Ne Söylüyor Ne Yapıyoruz?
Şakîk-ı Zâhid [kuddise sırruhû] şöyle der:
İnsanlar bazı işlerinde sünnete şöyle muhalefet ederler:
• Allah rızkımıza kefildir derler, fakat bir şeyler biriktirmedikçe kalpleri tatmin olmaz.
• Ahiret, şüphesiz dünyadan hayırlıdır derler, ama mal biriktirdiklerini ve Allah yolunda infak etmediklerini görürsün. Sanki onlar bu dünyaya Rab’lerinin rızasını, ahiret yurdunu kazanmak için değil de, sadece günah yüklenmek için gelmişler.
• Bir gün mutlaka öleceğiz, kurtuluş yok derler, sonra da akıllarına hiç ölüm gelmeyen kimselerin, dünya ehlinin yaptıklarını yaparlar.
Teennî nedir?
mektir. Böyle bir davranışa teüde de denir. Vakti gelip çatan hayırlı bir iş için teenniye (yavaş davranmaya) gerek yoktur. Fakat henüz zamanı gelmeyen bir iş için de acele etmek, pişmanlık doğuracağından doğru değildir.
Teennînin karşıtı istical, acele etmektir. Bir şeyi zamanından önce elde etmeye çalışmaktır. Bir hadis-i şerifte buyrulmuştur: Yavaş davranmak (teennî) Rahmân’dan, acele ise şeytandandır (Beyhakî, Şuabü’l-İmân).