Diş ve Aş
Şeyh Sa‘dî-i Şîrâzî [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir adamın çocuğu diş çıkarmaya başladı. Bunun üzerine adamı bir düşüncedir aldı, hanımına şöyle dedi:
- Bu çocuğun yiyeceğini içeceğini nereden bulurum? İhmal etmem de erkekliğe yakışmaz. Bu düşüncesiz adam böyle söylenirken hanımı şu cevabı verdi:
- Şeytanın vesvesesine kapılıp da çocuğun rızık endişesine düşme. Dişi veren Allah aşı da verir. Geceyi gündüzü yaratan Mevlâ, yarattıklarının rızkını da verir, asla aç koymaz. Ana rahminde çocuğa şekil veren yüce Allah, onun rızkını ve ömrünü de takdir etmiştir. Bir efendi kölesini bakar gözetir de yüce Yaratıcı yarattığı kulunu görüp gözetmez mi? Sen kölenin efendisine duyduğu güven kadar Cenâb-ı Hakk’a güven duymuyor musun?
Ayakkabısı Olmayınca
Şeyh Sa‘dî-i Şîrâzî [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir kez olsun zamanın sıkıntılarından ıstırap duyup, başıma gelenlerden şikâyet etmemiştim. Yalnız bir gün ayaklarım çıplak kalmıştı, ayakkabı alacak param da yoktu. İçimdeki bu sıkıntı ile Kûfe Camii’ne girdim. Orada bir fakir gördüm ki ayakları yok! O zaman halime şükrettim, ayakkabısız oluşuma da sabrettim.