Yılları Heba Etmeden
İnsan yetiştirmek ağaç yetiştirmeye benzer. İlk başta bir tohumdan filiz haline gelir. Sonra kocaman ağaç olmaya aday bir fidan olur.
Mesela bir meyve fidanı. Daha ilk günden ilgiye muhtaçtır. Verimli bir yere dikilmeli, suyu verilmeli, ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Fakat gelişigüzel büyümesine izin verilmemeli, gerektiğinde budama yapılmalı, fazla uzayan dallar kısaltılmalıdır. O taze dalları budamak ağacı yaralayacaktır. Ancak gerekli budamalar ağacı olgunlaştırır. Çalı olmaktan kurtarır.
İşte, insan inşa etmek de böyle bir şeydir. Ne modern anlayışta olduğu gibi sonsuz bir özgür bırakma işidir eğitim ne de kapıları bütün yeniliklere kapatmaktır. İşin gerçeği ve doğrusu inancımızdan ve geleneklerimizden sapmadan yürüyen sağlam nesiller yetiştirmektir.
Altın Çağların Kıymetini Bilmek
Çocukluk çağı altın yıllardır. Kıymeti bilinmelidir. İleriki yaşlarda olumsuz tavırlara neden olacak davranışların temelleri bu yıllarda atılmaktadır. Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi: Her çocuk İslâm fıtratı üzerine doğar. Daha sonra anne babası ve çevresi çocuğu şekillendirir.