Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] bir gün bir koyun leşine rastlar ve der ki: “Şu koyun leşinin sahibi için değeri nedir?” Yanındakiler, “Değeri yok ki onu atmış yâ Resûlallah” derler. Peygamberimiz de şöyle buyurur: “Nefsimi kudretinde tutan Allah’a yemin ederim ki şu koyun leşi sahibi için nasıl değersizse, dünya da Allah için öyle hatta daha fazla değersizdir. Eğer Allah katında şu dünyanın sivrisineğin kanadı kadar bile değeri olsaydı, ondan hiçbir kâfire bir içimlik su vermezdi.”
Dünya hayatının boş bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğu bize bildirilmiştir. Geçici bir hayattır. Sonsuz bir mutluluk, bir zevk yoktur. Acıkır rahatsız oluruz, doyarız rahatsız oluruz. Bir an sevinsek, başka bir zaman üzülürüz. Gereğinden fazla uğraş vermeye değecek bir hayat değil. Burada neyin ahirette karşılığı var onu düşünmek gerekir. Doğru bir şekilde düşünüp hareket edilirse kıymetli bir şeyler yapmak mümkün olur. Niyete bağlı olarak buranın işleri sevaba dönüşebilir. Bunun için gerekli olan, her yaptığımızı Allah rızası için yapmamız ve dinimizin ölçülerini elde tutmamızdır.