Süfyân-ı Sevrî hazretleri [kuddise sırruhû] şöyle diyor:
Velilerin büyükleri hariç, şu dört manevi hastalıktan kurtulan çok azdır:
• Tamahkârlık,
• Yalan söylemek,
• Şikâyet etmek,
• Riya.
Zikir Nedir?
Zikir, anmak ve hatırlamak manasınadır. Yüce Allah’ın kutsal isimlerini anmak ve vâcip olan bir görevdir, en yüksek bir zikirdir.
Yüce Allah’ı zikretmek, ya büyüklüğünü düşünmekle olur ki, bundan yüceltme ve tâzim meydana gelir. Ya da Allah’ın sonsuz kudretini düşünmekle olur. Bundan da korku ve hüzün doğar. Bir de nimetlerini anmakla olur ki, bundan şükür ve hamd meydana gelir. Yahut pek acayip ve üstün olan eserlerini düşünmekle olur. Bundan da uyanma ve ibret alma yüz gösterir.
Zikrin karşıtı, nisyan (unutma)dır. Yüce Allah’ın mübarek isimleri ile kulun gönlünü süslememesidir. Bir âyet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:
Allah’ı çok zikrediniz ki kurtulasınız (Cum‘a 62/10).
Bir hadis-i şerifte de, Zikrin en faziletlisi ‘lâ ilâhe illallah’tır. Duanın da en faziletlisi ‘elhamdülillâh’dır (Nesâî; İbn Mâce) buyrulmuştur.