ÜNİVERSİTE SINAVLARI KALDIRILMALIDIR
ÜNİVERSİTE SINAVLARI KALDIRILMALIDIR
Şimdilerde MEB yeni uygulamaları konuşuluyor. Alın size tam da devrim niteliğinde bir öneri. Hadi bakalım, adınız tarihe geçsin... İnsanların hayatını belirlemede sadece uzun soluklu bir sınav yeterli bir tercih midir?
Lise hayatındaki başarı durumu yapılan teknik ayrıntılarla üniversite başarısına katkı sağlamalıdır. Öğrencinin sosyal aktivitelerdeki becerisi, başarısı, ahlaklı dürüst davranışlarla hayatını devam ettiriyor olması ona artı bir katma değer sağlamalıdır. Böylece doğru davranışları yapmak teşvik edilmiş olur. Vatan ve Millet sevgisinden yoksun bir eleman yetiştirmenin kimseye faydası yoktur. Üniversiteler anarşist özentisi taşıyan gençlerle doldurulmamalıdır. Üniversite hayatının aynı zamanda hayatın bir parçası olduğu gerçeği özellikle kabul ettirilmelidir. Kısacası o mekanların bir ilim yuvası olması özelliği korunmalıdır. Sadece burs, kredi, desteği vermek, barınma konularını gidermek yetmez. Oradaki gençlerin VATAN ve MİLLET sevgisini çoğaltacak uygulamalar hayat geçirilmelidir.
Bu alanda yapılacak yeni yapılanmalar ve eğitim , öğretimin alacağı yeni durumlar heyecanla beklenmektedir. İnsanımıza düşen görev yapılan her şeye daha ortaya çıkmadan karşı olmak, olmamalıdır. Yapılan iyiliğine ve güzelliğine inandığımız şeylere destek verilmelidir. Eğer yapılan şey bizim tarafımızdan kabul görmüyorsa oradaki aksaklığı belirterek asıl yapılması gereken bize göre ne ise o anlatılmalıdır. Farkında olmadan birilerinin o alanda uygulama yapmasına katkı sağlamış olursunuz. Böyle bir şeyin olması da insanlara mutluluk vermelidir. Yoksa herhangi bir şeye karşı olmak için, karşı olmak biraz anlamsız olur.
Evet, Bu Ülkede Üniversite sınavları kaldırılmalıdır. Bu hayata geçirilirken liselerimizden mezun ettiğimiz milyon gencin de sorunları halledilerek kaldırılmalıdır. Eğer bunu kaldırmak istediğiniz zaman, alttan gelen sayı Üniversitede okuyacak öğrenci sayısından fazla ise; iki tane kabaca çözüm şekli ortaya çıkar. Birincisi Üniversite de okuyacak öğrenci sayısını da liselerden gelecek öğrenci sayısına uygun şekilde tanzim edersiniz herkes yeteneğine veya yapılacak testlerine göre öğretim göreceği fakülteyi, yüksek okulu, belirler, sizde onay verdiğiniz zaman genç orada tahsil hayatını devam ettirmiş olur. Ya da alttan gelen öğrenci sayısının tamamına Üniversite tahsil hayatı imkanı veremiyorsanız, o zaman öğrencileri meslek verici liselerden mezun ederek kısa yoldan hayata atılmanın yollarını açarsınız. Böylece öğrenci Üniversite tahsili olmadan da hayata atılmalıdır. Bu durum basit gibi gözükse de öyle değildir. Öğrenciler meslek hayatına atıldıktan sonra yeterli ücret alabileceği ortamın sağlanması gerekir. Bu güzel bir teşvik olacaktır. Bir manada aile kurduğu zaman o genç kimseye muhtaç olmadan hayatını devam ettirmelidir. İşte o zaman maddeten bu imkan sağlanınca Bir çoğu için yüksek tahsilini yapmasına gerek kalmaz. Sadece maddi sorunlarını halletmek te yetmez. Bakın iş hayatında eleman nasıl yetişmektedir. Önce çırak, kalfa, usta formülü uyarlanır. Yani onu yetiştiren ustalar tecrübe birikimini, yeni yetişen elemana katarak onun beceri ve kabiliyetlerini geliştirmek için gayret gösterirler. O mesleğin inceliğini kavrayamamış bir eleman usta gömleğini giyemez. Böylece ara eleman sıkıntısı da ortadan kalkar.
Emeklilik açısından var olan sıkıntıların giderilmesi aynı zamanada teşvik sayılacaktır. Lise mezunu ayarı okuldan mezun olan gençler görevlerini, çalışmalarını, usta eğitiminden geçmelerini, davam ettirirken 2 yıllık ihtisasa dayalı örgün olmayan öğretim kurumlarına devam hakkı sağlanmalıdır. İsteyen arkadaşlarını bu yolla da olsa emeklilik sıkıntıları giderilmelidir. Böyle uygulamaların şimdi de yapıldığını bilmekteyiz. Ya da çalıştığı kurum içerisinde o kurumun okulu sayılabilecek hizmet içerisinde kurslar ve ona bağlı olarak ilave eğitimle alınan belgeler, öğretim kurumlarından mezun olunan belgeler gibi kabul edilerek gerekli kademe veya derece artırımları sağlanmalı hem de kurumlar içerisinde başarıya dayanan bir yapılanma örneği sergilenmelidir. Böyle örneklerin olduğu da bilinmektedir.
MEB yeniliklerine ilave olsun için, Milli eğitimdeki müdür ve müdür yardımcıları gibi.
Daha yapılacak radikal değişikliklerle bu sorunun çözüleceğine inanıyorum. Gelen fikirler değerlendirilmelidir. Milyonlarca çocuğun dershaneler, etüt salonları, kapısından alınarak Devletin kendi kurumlarında yapacağı değişikliklerle bu sorunlar kalkacaktır. Sonuçta heba olan o kadar zaman ve para hem velilerin cebinde kalacak, hem de çocuklar gereksiz yere sisteme dayalı olan stresten uzak olacaktır. Kendilerini her alanda geliştirme adına daha çok zaman bulacaklar.
Umarım MEB kendisine yapılan bu uyarıları ciddi manada ele alarak, radikal çözümler üretir... Umutla bekliyoruz...