Siyasî Yalancının mumu sandıkta söner.
Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Alevi” başlığıyla paylaştığı videoda; “Ben Aleviyim. Hak Muhammed Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslümanım... Allah’ın verdiği bir canım var, kul hakkı yemem” ifadelerini kullandı. Kimsenin meşrebi bizi ilgilendirmez ama kul hakkı yiyip yemediği bizi olduğu gibi herkesi ilgilendirir. Bu konuyu açıklamaya çalışacağız.
Genel Müdürlüğü dönemindeki sınavsız atamalar ya da kul hakkı
Daha önceki yazılarımda Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalarda sınavsız atamalara ve sınavlardaki mülakata karşı olduğunda samimi ise bir genelge çıkararak sınavsız atamaların ve mülakatın CHP’li belediyelerde sonlandırılmasına engel olabileceğini ifade etmiştim. Ancak böyle bir genelgeye şahit olamadık ve güzellik kraliçelerinin kariyer uzmanı olarak sınavsız atanmalarına şahit olduk. Bu atama ne ilk ne de sondu. Nitekim atamaların partiler arasında nasıl bölüştürüldüğüne ilişkin açıklamalara da cümle âlem şahit oldu.
Acaba KILIÇDAROĞLU da SSK Genel Müdürlüğü döneminde sınavsız atamalara imza atmış mıdır? İsterseniz bu konuyu açıklayarak geçmişten geleceğe projeksiyon tutalım.
Daha önce de Kılıçdaroğlu, kendinden son derece emin bir şekilde ‘Sınavsız atama yaptığımı ispat edin istifa edeceğim’ demişti. Ancak sınavsız atama yaptığını ispat etmiş ama istifasına şahit olamamıştık.
Bu kadar iddialı konuşan Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemi maalesef nepotizm açısından son derece kötü örneklerle doluydu.
İsterseniz konuyu biraz açalım ve sınavsız atamaların yapılmasında izlenen süreci açıklayalım. KILIÇDAROĞLU, SSK Genel Müdürü iken 14.07.1998 tarih ve 1658 sayılı sözleşmeli personel alımına ilişkin olur ile sınavsız personel alımına ilişkin imzaladığı olur birçok gerçeği ortaya çıkarıyor. Olurda aynen şu ifadeler yer alıyor;
“ÖSYM tarafından Uzman Tabip ve Tabip Dışında kalan sağlık personeli için yapılan sınav sonunda boş bulunan pozisyonlar ile duyuru yapılarak talep alınmasına rağmen yeterli başvuru sağlanamayan Tabip ve Uzman Tabip pozisyonlarına ve sözleşmesi feshedilmek suretiyle halen boş bulunan pozisyonlara sınav açılmak suretiyle atamaların yapılması düşünülmekte ise de gerek, ÖSYM tarafından sınav günlerinin dolu olduğu, yakın zamanda yapılan sınava yeterli sayıda başvurunun alınamadığı, gerekse 1998 yılından sonra sınavların yapılması halinde atamaların gecikebileceği, sağlık tesislerimizin ihtiyaçlarının giderilemeyeceği hususları dikkate alınarak söz konusu pozisyonlara görev almak isteyenlerin talepleri doğrultusunda atamalarının gerçekleştirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Durumu bilgilerinize sunar yapılacak işlemi talimatlarınıza arz ederim.”
Oluru imzaya sunan dönemin Personel ve Eğitim Daire Başkanı Alişan SAĞLAM, olur veren ise SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Bu olurdan sonra sınavsız olarak yüzlerce atama yapılıyor. Kılıçdaroğlu haklı olarak böyle bir oluru imzalamadığını iddia edebilir. Ancak bu oluru, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’ndan talep etmesi halinde kendisine verileceğini düşünüyorum. Nihayetinde gizli ibareli bir olur olmadığı için kendisine verilecektir.
Ben değiştim, şimdi sınavsız atamalara müsaade etmem diyebilir. Ancak CHP’li belediyelerde de sınavsız atamalara engel olmak için hiçbir adım atmamıştır.
