Bugün, arkadaşlarla gazetelerdeki haber başlıklarına göz atarken beliren manzara Türkiye siyasi hayatı adına bizi bir hayli endişelendirdi. Ülkemizde muhalefet, hiçbir zaman bu kadar perişan hâle gelmemişti. CHP, kendi içinde ve müttefikleriyle ilk defa bu kadar hasar oluşturacak çatışmaya girmiş vaziyette... Haberlere bir de birlikte göz atalım: ­­­- CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Bahar Feyzan, seçimlere HDP ile ittifak kurarak giren Türkiye İşçi Partisi’ne CHP tarafından 30 milyon lira ödeme yapıldığını açıkladı. “CHP sadece vekilliği değil parasını da kaptırdı” diyen Feyzan, “TİP’e sermaye CHP Bank’tan gelmiş” dedi.   Kemal Bey buna da mutlaka bir kulp takar. Örneğin “Bu TİP ile benim aramda özel bir antlaşmadır, iki tarafın namusuna emanettir” diyebilir. Ki nitekim, Ümit Özdağ’a 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı’nın verilip verilmediği sorulduğunda hâlâ devam eden protokol tartışması için kendisi bu sefer şöyle bir cümle kurmuş: ­­­- Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerinden sonra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın aralarında yapıldığını belirttiği protokol ile ilgili olarak da “Herhangi bir protokolde yer almayacak tek şey MİT Başkanlığıdır” dedi. Kemal Bey yine ‘şecaat arz ederken sirkatin’ söylemiş. MİT Başkanlığı’nı vermedik derken 3 bakanlığı partisinden ve kamuoyundan gizleyerek Özdağ’a teslim ettiğine dair itirafta bulunmuş.   Genel Kurultay’da tüm rakiplerini delege taktiklerine dayalı ayak oyunlarıyla alt etmek üzere hazırlıklarını sürdüren Kılıçdaroğlu, bir yandan Değişim öte yandan İmamoğlu ve Yavaş konusunda tarihe geçecek raconlar kesmiş. ­­­- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partideki değişim hareketine öncülük eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ‘görevinde kal’ mesajı gönderdi. İstifa çağrılarına kulak tıkayan CHP lideri, genel başkanlık isteyen İmamoğlu’nun yeniden İBB Başkan adayı olması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Ekrem Bey’in İstanbul’u, Mansur Bey’in Ankara’yı kazanacaklarına inanıyorum” dedi. ­­­- Partisinden gelen ‘değişim’ çağrılarını görmezden gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Değişimin içinde yaşayanlar bazen değişimi fark etmeyebilirler” dedi. Seçimi kaybetmenin seçmende travma oluşturduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu travmanın 2024 yerel seçimlerinde sandığa yansımayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.   Seçimlerin kaybedilmesinden kimin sorumlu olduğu konusunda fazla bir tereddüt yok. Bütün oklar tabii ki Kılıçdaroğlu’nu gösteriyor. Ancak, bazı illerdeki belediye başkanı seçimlerinin sonuçları üzerinden CHP ve İYİ de parti birbirlerini yemeyi sürdürüyorlar. ­­­- CHP eski Milletvekili Gaye Usluer ile İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, katıldıkları canlı yayında kurdukları ittifak üzerine tartışmaya tutuştu. Usluer, 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti teşkilatlarının çalışmadığını söyleyip, “Balıkesir’i sizin yüzünüzden kaybettik” imasında bulundu. Usluer’in sözlerine tepki gösteren Çömez ise, “Ona bakarsınız Kemal Bey de seçimlerden önce yüzde 60 kazanıyordu sizin anketlerinize göre” ifadelerini kullandı.   Bilindiği gibi Balıkesir’de 2019’de CHP aday göstermemiş ancak İYİ Parti adayı yarışı 10 bin oy farkla AK Parti adayına kaptırmıştı. Son seçimlerde toplam oyları %1’i geçmeyen ancak Meclis’te CHP’nin verdiği sandalyelerle %6,5’luk temsil etme kapasitesine ulaşan partilerden Gelecek Partisi bu arada hedef büyütmüş: ­­­- Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere, Türkiye’nin bütün belde, ilçe ve illerinde kendi logo ve isimleriyle gireceklerini bildirdi. Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, seçimlere CHP ile girmenin bir hata olduğunu söyleyip, “En son tercihim seçime CHP listelerinden girmekti” diye konuşmuştu.   Bu tür haberlerin sayısı tahminlerin çok üzerinde… Biz bugünlük noktayı İYİ Parti ile koymuş olalım: ­­­- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yerel seçimde ittifak çağrısıyla ilgili açıklama yapan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Güzel ülkemizin temiz kalpli insanlarını, milliyetçilerini, vatanseverlerini, Türkiye sevdalılarını ülke ve millet hayrına İYİ Parti’de buluşmaya davet ediyoruz” dedi. Meral Hanım’ın masadan kalkıp oturmasıyla partinin oylarının bir anda 10 puan düştüğünü iddia edenler Kürşad Bey’in bu çağrısını anlamakta güçlük çekebilirler. Ancak, 26 Ağustos günü Akşener’in yapacağı açıklamaların iddia edildiği gibi tarihî(!) ve muhteşem(!) olması durumunda işler değişebilir.