pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Talha GURBETÇİ
Köşe Yazarı
Talha GURBETÇİ
 

TV YAYINLARINDA HASRET KALDIKLARIMIZ

TV YAYINLARINDA HASRET KALDIKLARIMIZ TV    YAYINLARINDA   HASRET   KALDIKLARIMIZ Bugün üzülerek ifade edeyim, Bazı TV yayınları ve dizileri, toplumu  yanlış yönlendiriyor. İyi örnek olamıyorlar. Bazı TV yayınları ailenin temel özelliklerini taşıyan değer yargılarını ayaklar altına almış insanları  yayınlarına çıkararak, bir nevi ekranlarından kötülüğün reklamını yapıyorlar. Aile  mahremiyeti sayılacak bir-çok konu aleni olarak konuşuluyor, tartışılıyor... Küçük yaştaki çocuklarla seyredilecek yayınlar değil... Yapılan her türlü yanlış eylemler, en küçük ayrıntısına kadar anlatılıyor. Üstelik ev hanımlarının, aile sakinlerinin evde oldukları saatlerde. Yani savunmasız  mekanlar,  yanlış fikirlerin anlatıldığı  TV ekranlarının bir nevi saldırısı altında kalıyor. Bir nevi dayatma gibi... Hatta cinayetler, saldırılar, en küçük ayrıntıları ile ekranda... Bazı, Diziler derseniz, normal sağlıklı bir insanın seyredemeyeceği konumdalar. Kötü kahraman tipleri, yanlış örnekler, hırsızlık, arsızlık, bedavadan para kazanma, cinayet, darp, şiddetin her türlüsü, bedavadan reklam ediliyor. Genç nesil onların bu gösterişli hayatlarının etkisinde kalıyor. Oysa Hulusi Kentmen, bir söyleşide şöyle demişti. ''Filmlerin en sevdiğim sahneleri, yemek sahneleridir. En azından karnımız doyuyor...'' Evet, gösterişli hayatların reklamını yapan aktörlerin bazılarını nasıl hayat sıkıntısı çektiği de ortadadır. Bu da ayrı bir gerçek. Geçenlerde yaşanan bir olayı hatırlatayım. Kendisine satırla saldıran gencin tutuklanmasını kabul edemeyen genç kızımız, kendisini yerden yere atmıştı. Çünkü onlara rol model olarak tanıtılan tipler, genelde problemli, aykırı adamlar, şiddete meyyal insanlar olmaktadır. O nedenle gençlerimiz, edepli, dürüst, çalışkan, başarılı, ahlaklı, düzgün insanları değil;  Daha çok arızalı insanları seviyor, o tipleri beğeniyor... Kimin sayesinde? Evet özledik adam gibi dizileri, aile hayatını özendiren, kardeşliği, paylaşmayı, dostluğu öne çıkaran, değer yargıları ile bezenmiş insanların reklamını yapan, rol model olarak onları takdim eden dizileri, yayınları özledik... TOPLUM DEĞERLERİNİ YOK SAYAN, SAYGI SEVGİ BİLMEYEN, ALDATMAYI, ÇALMAYI , NEFRETİ, ŞİDDETİ, ÖĞRETEN DİZİLERE ESİR OLDUK... ADALETİ, GÜVENİ, VEFAYI, PAYLAŞMAYI, ŞEFKATİ, SAYGIYI, DÜRÜST OLMAYI ÖĞÜTLEYEN, HELAL KAZANCI ÖZENDİREN DİZİLERE HASRET KALDIK... Evet, gençlerden, yaşanan olumsuz örneklerden şikayetçi oluyoruz. İyi de bu toplumun böyle olmasına katkımız nedir? Diye soracak yayıncı arkadaşlar yok mu? Daha güzeli, daha iyiyi, daha ahlaklı olmayı, örnek olacak bir hayatı anlatan dizileri ekrana getirmek o kadar zor mu? Bizler toplum olarak, kardeşliği, dostluğu, güzeli, iyi örnekleri, merhameti, sevgiyi, şefkati, yardımlaşmayı, paylaşmayı teşvik eden dizilere hasret kaldık... Bu tür yayın anlayışı ile sunum yapan yapımcılar, TV' lere teşekkür ederiz. Biz daha çok olsun istiyoruz... Değer yargılarımıza sahip çıkacak, Vatan ve Millet, Bayrak, Ezan, İnanç, konularını işleyen, özendiren, dizileri bekliyoruz. Toplumumuz bir mozaik gibidir, Gül bahçesine benzer. Mozayiğin her parçasının, gül bahçesindeki her gülün hakkını vererek  yayın akışı olmasını özlüyoruz. Tüm değerlerimize saygılı, birleştirici, güzel örnekleri sunan, toplumu ayrıştırmayan yayın anlayışına hasretiz. Tarihimiz  hasretini  çektiğimiz hayatın zenginlikleri ile doludur. Mafya bari yanlışı özendiren, suça teşvik eden, şiddet sarmalı, dizilere kim dur diyecek? İnsanımızda o kadar çok rol model teşkil edecek davranışlarda bulunan tarihe mal olmuş, insanlarımızı tanımak istiyoruz. Dünyaya tanıtmak istiyoruz. Sadece Mevlana mı var, bu topraklarda? Binlerce  örneğimiz var. Yeter ki biz tanıtmasını bilelim. Hala Dünya genelinde mazluma en fazla yardım eden Ülke konumundayız. Yani hala ümidimiz var. İnsanımız dip diri ayakta. Ancak günlük hayatta kendisine ve yeni yetişen nesline örnek teşkil edecek yayın anlayışı istiyor. Haksız mı? Ülkemizi çepeçevre kuşatmış onlarca sorun var zaten. Evimizin içerisinde bari huzurlu, güzelliklerin, iyiliklerin tanıtıldığı ortamlar olsun... Bu o kadar zor bir iş değildir. Sadece niyet etmek yeter. Arkası gelir... Son zamanlarda Tarihi karakterlerinin tanıtımını yapan dizilere eyvallah, diyoruz... Daha iyisini, daha güzelini bekliyoruz... Evimiz, hanemiz yanlış örneklerle dopdolu olan yayın anlayışı ile işgal altında olmasın... Lütfen sınırlar koyalım... 
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2023 - Salı

