Hala Kavga ediyorlar.
Önce altı parti bir araya geldi, ardından iki belediye eklendi, HDP yüzde 10’u aşan oyuyla “Kemal Kılıçdaroğlu bizim de adayımızdır” dedi. Kandil’deki mağaralardan “PKK’nın da tek kurtuluşu Kılıçdaroğlu’dur” videoları yayınlandı ancak muhalefet kanadı için varsa yoksa Muharrem İnce’nin adaylığı söz konusu.
Muharrem İnce, dört günde 100 bin imzayı buldu. Peki, bu gücü nereden alıyor? Muharrem İnce’nin anketlere yansıyan oy oranın kaynağını soruyor herkes. “Ne yaptı da insanların oyunu alacak?” deniliyor.
Yediye tamamlanan masadaki dozu her gün yükselen HDP ve İyi Parti çatışmasının ortasında kalan milliyetçi seçmenin adresleri arasında İnce de var.
Fakat asıl dikkat çeken kitle Muharrem İnce’nin genç seçmenleri. Özellikle de ilk defa oy kullanacak gençlerin sokak röportajlarında “Muharrem İnce” dediklerini görüyoruz. Bir değil, iki değil, üç değil, on değil, yüz değil. Böyle binlerce genç var.
Gençlerin tercih nedeninin arkasında şu iki gerekçenin olduğunu düşünüyorum:
1- İYİ Parti’nin “Kılıçdaroğlu aday olmasın” kampanyası.
2- Aday “Ekrem İmamoğlu olsun” diye yapılan çalışmalar.
El altından ve sosyal medya merkezli her iki çalışmanın da odağında gençler vardı. İYİ Parti özellikle kendi gençlik yapılanmasını Kılıçdaroğlu’nun aday olmaması için örgütledi. Mektuplar istendi ve alınan geri dönüşler, Meral Akşener tarafından üstü kapalı olarak “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı istenmiyor” kampanyasına dönüştürüldü.
Ekrem İmamoğlu’nun aday olması için özellikle de -kapanana dek- Ekşi Sözlük merkezli yürütülen çalışmalarda benzer bir dil kullanıldı. CHP gençliğinin önüne Kılıçdaroğlu’nun yaşı ile başarısız seçim geçmişleri konuldu. “Dedem sen aday olma” çağrıları tepkiye dönüştürülerek gündeme sokuldu.
İYİ Parti ve İmamoğlu cephesinin anti Kılıçdaroğlu söylemi büyük ölçüde tuttu. Herkes biliyor ki muhalefet cephesinin gençleri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmadı. Lakin Kılıçdaroğlu da adaylıktan vazgeçmedi. Krizler çıksa da geri adım atmadı.
Anti Kılıçdaroğlu kampanyasının hedefi hatta sözcüsü olan gençlere ne oldu peki? Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ı beklerken büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’in açtığı yoldan gitmeyince kendilerini kandırılmış hissettiler. Küstüler.
Öyle görünüyor ki gençlerin büyük kısmı, üzerlerinden yürütülen kampanyanın etkisinde kalmışlar. Kılıçdaroğlu’na hala mesafeliler. Muharrem İnce’nin oy kaynağı işte bu gençler. Sokak röportajlarında “Muharrem İnce’ye oy vereceğim” diyorlar. Kendisinde ne bulduklarına anlamaya çalışıyorum. Kendilerine yakın hissettiklerini söylüyor, sempatik buluyorlar. Hakkını teslim edelim, İnce Twitter’da hem agresif hem de doğal görünmeyi başardı. Gençlerin dilini yakaladı.
Diğer yandan Muharrem İnce’nin oy potansiyeli kamuoyuna yansıdıkça öfke nöbetine tutulan muhalefet cephesi bir gerçeği daha görmüyor. Eski CHP'li Muharrem İnce, potansiyel Erdoğan seçmeni gençlerden de oy alabiliyor. Muhafazakar ve milliyetçi çevrelerde yetişen; ancak kafası karışık, biraz macera arayan, biraz aykırı, sosyal medyadan etkilenen, bunun yanında anne-babası AK Partili gençler bunlar. Kendi sosyal çevremden de gözlemledim. Üç gençle konuştum, “değişim istemek” gibi bir gerekçeleri var. Neyin değişmesini istediklerini sordum. "Sıkılmışlar" mesela. Gerçekten bu düşüncedeler. Peki Kılıçdaroğlu’na oy verirler mi? “Asla” diyorlar. O zaman ibreleri Erdoğan’a dönüyor. Yani daha fazla macera aramak istemiyorlar. Yüzde 50+1 denkleminde Muharrem İnce, “Erdoğan’ın gizli rakibi” olarak karşımıza çıkıyor.
Toparlayacak olursak; Muharrem İnce’ye baskı yapanlar; adaylıktan feragat ederse kitlesinin tamamının Kılıçdaroğlu’na yöneleceği yanlışına düşüyorlar. Diğer yandan HDP’nin masaya ilişmesi ve üzerine Yavuz Ağıralioğlu’nun tepkisiyle oluşan yeni tahribatı da görmüyorlar.
Millet İttifakı seçime 50 gün kala henüz net değil, birlik beraberlik görüntüsü veremiyor. Hala kavga ediyorlar. Kampanyalarında bile bölünmüşlük var. İç sorunlarını görmezden gelip Muharrem İnce’nin adaylığına takılıp kalmaları; şimdiden yenilginin faturasının kime kesileceğinin provası değil de nedir?