Kılıçdaroğlu başka sınavsız atamalara da imza atmış
Yukarıda yer verdiğim olurdan kısa bir süre sonra Kılıçdaroğlu’nun başka sınavsız atamalara imza attığını da öğreniyoruz. Nitekim Kılıçdaroğlu tarafından imzalanan 02.09.1998 tarihli olurda şu ifadelere yer veriliyor; “…. Görev yerlerinin MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından tercih esasına dayalı tek aşamalı sınav yapılarak puan sıralamasına göre belirlenmesinin,
Ancak, Mersin Hastanesi için vize edilen 6 hemşire ile 70. Yıl Tarsus Hastanesi için vize edilen 60 hemşire, 20 ebe, 6 röntgen teknisyeni, 4 anestezi teknisyeni ve 10 laborant çakılı sözleşmeli pozisyonlarının anılan ünitelerde, belirtilen unvanlarda ve sayılarda uzun zamandan beri gönüllü ve ücretsiz olarak görev yapanların bulunması nedeniyle vize edilen bu pozisyonların sınav kapsamı dışında bırakılmasının, uygun olacağı düşünülmektedir.”
Muhalif düşünceyi filan bir kenarda bırakarak arka arkaya imzalanan iki oluru görüp de bu kadar da olmaz der misiniz demez misiniz? Hadi muhalif düşünceyi bir kenara bırakarak bu kişiler sınavsız atandı diyelim ve masum görelim.
Peki, 1998 tarihinde yapılan sınavı kazanıp da yüksek puan aldığı hale tercihte bulunduğu yerlere yerleşemeyen çok sayıda mağdur adayı ne yapacağız? Bu adaylar SSK’ya atanma talebinde bulunuyorlar ama nafile, ret cevabı veriliyor. Müracaat tarihleri ise 1998. Bari bu adaylar da aldığı puanlara göre yerleştirilseydi de vicdanlar bu kadar kanatılmasaydı. Çok mu zordu sınavı kazananların listesinin MEB’den alınması? Peki, sınavı kazandığı halde bunlar bir kenarda bırakılarak sınavsız olarak başkalarının atanması kul hakkı değil midir?
Daha önce de açıkladığımız üzere CHP’li belediyelerde sınavsız atamaları görmezden gelerek gençlere vaatte bulunmak çok da ahlaki değildir. Geçmişte Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde sınavı kazandığı halde yerleşemeyen adaylara yapılanlar bir kenarda dururken ve halen CHP’li belediyelerde yaşananlar açıkça bilinirken gençleri kandırmaya çalışmak doğru değildir.
Kılıçdaroğlu’nun talep etmesi halinde hiçbir prosedür uygulamadan sınavsız atananlarla sınavı kazandığı halde atanmayanların belgelerini kendilerine iletebiliriz. Kaldı ki bu konuyu kendisinin de bildiğini ve unutmadığını düşünüyoruz. Keşke ecdadımızın dediği gibi büyük lokma yeseydi de büyük söz söylemeseydi. Ne diyelim kendi düşen ağlamaz.
Kılıçdaroğlu emeklilere 15 bin TL bayram ikramiyesi verecekmiş
Kılıçdaroğlu emeklilere yönelik yaptığı paylaşımda; “Emeklilerin bayram ikramiyesi 8 bin 500 liradır. Önümüzdeki Kurban Bayramı’nda banka hesabınıza tek seferde 15 bin TL yatacak” dedi.
Millet İttifakı tarafından hazırlanan Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde emeklilere verilecek bayram ikramiyesine ilişkin tek bir açıklama göremiyoruz. İyi de bu kadar kritik bir konuda burada yer almayan ve bütçeye milyarlarca TL yük getirecek böyle bir açıklamayı Kılıçdaroğlu’nun tek başına açıklaması anlaşılamamıştır. Babacan gibi temkinli bir adamın yer aldığı ittifakın Cumhurbaşkanı adayından böyle bir açıklamanın sudur etmesi de oldukça şaşırtıcıdır. Hani kritik konularda ittifaktakiler birlikte karar vereceklerdi?