TV YAYINLARINDA HASRET KALDIKLARIMIZ

TV YAYINLARINDA HASRET KALDIKLARIMIZ

TV    YAYINLARINDA   HASRET   KALDIKLARIMIZ

Bugün üzülerek ifade edeyim, Bazı TV yayınları ve dizileri, toplumu  yanlış yönlendiriyor. İyi örnek olamıyorlar.

Bazı TV yayınları ailenin temel özelliklerini taşıyan değer yargılarını ayaklar altına almış insanları  yayınlarına çıkararak, bir nevi ekranlarından kötülüğün reklamını yapıyorlar. Aile  mahremiyeti sayılacak bir-çok konu aleni olarak konuşuluyor, tartışılıyor... Küçük yaştaki çocuklarla seyredilecek yayınlar değil...

Yapılan her türlü yanlış eylemler, en küçük ayrıntısına kadar anlatılıyor. Üstelik ev hanımlarının, aile sakinlerinin evde oldukları saatlerde. Yani savunmasız  mekanlar,  yanlış fikirlerin anlatıldığı  TV ekranlarının bir nevi saldırısı altında kalıyor. Bir nevi dayatma gibi...

Hatta cinayetler, saldırılar, en küçük ayrıntıları ile ekranda...

Bazı, Diziler derseniz, normal sağlıklı bir insanın seyredemeyeceği konumdalar. Kötü kahraman tipleri, yanlış örnekler, hırsızlık, arsızlık, bedavadan para kazanma, cinayet, darp, şiddetin her türlüsü, bedavadan reklam ediliyor. Genç nesil onların bu gösterişli hayatlarının etkisinde kalıyor. Oysa Hulusi Kentmen, bir söyleşide şöyle demişti. ''Filmlerin en sevdiğim sahneleri, yemek sahneleridir. En azından karnımız doyuyor...'' Evet, gösterişli hayatların reklamını yapan aktörlerin bazılarını nasıl hayat sıkıntısı çektiği de ortadadır. Bu da ayrı bir gerçek.

