YİNE HASTALANMIŞ
Pensilvanya’da mukim terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in hasta olduğu ve bu yüzden örgüt içinde büyük kavgalar yaşandığı haberleri dolaşıyor. Pensilvanya iblisinin yaşıyla ilgili çelişkili bilgiler olsa da nihayetinde 80’i aşmış, hasta olması normal şartlarda olağan.
Kimli-ğindeki yaşı 83. Bir iddiaya göre memur olmak için yaşını büyütmüş, örgüt içi hurafelere göre ise 1938 doğumlu. Hurafenin nedeni de ilginç: Atatürk’ün öldüğü yıl, mehdi olarak gördükleri hocaları doğmuş.
Yaşı itibarıyla elebaşı Gülen’in hasta veya ölmüş olabileceği normal. Ancak örgütün tarihi boyunca hastalık numarası ve ardından gelen kumpaslar göz önünde bulundurulduğunda, dikkatli olunması gereken bir durumu aklımızın bir kenarında tutmamız lazım!..
Fetullah Gülen, 12 Mart Muhtırası’ndan sonra kısa bir süre cezaevinde kalıyor, ardından ruh ve sinir hastalıkları tedavisi gördüğü belirtiliyor. 12 Eylül Darbesi’nden kısa bir süre sonra sıkıyönetim mahkemeleri tarafından aranmasına rağmen, 12 Aralık 1980 tarihinde 20 gün istirahat raporu alıyor.
AMAN DİKKAT İBLİS HASTA!
20 günlük raporu bitince de İstanbul’da Vakıf Gureba’dan koroner yetmezliği teşhisiyle 2 aylık heyet raporu alıyor. Raporun süresi bitince de Cerrahpaşa’da psikiyatri bölümünden 20 gün daha rapor alıyor. Teşhis ilginç; madde bağımlısı psikozu! Bütün bunlar Fetullah’ın darbeciler tarafından sözde arandığı dönemde gerçekleşiyor.
Örgüt elebaşı Gülen’in emekli vaiz olduğu da yalan. Fetullah Gülen, 20 Mart 1981 tarihinde yine hastayım ayağına Diyanet İşleri Başkanlığı’na istifa mektubu gönderiyor. İstifasının ardından faaliyetlerine hız vererek, sıkıyönetim döneminde il il gezip örgütlenmeye devam ediyor.
28 Şubat sürecinde hasta olduğu dedikodusu yayarak, geçmiş olsun ziyaretleri altında, muhafazakâr camiayı Refah Partisi’ne karşı darbecilerin yanında yer alması için telkinlerde bulunuyor. Aynı Gülen, 1999’da ABD’ye ‘hastayım’ ayağına gidiyor.
TÜRKİYE’YE “HASTAYIM” MESAJI ABD’YE “DAHA ÖLMEDİM” MEKTUBU!
2012 yılında Ekrem Dumanlı Pensilvanya’ya gidiyor. Oradan Türkiye’de siyasetçi, bürokrat, iş adamı, gazeteci… nüfuzlu kim varsa arıyor. “Hocaefendi’nin yanındayım, çok hasta. Geçmiş olsun dileklerini ileteyim mi” diyor ve görüştüğü kişilerin isimlerini ertesi gün Zaman Gazetesi’nde filanca kişiler “Geçmiş olsun, diyenler” diye ilan ediyor.
Bu hastalık numarasının ardından Gezi kumpası ve 17-25 Aralık kalkışması geldi. Şimdilerde görünürde örgüt içi kavgayla ortada yine elebaşı Gülen’in hastalığı dolaşıyor. Tamam, yaşı itibarıyla hasta olabilir ancak arkasında bir sinsi planın varlığına da dikkat etmek lazım. Ne zaman “hastayım” dediyse ardından kumpas çıktı.
Bir yandan hastalık haberleri yayılırken, diğer yandan ABD Başkanı Biden’a mektup gönderdiği ortaya çıkıyor. Türkiye kamuoyuna “hastayım” mesajı gönderirken, ABD’ye “daha ölmedim” mektubu gönderiyor.
Ayhan Bora Kaplan davası ve Sinan Ateş cinayeti üzerinden Cumhur İttifakı’na yönelik saldırıların arkasında yüzde yüz FETÖ tezgâhı var. Bu kumpaslara yönelik sis perdesi aralanırken, Pensilvanya’dan hastalık haberlerinin yayılması tesadüf değil.
Evet, Fetullah sonrası bir arayış var. Hastalık haberleri bu işin bir parçası. Ama bu rutin bir hastalık ve değişim olmayacak. “Elebaşı yaşlandı, ölüyor” deyip geçiştiremeyiz. Sonrasına iyi odaklanmak lazım.
