İnsanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşıyoruz. 3 bin yıl öncesinin sapkın sözde kutsal metinlerini dayanak gösteren ırkçı bir terör devleti, 42 gündür herkesin gözü önünde çocuk, kadın, yaşlı demeden binlerce kişiyi katlediyor.
Bu ırkçı terör devletinin yaptıklarını anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor. Katliamı, vahşeti, soykırımı geçtik; insanlığa karşı suç bile 43 gündür yapılanları tasvir etmeye yetmiyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin emperyalist ve sapkın amaçlarla İslâm dünyasının merkezinde beslediği SiyoNazi terör devletinin imajı, Hamas’ın kutlu direnişi neticesinde yerle bir oldu.
Sadece maskeleri düşmedi, yalanları bir bir ortaya çıktı. Bu zamana kadar yaptıkları her katliamı, yalanlarla kamufle etmeyi başarıyorlardı. Artık kimse inanmıyor yalanlarına...
“7 Ekim’de Hamas sivilleri hedef aldı” dediler, ortaya çıkan görüntülere göre, festival alanındaki sivilleri İsrail askerleri taramış. Paniğe kapılan SiyoNazi terör örgütü askerlerinin, helikopterden sivilleri yaylım ateşine tuttuğu görüldü.
En son ve en çok rezil oldukları yalanları ise, hastaneler konusundaki iddiaları oldu. Şifa Hastanesi başta olmak üzere, hastanelerin Hamas’ın karargâhı olduğunu iddia ettiler. Şifa Hastanesi’yle ilgili bir animasyon yayınlayıp, altında tünel olduğunu söylediler.
İşgal ordusu, Gazze’de Şifa Hastanesi’ne girince çok heyecanlıydı. Uydurdukları yalanı belgeleyeceklerdi. Asker mi, şarlatan mı; ne olduğu belli olmayan asker kıyafetli bir tip, anlattıklarıyla madara oldu dünya âleme.
Şeytanın yeryüzündeki uzantısı İsrail, artık yalan söyleme kabiliyetini de yitirmiş. Kimse inanmıyor SiyoNazi’lere... Sosyal medyada alay konusu oldular. ABD’de sıradan bir ailedeki silahların görselleri paylaşılarak, “Burada daha fazla silah var” denildi.
Ancak dünyada alay konusu olan yalanlar, ABD yönetiminin İsrail’e olan desteğine etki etmedi. ABD sözcüleri, İsrail’in yalanları için operasyonun bitmesini bekleyeceklerini söyleyerek, kaçmayı tercih ettiler.
Hamas, İsrail’in yenilmezlik tezini yıktı, yalancılığını tüm dünyaya gösterdi, İsrail’in nasıl dinci bir terör örgütü olduğunu cümle âlemin görmesini sağladı. Dünyanın her yerinde dini, dili, ırkı farklı milyonlarca vicdanlı insan meydanlara döküldü.
Ümmetin yetimleri, insanlığın umudu oldu.