Ekleme
Tarihi: 30 Nisan 2023 - Pazar
Siyasî Yalancının mumu sandıkta söner.
Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Alevi” başlığıyla paylaştığı videoda; “Ben Aleviyim. Hak Muhammed Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslümanım... Allah’ın verdiği bir canım var, kul hakkı yemem” ifadelerini kullandı. Kimsenin meşrebi bizi ilgilendirmez ama kul hakkı yiyip yemediği bizi olduğu gibi herkesi ilgilendirir. Bu konuyu açıklamaya çalışacağız.
Genel Müdürlüğü dönemindeki sınavsız atamalar ya da kul hakkı
Daha önceki yazılarımda Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalarda sınavsız atamalara ve sınavlardaki mülakata karşı olduğunda samimi ise bir genelge çıkararak sınavsız atamaların ve mülakatın CHP’li belediyelerde sonlandırılmasına engel olabileceğini ifade etmiştim. Ancak böyle bir genelgeye şahit olamadık ve güzellik kraliçelerinin kariyer uzmanı olarak sınavsız atanmalarına şahit olduk. Bu atama ne ilk ne de sondu. Nitekim atamaların partiler arasında nasıl bölüştürüldüğüne ilişkin açıklamalara da cümle âlem şahit oldu.
Acaba KILIÇDAROĞLU da SSK Genel Müdürlüğü döneminde sınavsız atamalara imza atmış mıdır? İsterseniz bu konuyu açıklayarak geçmişten geleceğe projeksiyon tutalım.
Daha önce de Kılıçdaroğlu, kendinden son derece emin bir şekilde ‘Sınavsız atama yaptığımı ispat edin istifa edeceğim’ demişti. Ancak sınavsız atama yaptığını ispat etmiş ama istifasına şahit olamamıştık.
Bu kadar iddialı konuşan Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemi maalesef nepotizm açısından son derece kötü örneklerle doluydu.
İsterseniz konuyu biraz açalım ve sınavsız atamaların yapılmasında izlenen süreci açıklayalım. KILIÇDAROĞLU, SSK Genel Müdürü iken 14.07.1998 tarih ve 1658 sayılı sözleşmeli personel alımına ilişkin olur ile sınavsız personel alımına ilişkin imzaladığı olur birçok gerçeği ortaya çıkarıyor. Olurda aynen şu ifadeler yer alıyor;
“ÖSYM tarafından Uzman Tabip ve Tabip Dışında kalan sağlık personeli için yapılan sınav sonunda boş bulunan pozisyonlar ile duyuru yapılarak talep alınmasına rağmen yeterli başvuru sağlanamayan Tabip ve Uzman Tabip pozisyonlarına ve sözleşmesi feshedilmek suretiyle halen boş bulunan pozisyonlara sınav açılmak suretiyle atamaların yapılması düşünülmekte ise de gerek, ÖSYM tarafından sınav günlerinin dolu olduğu, yakın zamanda yapılan sınava yeterli sayıda başvurunun alınamadığı, gerekse 1998 yılından sonra sınavların yapılması halinde atamaların gecikebileceği, sağlık tesislerimizin ihtiyaçlarının giderilemeyeceği hususları dikkate alınarak söz konusu pozisyonlara görev almak isteyenlerin talepleri doğrultusunda atamalarının gerçekleştirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Durumu bilgilerinize sunar yapılacak işlemi talimatlarınıza arz ederim.”
Oluru imzaya sunan dönemin Personel ve Eğitim Daire Başkanı Alişan SAĞLAM, olur veren ise SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Bu olurdan sonra sınavsız olarak yüzlerce atama yapılıyor. Kılıçdaroğlu haklı olarak böyle bir oluru imzalamadığını iddia edebilir. Ancak bu oluru, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’ndan talep etmesi halinde kendisine verileceğini düşünüyorum. Nihayetinde gizli ibareli bir olur olmadığı için kendisine verilecektir.
Ben değiştim, şimdi sınavsız atamalara müsaade etmem diyebilir. Ancak CHP’li belediyelerde de sınavsız atamalara engel olmak için hiçbir adım atmamıştır.
