HERSEYİN BELİRLİ BİR ÖLÇÜSÜ VARDIR.
Sevgi ve Hoşgörünün Ölçüsü
Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurur: “Mümin başkaları ile iyi geçinir, kendisi ile iyi geçinilir. İyi geçinmeyen ve kendisi ile iyi geçinilmeyen kimsede hayır yoktur” ve müslümanların birbirleriyle münasebetlerinde belirleyici olan temel unsurun da sevgi olduğu belirtilir. Çünkü Allah onları birbirlerinin kardeşi kılmıştır. Hadis-i şerifte de şöyle buyrulur: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de tam anlamıyla iman etmiş olamazsınız.”
Müminlere çok yakışan bu sevginin kaynağı, kalplerdeki Allah sevgisidir. Aslında müminler bütün yaratılanı yaratandan ötürü sever. Fakat bunda da ölçüler vardır ve onlara uyulur. Fıkıh ve ahlâk kitaplarımızın ilgili bölümlerinde yer alan hükümler, bu sevginin kişinin kendi varlığına ve başkalarına zarar vermemesi için dikkate alınması gereken çerçeveyi belirler. Buna göre mesela müsamaha ve hoşgörü, karşılaştığımız her türlü kötülüğe, haksızlığa ve kabalığa göz yummak ve tamamen tepkisiz kalmak demek değildir. İslâm ölçüleri içinde gerektiği gibi davranılır.
Ekleme
Tarihi: 01 Eylül 2024 - Pazar
HERSEYİN BELİRLİ BİR ÖLÇÜSÜ VARDIR.
Sevgi ve Hoşgörünün Ölçüsü
Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurur: “Mümin başkaları ile iyi geçinir, kendisi ile iyi geçinilir. İyi geçinmeyen ve kendisi ile iyi geçinilmeyen kimsede hayır yoktur” ve müslümanların birbirleriyle münasebetlerinde belirleyici olan temel unsurun da sevgi olduğu belirtilir. Çünkü Allah onları birbirlerinin kardeşi kılmıştır. Hadis-i şerifte de şöyle buyrulur: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de tam anlamıyla iman etmiş olamazsınız.”
Müminlere çok yakışan bu sevginin kaynağı, kalplerdeki Allah sevgisidir. Aslında müminler bütün yaratılanı yaratandan ötürü sever. Fakat bunda da ölçüler vardır ve onlara uyulur. Fıkıh ve ahlâk kitaplarımızın ilgili bölümlerinde yer alan hükümler, bu sevginin kişinin kendi varlığına ve başkalarına zarar vermemesi için dikkate alınması gereken çerçeveyi belirler. Buna göre mesela müsamaha ve hoşgörü, karşılaştığımız her türlü kötülüğe, haksızlığa ve kabalığa göz yummak ve tamamen tepkisiz kalmak demek değildir. İslâm ölçüleri içinde gerektiği gibi davranılır.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.