O geceyi bizzat yaşamasa dahi, FETÖ’cü hainlerin işlediği cürümlere şahit olan birinin, FETÖ’ye müsamahakâr davranması mümkün değildir. Üstünden değil 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’u unutmayacağız. FETÖ’yle mücadelede oluşacak en küçük bir zâfiyetin bize neye mal olabileceğini hemen yanımızdaki ‘Gazi Mekân’da görebiliyoruz. Bir daha benzer ihanetlere maruz kalmamak için hafızamızı diri tutmamız, tedbiri de elden bırakmamamız gerekiyor
Polis Akademisi mezuniyet töreninde Erdoğan iki konuya sıkı sıkıya parmak bastı. İlki FETÖ ile mücadele, ikincisi sığınmacılarla ilgili uygulamalarda adalet, hakkaniyet ve hukuk ölçüleri oldu.
Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde toplumdaki tüm gelişmelerin ve beklentilerin AK Parti tarafında makes bulması beni hayrete düşürürdü. Sokakta konuşulan bir mesele gurup toplantısında Başbakan tarafından dillendirilirdi. Toplumun en kılcal damarlarından haberdar olarak siyaset yapan Erdoğan, şapka çıkarılacak işler yapıyordu.
17-25 Aralık darbe ön adımı ile başlayan ve 2018 yerel seçimleri sonrasına kadar devam eden, devlet, hükümet ve siyasete yaşatılan travmalar hafifledikten sonra, adım adım devlet, siyaset ve hükümette bir oturmuşluk süreci başladı. Kurumların yeniden güç kazanması birçok meselede olduğu gibi terör örgütleri ile mücadele konusuna daha sofistike yaklaşımlar getirecekti.
FETÖ yapılanmasının kırk yıllık bir geçmişi var. Zahirde devletler kurumsal yapılardır ve kesintisiz bir şekilde varlıklarını devam ettirirler. Kurumsallaşmasını tamamlamamış devletlerde darbeler, siyasi çalkantılar ve zaman zaman yaşanan ‘Fetret Devirleri’ hafızayı yok eder.
Ülkemizin son kırk yılına bir mercek tutacak olursak, PKK ve FETÖ devlete karşı daha kesintisiz, daha kalıcı bir yöntem izlemiş, terör örgütleri devletin var olan zaaflarını kullanarak varlıklarını sürdürmüştür. Son seçimlerde PKK ve FETÖ mensuplarının muhalefete seçim kazandırma arzusunun gerisinde yatan sebep budur: Tekrar devleti bir ‘Fetret Devri’ne sürüklemek ve bu zaafı kullanarak tekrar palazlanmak.
Bu hain terör örgütü hakkında genel anlamda herkes bilgi sahibi oldu. Örgütün nasıl var olduğunu anlatmak yerine, bugün bu örgütle yapılacak mücadelenin zorluklarını sıralayalım:
Gelinen noktada devlet kurumsallığına yakışır bir şekilde genel paradigma gözden geçirildikten sonra il-il durum analizi yapıp bir eylem planı hazıramalıdır. En önemli nokta eylem planı hazırlanırken casus şebekesinden mahrem kişilerin araya sızmamasıdır.
Çünkü su uyudu bunlar hiç uyumadı.