Geçenlerde yaşanan bir olayı hatırlatayım. Kendisine satırla saldıran gencin tutuklanmasını kabul edemeyen genç kızımız, kendisini yerden yere atmıştı. Çünkü onlara rol model olarak tanıtılan tipler, genelde problemli, aykırı adamlar, şiddete meyyal insanlar olmaktadır. O nedenle gençlerimiz, edepli, dürüst, çalışkan, başarılı, ahlaklı, düzgün insanları değil;

 Daha çok arızalı insanları seviyor, o tipleri beğeniyor... Kimin sayesinde?

Evet özledik adam gibi dizileri, aile hayatını özendiren, kardeşliği, paylaşmayı, dostluğu öne çıkaran, değer yargıları ile bezenmiş insanların reklamını yapan, rol model olarak onları takdim eden dizileri, yayınları özledik...

TOPLUM DEĞERLERİNİ YOK SAYAN, SAYGI SEVGİ BİLMEYEN, ALDATMAYI, ÇALMAYI , NEFRETİ, ŞİDDETİ, ÖĞRETEN DİZİLERE ESİR OLDUK...

ADALETİ, GÜVENİ, VEFAYI, PAYLAŞMAYI, ŞEFKATİ, SAYGIYI, DÜRÜST OLMAYI ÖĞÜTLEYEN, HELAL KAZANCI ÖZENDİREN DİZİLERE HASRET KALDIK...

Evet, gençlerden, yaşanan olumsuz örneklerden şikayetçi oluyoruz. İyi de bu toplumun böyle olmasına katkımız nedir? Diye soracak yayıncı arkadaşlar yok mu? Daha güzeli, daha iyiyi, daha ahlaklı olmayı, örnek olacak bir hayatı anlatan dizileri ekrana getirmek o kadar zor mu?

Bizler toplum olarak, kardeşliği, dostluğu, güzeli, iyi örnekleri, merhameti, sevgiyi, şefkati, yardımlaşmayı, paylaşmayı teşvik eden dizilere hasret kaldık... Bu tür yayın anlayışı ile sunum yapan yapımcılar, TV' lere teşekkür ederiz. Biz daha çok olsun istiyoruz...

Değer yargılarımıza sahip çıkacak, Vatan ve Millet, Bayrak, Ezan, İnanç, konularını işleyen, özendiren, dizileri bekliyoruz. Toplumumuz bir mozaik gibidir, Gül bahçesine benzer. Mozayiğin her parçasının, gül bahçesindeki her gülün hakkını vererek  yayın akışı olmasını özlüyoruz. Tüm değerlerimize saygılı, birleştirici, güzel örnekleri sunan, toplumu ayrıştırmayan yayın anlayışına hasretiz. Tarihimiz  hasretini  çektiğimiz hayatın zenginlikleri ile doludur. Mafya bari yanlışı özendiren, suça teşvik eden, şiddet sarmalı, dizilere kim dur diyecek? İnsanımızda o kadar çok rol model teşkil edecek davranışlarda bulunan tarihe mal olmuş, insanlarımızı tanımak istiyoruz. Dünyaya tanıtmak istiyoruz. Sadece Mevlana mı var, bu topraklarda? Binlerce  örneğimiz var. Yeter ki biz tanıtmasını bilelim.

Hala Dünya genelinde mazluma en fazla yardım eden Ülke konumundayız. Yani hala ümidimiz var. İnsanımız dip diri ayakta. Ancak günlük hayatta kendisine ve yeni yetişen nesline örnek teşkil edecek yayın anlayışı istiyor. Haksız mı?

Ülkemizi çepeçevre kuşatmış onlarca sorun var zaten. Evimizin içerisinde bari huzurlu, güzelliklerin, iyiliklerin tanıtıldığı ortamlar olsun... Bu o kadar zor bir iş değildir. Sadece niyet etmek yeter. Arkası gelir...

Son zamanlarda Tarihi karakterlerinin tanıtımını yapan dizilere eyvallah, diyoruz...

Daha iyisini, daha güzelini bekliyoruz... Evimiz, hanemiz yanlış örneklerle dopdolu olan yayın anlayışı ile işgal altında olmasın... Lütfen sınırlar koyalım... 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.