ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ YÜRÜYÜŞÜ VE BİZ OLMAK
Ben değil, BİZ olunuz... İnanın ki; çok olacaksınız, çoğalacaksınız...
Adı şehitler olunca; yürüyüş farklı oluyor...
Milyonlara selam olsun...
Bunu anlatmak değil, yaşamak lazım...
İnsanımız, eksik, noksan da, olsa; Kendisine hizmet edeni, kendisiyle beraber bir olanı; biliyor, anlıyor... Yanlışı ile, hatası ile; bağrına basıyor...
Çünkü, yürekten, samimi olduğuna, kendisiyle birlikte; Biz, KAVRAMININ içerisinde olduğuna inanıyor.
İşte, asıl önemli nokta burasıdır. Ben, demiyor... Biz diyor... Vatandaşımız, O, nedenle O, yalnız değil! Çünkü; O, BİZİZ, diyor. Yürüyüşün özeti budur... BİZ OLMAK...
Sayın CUMHURBAŞKANI, Bazı söylemlerinde, yalnızım derken; hiç bir zaman Halkını kast etmedi. Çalışma arkadaşlarından bir kısmını ve bürokrasiyi, kast etti.
Halkıyla her zaman bir olduğunu, Yani; BİZ, olduğunu ifade etti. En büyük dayanağının YÜCE YARATICI olduğunu, ifade ettikten sonra; Halkına güvendiğini, halkıyla birlikte omuz, omuza olduğunu ifade etti. Halkın iradesine saygı duydu.
Halkımız bu mesajı çok iyi anladığı için; Ona desteğini, tüm Ülkemizde, yapmış olduğu toplantılarla, gösterdi. Göstermeye devam ediyor.
Kısacası, VATANINI seven, MİLLETİNİ seven, DİNİNE bağlı, TARİHİNE sırt dönmeyen, Değer yargılarına sahip çıkan, Yabancı fikirleri benimsemeyen, Özünden, içinden gelen; Siyasi adamlara, hep saygı duymuştur... DUYMAYA DA; devam edecektir.
Söz ve ifade ile, mazlumun yanında oldu. Kimi zaman; eylemlerle bu fikrini destekledi. Tüm Dünya Ülkelerinin yöneticilerinin gözünün içine baka, baka; Yaptıkları yanlışları yüzlerine söyledi. Dökülen kanın, Akan göz yaşının hesabını sordu. Dünyadaki tüm mazlum halkların dikkatini, çekti.
Dünya siyasetine, yeni söylemler, getirdi.
Bütün bunları, BİZ olarak söyledi. O, sözleri haykırırken; sadece kendi fikri olmadığını, ANADOLU insanının böyle düşündüğünü, belirtti. Yani, halkım da; benim gibi düşünüyor, diye suratlarına haykırdı.
İşte, Halkımız, onun için sevdi. Sayın CUMHURBAŞKANINDA, kendini buldu. Kendi fikirlerinin, en yüce makam tarafından kabul gördüğünü, tespit etti.
Yıllardan beri süregelen ezikliğinin; Sayın CUMHURBAŞKANI tarafından, gündeme getirildiğine şahit oldu. Fikren ve zikren, aynı şeyleri düşündüğünü, gördü.
O nedenle; güvendi, O nedenle sevdi... Çünkü, aynı zamanda kendine güvendi, kendini sevdi...
O nedenle; ONUN bir sözü üzerine; en ağır silahların üzerine gitti. Biliyordu ki; O, söylem kendi özünden gelmektedir. Orada konuşan bir şahıs değildir. BİR MİLLETTİR... BİR MİLLETİN ifadesi; bir şahsın ağzından, kelimelere dönüşmüştür. Söyleyen bir ağız değil; BİR MİLLETİN, tüm ifadesidir. O NEDENLE; bu ifade karşılık bulmuştur. Böyle devam ettiği müddetçe, karşılık bulmaya devam edecektir...
Siyasetin tüm çeşitli katmanındaki idareciler, unutmasınlar ki; MİLLETİN fikrinin temsilcisi olan; SAYIN CUMHURBAŞKANINA, bu insanlar, yürekten bağlıdır. Sizler de; aynı fikir ve düşünce de; olduğunuz sürece; Bu halk size de; bağlı olacaktır. Yoksa; sizin şahıslarınızın, yönetim şeklinizin, bulunduğunuz makamın, elde ettiğiniz değerin; onların yanında hiç bir kıymeti yoktur. Siz, onlardan bir parça olduğunuz kadar; kıymetiniz olur. Yoksa; Onlardan olmazsanız, Yani BİZ kavramının dışına çıkarsanız; yabancılaşırsınız. Hatalı kavramların, fikirlerin, anlayışların, esiri olursunuz. Onlar sizin için değil; SAYIN CUMHURBAŞKANININ, sahip olduğu fikirler için; destek vermektedirler. Yani, SAYIN CUMHURBAŞKANINI, BİZ kavramının içerisinde bir lider olarak, görmektedirler.
Sakın bu değerlendirmeyi unutmayın, yoksa; Biz kavramının dışına çıktığınız zaman; vebaliniz büyük olur. Makamınız, kazancınız, ne kadar yüksek olsa da; kaybınız ve vebaliniz büyük olur. Çünkü, sizler; yapmış olduğunuz kasıtlı hatalar ile; O, Malum BİZ kavramının dışına çıkmış, olursunuz... AMAN DİKKAT, AMAN DİKKAT... HEM vebalden, hem sorumluluktan, hem lanetten kurtulmak için; bu kavramın kesinlikle dışına çıkmayınız...
BİZ kavramının, halkımız olduğunu, Onun liderinin SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ olduğunu asla unutmayınız. Yoksa; yanılırsınız, aldanırsınız, dışlanırsınız...
Halkımız, O idarecilere; BİZ, oldukları için; sahiplenmiştir. İşin özü budur...
Ben deyip, öncelikle; benliğini, çıkarını, yararını düşünenler; Hiç bir zaman; BİZ kavramı ile birlikte anılmayacaklardır. Tarih, onlar için; ayrı bir not tutacaktır. Yaptıkları yanlışlarla, Kara defterle anılacaklardır...
NE MUTLU BİZ KAVRAMINI ANLAYANLARA...