Allah Teâlâ, Hûd sûresi 118’inci âyette bütün insanların aynı görüş ve çizgide toplanma¬yacağını belirtiyor ve ihtilafa düşenleri iki gruba ayırıyor. Biri Allah’ın rahmetiyle desteklenip azaptan kurtulanlar, diğeri de haksız ihtilafları yüzünden cehennemi dolduranlar.
Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], ümmetinin kıtlık çekmemesi ve ihtilafa düşmemesi için dua ettiğinde yüce Rabbimiz, “Ey Muhammed, diğer isteğin kabul edildi, fakat ihtilaf konusunda kesin hükmümüz verilmiştir. Senin ümmetin de ihtilafa düşmekten kurtulamayacak” buyurmuştur (Müslim; Ebû Davud; Tirmizî).
Anlaşılan kâfirler de müminler de kıyamete kadar fikir ayrılığı ve ihtilaf imti¬hanı içinde olacak. Bütün mesele, her durumda Allah’ın rahmetine ulaşan gruptan olmaktır.
Allah Resûlü de [sallallahu aleyhi vesellem], ümmetinin, içine düşeceği ihtilaflardan selâmetle nasıl çıkacağını şöyle belirtiyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sarıldığınız sürece asla hak yoldan sapmazsınız. Onlar, Allah’ın kitabı ve benim sünnetimdir” (Hâkim; Beyhakî).