Hüseyin LIKOGLU
Ekleme
Tarihi: 22 Haziran 2024 - Cumartesi
YİNE HASTALANMIŞ
Pensilvanya’da mukim terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in hasta olduğu ve bu yüzden örgüt içinde büyük kavgalar yaşandığı haberleri dolaşıyor. Pensilvanya iblisinin yaşıyla ilgili çelişkili bilgiler olsa da nihayetinde 80’i aşmış, hasta olması normal şartlarda olağan.
Kimli-ğindeki yaşı 83. Bir iddiaya göre memur olmak için yaşını büyütmüş, örgüt içi hurafelere göre ise 1938 doğumlu. Hurafenin nedeni de ilginç: Atatürk’ün öldüğü yıl, mehdi olarak gördükleri hocaları doğmuş.
Yaşı itibarıyla elebaşı Gülen’in hasta veya ölmüş olabileceği normal. Ancak örgütün tarihi boyunca hastalık numarası ve ardından gelen kumpaslar göz önünde bulundurulduğunda, dikkatli olunması gereken bir durumu aklımızın bir kenarında tutmamız lazım!..
Fetullah Gülen, 12 Mart Muhtırası’ndan sonra kısa bir süre cezaevinde kalıyor, ardından ruh ve sinir hastalıkları tedavisi gördüğü belirtiliyor. 12 Eylül Darbesi’nden kısa bir süre sonra sıkıyönetim mahkemeleri tarafından aranmasına rağmen, 12 Aralık 1980 tarihinde 20 gün istirahat raporu alıyor.
AMAN DİKKAT İBLİS HASTA!
20 günlük raporu bitince de İstanbul’da Vakıf Gureba’dan koroner yetmezliği teşhisiyle 2 aylık heyet raporu alıyor. Raporun süresi bitince de Cerrahpaşa’da psikiyatri bölümünden 20 gün daha rapor alıyor. Teşhis ilginç; madde bağımlısı psikozu! Bütün bunlar Fetullah’ın darbeciler tarafından sözde arandığı dönemde gerçekleşiyor.
Örgüt elebaşı Gülen’in emekli vaiz olduğu da yalan. Fetullah Gülen, 20 Mart 1981 tarihinde yine hastayım ayağına Diyanet İşleri Başkanlığı’na istifa mektubu gönderiyor. İstifasının ardından faaliyetlerine hız vererek, sıkıyönetim döneminde il il gezip örgütlenmeye devam ediyor.
28 Şubat sürecinde hasta olduğu dedikodusu yayarak, geçmiş olsun ziyaretleri altında, muhafazakâr camiayı Refah Partisi’ne karşı darbecilerin yanında yer alması için telkinlerde bulunuyor. Aynı Gülen, 1999’da ABD’ye ‘hastayım’ ayağına gidiyor.
TÜRKİYE’YE “HASTAYIM” MESAJI ABD’YE “DAHA ÖLMEDİM” MEKTUBU!
2012 yılında Ekrem Dumanlı Pensilvanya’ya gidiyor. Oradan Türkiye’de siyasetçi, bürokrat, iş adamı, gazeteci… nüfuzlu kim varsa arıyor. “Hocaefendi’nin yanındayım, çok hasta. Geçmiş olsun dileklerini ileteyim mi” diyor ve görüştüğü kişilerin isimlerini ertesi gün Zaman Gazetesi’nde filanca kişiler “Geçmiş olsun, diyenler” diye ilan ediyor.
Bu hastalık numarasının ardından Gezi kumpası ve 17-25 Aralık kalkışması geldi. Şimdilerde görünürde örgüt içi kavgayla ortada yine elebaşı Gülen’in hastalığı dolaşıyor. Tamam, yaşı itibarıyla hasta olabilir ancak arkasında bir sinsi planın varlığına da dikkat etmek lazım. Ne zaman “hastayım” dediyse ardından kumpas çıktı.
Bir yandan hastalık haberleri yayılırken, diğer yandan ABD Başkanı Biden’a mektup gönderdiği ortaya çıkıyor. Türkiye kamuoyuna “hastayım” mesajı gönderirken, ABD’ye “daha ölmedim” mektubu gönderiyor.
Ayhan Bora Kaplan davası ve Sinan Ateş cinayeti üzerinden Cumhur İttifakı’na yönelik saldırıların arkasında yüzde yüz FETÖ tezgâhı var. Bu kumpaslara yönelik sis perdesi aralanırken, Pensilvanya’dan hastalık haberlerinin yayılması tesadüf değil.
Evet, Fetullah sonrası bir arayış var. Hastalık haberleri bu işin bir parçası. Ama bu rutin bir hastalık ve değişim olmayacak. “Elebaşı yaşlandı, ölüyor” deyip geçiştiremeyiz. Sonrasına iyi odaklanmak lazım.
Hüseyin LIKOGLU
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.