyanın merhamet sahibi insanları.
 
Gerisi yalan.
Yan komşum şöyle diyor; Yaşar abi televizyona dalmamak için zor tutuyorum kendimi.

Abisi halini görünce anlayıp hemen kumanda ile televizyonu kapatıyormuş.

“Sonra kendime geliyorum” diyor.

**

Soykırımcı çocuk katilleri boykot etkili olmaya başlayınca televizyonlarda yerli dizilerin içlerine koydurdukları reklamlarla sadece televizyonlara para kazandıracaklar.

Başka bir kazançları olmayacak

İzliyoruz ama kanmıyoruz.

Biz onları tanıyoruz artık.

Hem çocuk öldürüyorlar hem çocuk kaçırıyorlar hem çocuk kandırıyorlar hem de çocuklar üzerinden milyarder oluyorlar.
Çocukları ve kadınları para kazanmak için kullanılması gereken mal olarak gören insan haysiyetini hiçe sayan aşağılık bir zihniyet bu.
 

**

Kurduğu fuhuş adasında kandırarak veya kaçırarak küçük yaşta çocukları kendileri gibi aşağılık ve sapık milyarderlere peşkeş çeken Epstein skandalı Türkiye’ye kadar uzandı.

Konuyla ilgili bilgi kirliliği de çok yoğun.

Son dönemde her konuda olduğu gibi bu skandalda da sapla saman karıştırılmış durumda.

Skandala adı karışan bir sürü isim var ama bunların hangisi suça ortak olmuş hangisi farklı amaç ve durumlarda sapık milyarderle yolu kesişmiş belli değil.

O yüzden isim vermek de çok doğru değil.

Skandalla ilgili doğruluğu teyid edilen bilgilere bakarak konuyu incelediğimizde şöyle bir sonuç çıkıyor.
İsrail’le derin ilişkisi olan ABD’li Jeffrey Epstein, bankacılık ve finans sektörlerinden kazanç elde ettiği söylenen bir milyarder.
 

1974 yılında öğretmen iken dışarıdan gelen cazip bir iş teklifini kabul ederek ayrılıyor.

7 yıl sonra 1981 yılında kendi işini yürütmek üzere şirketten ayrılmasıyla zenginleşme süreci başlıyor.

Yine 7 yıl sonra 1988 yılında, net değeri 1 milyar doların üzerinde olan bireylere para yönetimi hizmetleri sunan bir danışmanlık firması olan J. Epstein & Company’yi kuruyor.

**

Epstein milyaderliğinin yanı sıra son derece varlıklı kişileri, önde gelen politikacıları ve hatta kraliyet ailesini içeren bir sosyal çevre geliştirmesiyle de tanınıyor.

Çevresindeki ünlüleri küçük çocuklardan oluşturduğu fuhuş adasında ağırlıyor ama kimin fuhuş için geldiği belli değil.

 

**

Epstein’in küçük kız çocuklarını taciz ettiğine dair ilk dava 2005 yılına ait.
Palm Beach’te bulunan bir kadının polise başvurarak 14 yaşındaki üvey kızının kendisinden yaşça büyük bir kız tarafından Epstein’ın malikanesine götürüldüğünü iddia etmesi, 20 yıldır dünya kamuoyunun yakından takip ettiği bir çocuk tacizi şebekesi davasının ilk adımı.

Epstein, 2008 yılında 18 yaşından küçük bir kişiye fuhuş yaptırmak ve fuhuşa teşvik etmek suçlarını kabul ediyor.

Temmuz 2009’da cezaevinden erken tahliye ediliyor.

Ancak yeni şikayet ve belgelerle dava seyir değiştiriyor.

Yeni isimler ve tanıklıkların eklendiği dava dünya çapında bir taciz şebekesini ortaya çıkarıyor.
 
6 Temmuz 2019’da Havalimanı’nda tutuklanan Epstein, 10 Ağustos 2019’da cezaevinde asılarak intihar etmiş şekilde ölü bulunuyor.

Bu bilgi de net değil.

Çünkü intihar eden adamla Epstein birbirine hiç benzemiyor.

Epstein’in sağ mı ölü mü olduğu belli değil.

**

Bu davanın Türkiye’nin gündemine girmesinin nedeni Epstein’in özet jetini kullanan pilot Nadya Marçinko’nun ifadesinde, Türkiye’den kaçırılan çocuklara yer verdiği iddiası oldu.

İddialara göre Marçinko, 17 Ağustos 1999 depremi sonrası Türkiye’den kız çocuklarını ABD’ye kaçırdıklarını kabul etmiş ancak daha sonra sorgulamalarda iddia hakkındaki soruları cevaplamamış.
 

Yani önce kabul etmiş sonra susmuş veya susturulmuş.

**

Gazze’de öldüren, Gazze dışında çocuk ve kadınların sırtından para kazanan, onları fuhuşa zorlayan küresel zihniyetle mücadele eden sadece boykot silahını kullanan halk cephesi olmamalı.
Bu cephede şirketler, zincir marketler, televizyon kanalları, STK’lar, resmi kurumlar neden yok?
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.