Kılıçdaroğlu başka sınavsız atamalara da imza atmış
Yukarıda yer verdiğim olurdan kısa bir süre sonra Kılıçdaroğlu’nun başka sınavsız atamalara imza attığını da öğreniyoruz. Nitekim Kılıçdaroğlu tarafından imzalanan 02.09.1998 tarihli olurda şu ifadelere yer veriliyor; “…. Görev yerlerinin MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından tercih esasına dayalı tek aşamalı sınav yapılarak puan sıralamasına göre belirlenmesinin,
Ancak, Mersin Hastanesi için vize edilen 6 hemşire ile 70. Yıl Tarsus Hastanesi için vize edilen 60 hemşire, 20 ebe, 6 röntgen teknisyeni, 4 anestezi teknisyeni ve 10 laborant çakılı sözleşmeli pozisyonlarının anılan ünitelerde, belirtilen unvanlarda ve sayılarda uzun zamandan beri gönüllü ve ücretsiz olarak görev yapanların bulunması nedeniyle vize edilen bu pozisyonların sınav kapsamı dışında bırakılmasının, uygun olacağı düşünülmektedir.”
Muhalif düşünceyi filan bir kenarda bırakarak arka arkaya imzalanan iki oluru görüp de bu kadar da olmaz der misiniz demez misiniz? Hadi muhalif düşünceyi bir kenara bırakarak bu kişiler sınavsız atandı diyelim ve masum görelim.
Peki, 1998 tarihinde yapılan sınavı kazanıp da yüksek puan aldığı hale tercihte bulunduğu yerlere yerleşemeyen çok sayıda mağdur adayı ne yapacağız? Bu adaylar SSK’ya atanma talebinde bulunuyorlar ama nafile, ret cevabı veriliyor. Müracaat tarihleri ise 1998. Bari bu adaylar da aldığı puanlara göre yerleştirilseydi de vicdanlar bu kadar kanatılmasaydı. Çok mu zordu sınavı kazananların listesinin MEB’den alınması? Peki, sınavı kazandığı halde bunlar bir kenarda bırakılarak sınavsız olarak başkalarının atanması kul hakkı değil midir?
Daha önce de açıkladığımız üzere CHP’li belediyelerde sınavsız atamaları görmezden gelerek gençlere vaatte bulunmak çok da ahlaki değildir. Geçmişte Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde sınavı kazandığı halde yerleşemeyen adaylara yapılanlar bir kenarda dururken ve halen CHP’li belediyelerde yaşananlar açıkça bilinirken gençleri kandırmaya çalışmak doğru değildir.
Kılıçdaroğlu’nun talep etmesi halinde hiçbir prosedür uygulamadan sınavsız atananlarla sınavı kazandığı halde atanmayanların belgelerini kendilerine iletebiliriz. Kaldı ki bu konuyu kendisinin de bildiğini ve unutmadığını düşünüyoruz. Keşke ecdadımızın dediği gibi büyük lokma yeseydi de büyük söz söylemeseydi. Ne diyelim kendi düşen ağlamaz.
Kılıçdaroğlu emeklilere 15 bin TL bayram ikramiyesi verecekmiş
Kılıçdaroğlu emeklilere yönelik yaptığı paylaşımda; “Emeklilerin bayram ikramiyesi 8 bin 500 liradır. Önümüzdeki Kurban Bayramı’nda banka hesabınıza tek seferde 15 bin TL yatacak” dedi.
Millet İttifakı tarafından hazırlanan Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde emeklilere verilecek bayram ikramiyesine ilişkin tek bir açıklama göremiyoruz. İyi de bu kadar kritik bir konuda burada yer almayan ve bütçeye milyarlarca TL yük getirecek böyle bir açıklamayı Kılıçdaroğlu’nun tek başına açıklaması anlaşılamamıştır. Babacan gibi temkinli bir adamın yer aldığı ittifakın Cumhurbaşkanı adayından böyle bir açıklamanın sudur etmesi de oldukça şaşırtıcıdır. Hani kritik konularda ittifaktakiler birlikte karar vereceklerdi?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.