Bu defa çark eden “Çarkçı Kemal” değil: -Ya, kim? -Bay Bay Kemal’e “O koltuktan sen kalk da, ben oturayım” demeye getiren “Çakma Kahraman” İmam-son Efendi! * On üç seçim mağlubiyetine rağmen “Ben Kemal, gitmiyorum!” diyen Kılıçdarson… Siyasi rüyasında, “CHP’ye Genel Başkan seçildiğini” gören “evladı!” Brutus Ekrem’i sonunda pes ettirdi. Kurultay’da adaylık topuna girmekten mevcut şartlarda (şimdilik) vazgeçen Ekrem İmamson, İstanbul için yola çıktığını açıkladı! SAHTE MÜHÜR Oksijen’deki yazısında vurgu yaptığı “risk alma” veya “cesaret” gibi özelliklerin Ekrem Birader’de bulunmadığı aşikâr… Sürekli “Değişim” repliğiyle sahne aldı, CHP tribünlerinin belli bir kısmında beklenti meydana getirdi; ancak son tahlilde değişim hülyasını yerel seçim sonrasına ertelemek zorunda kaldı. İçini bir türlü dolduramadığı lafları sarf etmeyi pek seviyor. “Ben kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum” dedi. * Saraçhane’de Meral Abla’sının boynuna taktığı atkıyla zirve yapan Cumhurbaşkanlığı hevesi… “Cumhurbaşkanı Yardımcılığı” hikâyesi… Seçim yenilgilerinin ardından CHP Genel Başkanlığı atraksiyonu… Bütün bu serencamın sahibi “İstanbul ile mühürlü bir siyasetçiye” benziyor mu, hiç? * “İstanbul’a mühürlü!” gelgelelim ancak arada bir İstanbul’a uğrayabilen bir İmamson Efendi! DUY DA, İNANMA Ekrem Müdafa’nın “Ben hayatım boyunca bir koltuğa değil de sürekli bir misyona aday oldum” lakırdısı da evlere şenlik! Oturduğu “Belediye Reisliği” koltuğunun dışındaki üç olası koltuğun etrafında 2023’ün ilk yarısında umutla dönüp durduktan sonra hepsinde “boş yapan” bir İmamson Portresi var karşımızda! Farkında mı, acaba? -Giderek kendisini siyasi karikatür haline getiriyor. BOŞ ÇUVAL AYAKTA DURMAZ Peter İlkesi “Herkesin bir yeteneksizlik sınırı vardır” der! İstanbul’daki dört yıllık belediye reisliği performansı, Ekrem Bey’in mevcut görevinin bile kendisine fazla geldiğini… Bir başka deyişle, onun “yeteneksizlik sınırını” gösteriyor! Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan ötesi mi; “Boş Çuval Ayakta Durmaz” özdeyişinin kapsama alanına giriyor! Cumhurbaşkanlığı’nı geçtim, CHP Genel Başkanlığı dahi İmamson Efendi için mevcut vasıfsızlığı dikkate alındığında “çok fazla!” * Ne çare ki, kendisini kaptırdı bir defa: -Kar fırtınasını dert etmeyip, İngiliz Elçi ile balık ziyafetini çok sevdi! -Amerikan Elçisinin kendisini ziyaretiyle “Mavi Boncuk bendedir” havasına girdi! -AB elçilerinin, Almanların, Yunanlıların ilgisi yelkenlerini şişirdi! -En başından beri “Komprador Burjuvazi” temsilcilerinin yakın alakası ise “ayaklarını yerden kesti!” * 2024’te bir kez daha İstanbul’u kazanıp, ardından “Tipi Tip Özgür Hususi” misali bir “Emanetçi Genel Başkan” formülü ile (ara istasyonla) nihai hedefine yürümek istediği anlaşılıyor. * Buna mukabil: Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabileceğini unutmamalı! AK Parti, 2019’daki yanlışı tekrarlamayıp İstanbul’da isabetli, doğru bir adayla seçimi alabilir. * İmamson Efendi, sadece dört yılda hayli yıprandı… CHP, 14-28 Mayıs’ın travmasını üzerinden atabilmiş değil… CHP’nin olası adayı Ekrem İmamson’un İstanbul’da Ortak Partiler tarafından bir kez daha desteklenmesi hususu, garanti değil!   KAFA SESİ İmamson’u kapıdaki Kurultay öncesinde pes ettirip saf dışı bırakan Kılıçdarson… “Evladı” Ekrem’in işbu planlarına karşılık şöyle düşünüyor olmalı: “Ekrem İstanbul’da, Mansur Ankara’da bir kez daha kazanırsa yine yerimde kalırım! Mansur zaten rakibim falan değil; Ekrem İstanbul’da kaybettiği takdirde biter, Genel Başkanlık yarışı için takati, iddiası kalmaz!”