Ekleme
Tarihi: 03 Eylül 2023 - Pazar
Cevabı en başından vereyim, “istenirse” Türkiye TikTok’u yasaklar! “Peki ama neden?” diyenler olacaktır… Şimdi sizlere çok sayıda gerekçe sayacağım. “Türkiye, TikTok’u yasaklamalı mı?” sorusu da yanıt bulacaktır. Zira TikTok’a dünyadaki birçok ülkede ya kısıtlı erişiliyor ya da tümden yasak.
Amerika, 2020’de satın almak istediği platformu Çin elden çıkarmayınca, Trump yönetimi uygulamayı indirmeyi yasaklamak istemiş ancak karar mahkemeden dönmüştü. Şimdilerde ise Beyaz Saray, Savunma, İç Güvenlik ve Dışişleri Bakanlıkları dâhil olmak üzere birçok devlet kurumu, kamu görevlilerine tahsisli telefonlarda TikTok kullanmak yasak. ABD, Çin’i Tiktok üzerinden istihbarat toplamakla suçluyor.
Hindistan, TikTok’u 2021 yılında tümden yasakladı. Himalayalar’da Çin ordusuyla girilen çatışmada 20 Hint askeri öldürülünce Hindistan, Çin’e dijital yaptırım kararı aldı ve 50’den fazla uygulamayı kapattı. TikTok yasaklandığında Hindistan’da 600 milyondan fazla indirmeyi geçmişti.
Kanada ise TikTok’un kabul edilemez düzeyde mahremiyet ve güvenlik riski oluşturmasını gerekçe göstererek, tüm hükümet bağlantılı telefonlarda uygulamayı yasakladı.
İngiltere de hassas bilgilerini koruma gerekçesiyle tüm hükümet bağlantılı cihazlarda TikTok kullanılmasını yasakladı.
Benzer bir kararı Avrupa Parlamentosu da verdi ve Avrupa Komisyonu ve AB Konseyi’nin tüm çalışanlarına TikTok kullanmayı yasaklandı.
Danimarka, Yeni Zelanda, Norveç, Almanya, Avusturya, Fransa, İrlanda da TikTok kullanımına başta kamu kullanımı olmak üzere çeşitli kısıtlamalar getirdi.
Gördüğünüz gibi ABD’nin peşine takılan Batı ülkeleri, siber güvenlik endişesiyle TikTok’a her türlü sansür uygulama sırasına girmişler.
Ancak liste uzayıp gidecek… Çünkü TikTok’u farklı gerekçelerle yasaklayan başka ülkeler de var.
TikTok’a ilk yaptırımı 2018 yılında Endonezya getirdi. Pornografi, uygunsuz içerik ve kutsallara hakaret gibi nedenlerle Tiktok ülkede yasaklandı.
Pakistan da ahlaka aykırı içeriği teşvik ettiği endişesiyle TikTok’u Ekim 2020’den bu yana en az dört kez geçici olarak yasakladı.
TikTok’u son olarak geçtiğimiz günlerde Kırgızistan yasakladı ve gerekçelerini çok net açıkladı. Yasağın tamamen çocukların ahlaki eğitimlerini olumsuz yönde etkileyebilecek ve psikolojik sağlıklarına zarar verebilecek bilgilerden korumak için getirildiği duyuruldu. Kırgızistan, Tiktok’un ülke gençliği üzerindeki olumsuz etkileri üzerine bu kararı almış.
Açıklamada özetle deniliyor ki: “TikTok, kullanıcıları kısa kliplerden oluşan sanal dünyaya sürüklüyor. Gençler bunları izledikten sonra, bazılarının hayati tehlike arz eden belirli videoları tekrarlamaya çalışıyor. Bağımlılığa neden olan bu tür içerikler genç neslin duygusal durumunu olumsuz yönde etkiliyor.”
Burada bir duralım! Kırgızistan 6 milyonluk bir ülke. Gittikçe azalan genç nüfusunu, sınır komşusu Çin’in sanal dayatmalarından korumak için, sosyolojik, psikolojik ve pedagojik sonuçlara dayanarak tarihi bir karar aldı. Ne “istihbarat” dedi ne de “kamusal güvenlik gerekçeleri” sundu. “En büyük tehdit, ülke gençlerinin saçma sapan akımlarla yozlaştırılması” diyerek TikTok’u yasakladı.
Devam edelim ve gelelim Türkiye’ye… Ülkemizde 30 milyondan fazla TikTok kullanıcısı var. Yani sadece TikTok kullanıcısı sayımız Kırgızistan nüfusunun 5 katına tekabül ediyor. Korkunç bir rakam ve bu kullanıcısı sayısı, Türkiye’yi dünya çapında en çok TikTok kullanıcısı olan ülkeler sıralamasında ilk 10’a sokuyor. Çin, eğer ABD ve diğer Batı devletlerinin iddia ettiği gibi TikTok aracılığı ile istihbarat bilgisi topluyorsa hepimize geçmiş olsun. Hâkimi, doktoru, askeri, polisi, öğretmeni, hemşiresi... TikTok, ülkemizde kamu personeli tarafından çok yaygın olarak kullanılıyor. Karargahlardan, birliklerden çekilmiş, askerlerimizin tüm heybetleriyle rol kestikleri TikTok videolarını izlemeyen yoktur. Açın bakın #asker ve türevi etiketli binlerce video var. Bir önlem var mı peki? İzlediklerimize bakarsak yok.
Eğer siber istihbarat aparatı olmasını sorun edinmiyorsak, Malezya ve Kırgızistan örneklerinde olduğu gibi, TikTok’un Çin’in “kültürel işgal gücü” olduğu gerçeğini öne sürebiliriz. Mesela, kendini mesleğine ve Türk gençliğine adamış bir öğretmene, “Günümüzde eğitimde ve okullardaki en büyük sorun nedir?” diye soralım, yanıtı kesinlikle “TikTok” olacaktır. Durum daha da vahim. Çok değil beş on yıl sonra TikTok’un tedrisatından geçmiş bir nesil söz sahibi olacak ve bu genç idarecilerin de siber vatan gibi büyük bir derdi olmayacak.
Otuz milyon kullanıcısı olduğundan olsa gerek çok fazla konuşulmuyor, dert edinilmiyor belki. Ancak memleketin böylesine “büyük bir açığı” var. Umarım yetkililer en kısa zamanda harekete geçerler. Çünkü çok geç kaldık.