pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

O Dünya Uzak Değil

O Dünya Uzak Değil Allah’ın yegâne sahih dinine bağlanmadan, o dinin kâmil imanını elde etmeden hiçbir devirde tam bir güven ve huzur toplumu oluşmamıştır. Tarihin şeref levhaları bunun örnekleriyle doludur. Saadet asrı önümüzdeki en canlı misaldir. Osmanlı toplumundaki emniyet ve güven atmosferine bakmak da yeterlidir. Osmanlı ordusu sefere giderken düşman topraklarında bağ ve bahçelerden geçiyorlardı. Bahçelerin sahipleri korkularından dağlara kaçmış, dizlerini döverek manzarayı seyrediyorlardı. Ordu ayrılınca bahçelerine döndükleri zaman hayretten donakalmışlardı. Çünkü Osmanlı askerleri yedikleri meyvelerin parasını dallara asmış öyle gitmişlerdi. Dünyaya kafa tutan bu insanların içlerinde Allah korkusu, emanet duygusu olmasaydı onlara kim mani olabilirdi? Yine Osmanlı toplumunda büyük camilerin müştemilatında zekât taşları bulunurdu. Zengin gece kimsenin görmediği bir vakitte gelir, taşın kapağını açar ve bir miktar para bırakırdı. Fakir de gece karanlığında gelir, ihtiyacı kadar para alır, gerisini bırakırdı. Böylece zenginle ihtiyaç sahibi birbirini tanımaz ve fakir minnet altında kalmazdı. İşte İslâm’ı gönüllere hâkim kılan bu ruhtu.
Ekleme Tarihi: 04 Mayıs 2023 - Perşembe

O Dünya Uzak Değil

O Dünya Uzak Değil Allah’ın yegâne sahih dinine bağlanmadan, o dinin kâmil imanını elde etmeden hiçbir devirde tam bir güven ve huzur toplumu oluşmamıştır. Tarihin şeref levhaları bunun örnekleriyle doludur. Saadet asrı önümüzdeki en canlı misaldir. Osmanlı toplumundaki emniyet ve güven atmosferine bakmak da yeterlidir. Osmanlı ordusu sefere giderken düşman topraklarında bağ ve bahçelerden geçiyorlardı. Bahçelerin sahipleri korkularından dağlara kaçmış, dizlerini döverek manzarayı seyrediyorlardı. Ordu ayrılınca bahçelerine döndükleri zaman hayretten donakalmışlardı. Çünkü Osmanlı askerleri yedikleri meyvelerin parasını dallara asmış öyle gitmişlerdi. Dünyaya kafa tutan bu insanların içlerinde Allah korkusu, emanet duygusu olmasaydı onlara kim mani olabilirdi? Yine Osmanlı toplumunda büyük camilerin müştemilatında zekât taşları bulunurdu. Zengin gece kimsenin görmediği bir vakitte gelir, taşın kapağını açar ve bir miktar para bırakırdı. Fakir de gece karanlığında gelir, ihtiyacı kadar para alır, gerisini bırakırdı. Böylece zenginle ihtiyaç sahibi birbirini tanımaz ve fakir minnet altında kalmazdı. İşte İslâm’ı gönüllere hâkim kılan bu ruhtu.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.