Hz. Peygamber’in [sallallahu aleyhi vesellem] İstiğfarı
Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, resûl de onlar için istiğfar etseydi, Allah’ı ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı” (Nisâ 4/64). Demek ki ümmet için en hayırlı tövbe, Hz. Peygamber’in huzurunda yapılan, onun dua ve istiğfarla desteklediği tövbedir.
Müfessir Fahreddin er-Râzî [rahmetullahi aleyh] bu âyetin tefsirinde şöyle diyor: “Hz. Peygamber ile birlikte yapılan tövbenin faydası, tövbe yapanın istiğfarındaki gaflet ve kusurlarının Hz. Peygamber’in istiğfarı ile giderilmesi ve ilâhî huzura sahih ve sağlam bir tövbe olarak ulaşmasıdır.”
Günahlarımı Kim Taşıyacak?
Hz. Ömer [radıyallahu anh] fakirlere, yetim ve dul kadınlara sırtında un taşırdı. Bir defasında onu un taşırken gören biri, “Ey müminlerin emîri, bırakın ben taşıyayım” dedi. Hz. Ömer [radıyallahu anh] ona şu cevabı verdi: “Kıyamet günü günahlarımı kim taşıyacak?”