Zan, sözlükte yakînin zıddı, kuşku, kesinleşmemiş kanaat manalarına gelir. İslâm ahlâkında ise bir kimsenin kesin bilgisi olmamakla birlikte başka biri hakkında iyi kanaat beslemesine hüsnüzan , kötü düşünce ve kanaate sahip olmasına suizan denilir. Suizan şeytanın telkinidir; kalp ile yapılan gıybettir ve dil ile yapılandan farksızdır. Gıybet, kötü söz gibi kötü zan da haramdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? (Hucurât 49/12).
Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] ise zanla ilgili şöyle buyurmaktadır: Sizleri zandan sakındırırım. Çünkü zanla söylenen söz, sözlerin en yalanıdır. Birbirinizin eksiğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız, hususi ve mahrem hayatınızı da araştırmayınız. Almayacağınız bir malın, alıcıyı zarara sokmak için fiyatını artırmayınız. Birbirinize haset etmeyiniz. Birbirinize buğzetmeyiniz. Birbirinize arkanızı çevirip küsmeyiniz. Ey Allah’ın kulları, birbirinize kardeş olunuz (Buhârî).