Ekleme
Tarihi: 26 Mart 2023 - Pazar
Hala Kavga ediyorlar.
Önce altı parti bir araya geldi, ardından iki belediye eklendi, HDP yüzde 10’u aşan oyuyla “Kemal Kılıçdaroğlu bizim de adayımızdır” dedi. Kandil’deki mağaralardan “PKK’nın da tek kurtuluşu Kılıçdaroğlu’dur” videoları yayınlandı ancak muhalefet kanadı için varsa yoksa Muharrem İnce’nin adaylığı söz konusu.
Muharrem İnce, dört günde 100 bin imzayı buldu. Peki, bu gücü nereden alıyor? Muharrem İnce’nin anketlere yansıyan oy oranın kaynağını soruyor herkes. “Ne yaptı da insanların oyunu alacak?” deniliyor.
Yediye tamamlanan masadaki dozu her gün yükselen HDP ve İyi Parti çatışmasının ortasında kalan milliyetçi seçmenin adresleri arasında İnce de var.
Fakat asıl dikkat çeken kitle Muharrem İnce’nin genç seçmenleri. Özellikle de ilk defa oy kullanacak gençlerin sokak röportajlarında “Muharrem İnce” dediklerini görüyoruz. Bir değil, iki değil, üç değil, on değil, yüz değil. Böyle binlerce genç var.
Gençlerin tercih nedeninin arkasında şu iki gerekçenin olduğunu düşünüyorum:
1- İYİ Parti’nin “Kılıçdaroğlu aday olmasın” kampanyası.
2- Aday “Ekrem İmamoğlu olsun” diye yapılan çalışmalar.
El altından ve sosyal medya merkezli her iki çalışmanın da odağında gençler vardı. İYİ Parti özellikle kendi gençlik yapılanmasını Kılıçdaroğlu’nun aday olmaması için örgütledi. Mektuplar istendi ve alınan geri dönüşler, Meral Akşener tarafından üstü kapalı olarak “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı istenmiyor” kampanyasına dönüştürüldü.
Ekrem İmamoğlu’nun aday olması için özellikle de -kapanana dek- Ekşi Sözlük merkezli yürütülen çalışmalarda benzer bir dil kullanıldı. CHP gençliğinin önüne Kılıçdaroğlu’nun yaşı ile başarısız seçim geçmişleri konuldu. “Dedem sen aday olma” çağrıları tepkiye dönüştürülerek gündeme sokuldu.
İYİ Parti ve İmamoğlu cephesinin anti Kılıçdaroğlu söylemi büyük ölçüde tuttu. Herkes biliyor ki muhalefet cephesinin gençleri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmadı. Lakin Kılıçdaroğlu da adaylıktan vazgeçmedi. Krizler çıksa da geri adım atmadı.
Anti Kılıçdaroğlu kampanyasının hedefi hatta sözcüsü olan gençlere ne oldu peki? Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ı beklerken büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’in açtığı yoldan gitmeyince kendilerini kandırılmış hissettiler. Küstüler.
Öyle görünüyor ki gençlerin büyük kısmı, üzerlerinden yürütülen kampanyanın etkisinde kalmışlar. Kılıçdaroğlu’na hala mesafeliler. Muharrem İnce’nin oy kaynağı işte bu gençler. Sokak röportajlarında “Muharrem İnce’ye oy vereceğim” diyorlar. Kendisinde ne bulduklarına anlamaya çalışıyorum. Kendilerine yakın hissettiklerini söylüyor, sempatik buluyorlar. Hakkını teslim edelim, İnce Twitter’da hem agresif hem de doğal görünmeyi başardı. Gençlerin dilini yakaladı.
Diğer yandan Muharrem İnce’nin oy potansiyeli kamuoyuna yansıdıkça öfke nöbetine tutulan muhalefet cephesi bir gerçeği daha görmüyor. Eski CHP'li Muharrem İnce, potansiyel Erdoğan seçmeni gençlerden de oy alabiliyor. Muhafazakar ve milliyetçi çevrelerde yetişen; ancak kafası karışık, biraz macera arayan, biraz aykırı, sosyal medyadan etkilenen, bunun yanında anne-babası AK Partili gençler bunlar. Kendi sosyal çevremden de gözlemledim. Üç gençle konuştum, “değişim istemek” gibi bir gerekçeleri var. Neyin değişmesini istediklerini sordum. "Sıkılmışlar" mesela. Gerçekten bu düşüncedeler. Peki Kılıçdaroğlu’na oy verirler mi? “Asla” diyorlar. O zaman ibreleri Erdoğan’a dönüyor. Yani daha fazla macera aramak istemiyorlar. Yüzde 50+1 denkleminde Muharrem İnce, “Erdoğan’ın gizli rakibi” olarak karşımıza çıkıyor.
Toparlayacak olursak; Muharrem İnce’ye baskı yapanlar; adaylıktan feragat ederse kitlesinin tamamının Kılıçdaroğlu’na yöneleceği yanlışına düşüyorlar. Diğer yandan HDP’nin masaya ilişmesi ve üzerine Yavuz Ağıralioğlu’nun tepkisiyle oluşan yeni tahribatı da görmüyorlar.
Millet İttifakı seçime 50 gün kala henüz net değil, birlik beraberlik görüntüsü veremiyor. Hala kavga ediyorlar. Kampanyalarında bile bölünmüşlük var. İç sorunlarını görmezden gelip Muharrem İnce’nin adaylığına takılıp kalmaları; şimdiden yenilginin faturasının kime kesileceğinin provası değil de nedir?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.