Sâdât-ı Kirâmın Yolu
Sâdât-ı Nakşibendiyye’nin büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî [kuddise sırruhû] şöyle buyurur:
Sâdât-ı kirâmın yolu, sahâbe-i kirâmın yoludur. Bu büyüklerin himmet ve nazarları gerçekten çok büyüktür. Diğer yolların terbiye metotlarıyla elde edecekleri ilerlemeyi, bu yola yeni girenler daha yolun başında iken elde ettiler. Onların en belirgin özellikleri devamlı huzur bulmalarıdır.
Sâdât-ı kirâmın nazarı hasta kalplere şifadır. Onlar sahâbe-i kirâmın boyası ile boyanmışlardır. Başkaları ne derse desin!.. Çünkü bunun hakikatini sonradan gelenler anlayamaz.
İbadetler Kolaydır
İmâm-ı Rabbânî [kuddise sırruhû] şöyle buyuruyor:
Allah Teâlâ, hiçbir zaman kullarına kaldırmaya güç yetiremeyecekleri büyük bir kaya parçasını kaldırmalarını emretmemiş. Kullarına kıyam, kıraat, rükû ve secdeden oluşan ve gayet kolay olan namazı emir buyurmuş. Emir buyurduğu ibadetlerin hepsi de çok kolaydır. Oruç da aynı şekilde pek kolaydır. Zekât da son derece kolaydır. Allah, zengin olan kullarına mallarının hepsini veya yarısını vermelerini emretmemiş, sadece kırkta birini vermelerini yeterli görmüştür.