Rehine takası İsrail tarafından son dakikada iptal edildi. Gece yarısı “anlaşmada pürüz çıktı” diye duyurdular. Sebep henüz belli değil.
Taraflardan birinin İsrail olması, yeterli sebep sayılmalı.
*
Görünüşe göre takas ve ateşin durması bir gün ertelendi. Dün yapılacaktı, bugüne kaldı.
“Bugün peşin, yarın veresiye” levhasını en görülebilir yere asan bakkallara benzeyen İsrail’in sözünde durmaması sürpriz olmadı.
Bugün de yarına bırakılabilir.
Yarınsa öbür güne.
Tamamen keyiflerine kalmış. Verdikleri sözün anlamı da yok, önemi de, değeri de.
*
Ateşin ne zaman duracağını bilmiyoruz.
Verilen sözlere uyulmayınca, ertelenen vakitte beklentiye girmek de akla yatkın değil.
Birkaç gün içinde görmeyi ümit ederiz.
Ateş kesiliyorsa, ona ateşkes denir. Ama İsrail tarafı ve ABD bu kelimeden ısrarla kaçıyor. “Ara” diyorlar, “pause” diyorlar.
*
Takas işlemi başlamayınca, bombalama da bütün şiddetiyle devam ediyor.
Hiç ara vermeden Gazze üstüne bombalar yağıyor ve dünya canlı yayında takipte.
Dünyanın Müslüman tarafı, ekrana bakabilenler ve bakamayanlar diye ikiye ayırmak mümkün.
İki grup da gözyaşı döküyor.
Fakat hakkını teslim edelim, çok iyi ağlıyor Müslümanlar.
Ağlama duvarı, İsrail halkından daha çok, sessiz kalan ve eyleme geçemeyen Müslümanların ihtiyacı.
Esasen hiçbir silah kullanmadan, tek mermi bile atmadan, iki milyarlık İslâm âlemi o noktaya doğru yürüyüşe geçse İsrail’i korkutur.
Öyle bir birlik yok. Ortak hareket etme bilinci yok maalesef.
*
Gazze’yi Hamas’tan arındırmayı, tek Hamaslı bile bırakmamayı kafaya koymuşlar.
Gazze’yi Hamas’tan temizleme düşüncesi, İsrail’i Netanyahu’nun partisi Likud’dan arındırmak kadar anlamsız ve abes.
Likud partisi İsrail’den çekilse, geriye ne kalır?
*
Takas günün birinde gerçekleşirse, 50 İsrailliye karşılık, 150 Filistinli serbest bırakılacak.
Evvelce 1’e 1000 kişi vermeyi kabul ederlerdi.
Vatandaşlarına çok değer verdiklerini gösterme niyetinden olsa gerek.
Şimdi vaziyet değişti. 1’e 3 oranına kadar düşmüş İsrail yönetiminin gözünde vatandaşlarının değeri.
*
Öte taraftan bakınca, vatandaşlarının gözünde de İsrail’in değeri çok düştü.
Son elli günde 500 bin İsrailli ülkesini terk etmiş ve daha önce yaşadığı ülkeye dönmüş.
Bu açıklama doğruysa, İsrail için savaşı kaybetmek kadar acı bir tablo demektir.
En emniyetli yer algısı yerle bir oldu. Tehlikeli ülke hâline geldi İsrail.
Yöneticilerin politikasıyla zıt düşmek de en büyük etkenlerden biri.
Halkın düşüncesine siyasetçilerin itibar etmemesi ve aksi yönde davranması demek daha doğru belki.
Netanyahu’nun halk içindeki desteği yüzde 26’ya kadar düşmüş.
O kadarlık destekle iktidarda kalınamayacağını herhalde kendisi de görüyordur.
Birer liste hazırlayabiliriz.