Bir Milletin geleceğini şekillendirecek olan Üniversite gençliği, gelecek nesillerin motor görevini üstlenen, o görevin paralelinde; bir, çok sorumluluğu üzerinde taşıyacak olan; kalifiye özellikleri taşıyan gençler demektir. Gelecek bu sorumlulukların arasında; Devleti yönetmek, Devletin geleceğini şekillendirmek en önemli görevlerindendir. Bu kadar önemli olan, bu gençler üzerinde doğal olarak her kesimden insan söz sahibi olmak istemektedir. Son günlerde Üniversitelerde yoğunlaştırılmaya çalışılan olayların ardında yatan ana sebeplerden bir tanesi budur.
Öncelikle Devlet, bu gençleri maddi bakımdan kimselere muhtaç etmemelidir. Bugün, kredi ve bursların miktarına baktığımız zaman; öğrencilerin ilave paraya muhtaç olacağını söylemek, yanlış olmayacaktır. Yurt meselesi derseniz, çözülmüş değildir. İnsanlar barınak konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Ulaşım ise; içler acısıdır. Böyle olunca; nasıl bu gençliği bir takım tehlikeli, uç noktadaki fikir ve düşünce akımlarının teşkilatlanmalarından koruyacağız? Bir manada dolaylı olarak; onlara yurt ya da para bakımından muhtaç olmaktadırlar. Bence öğrenci başı kredi bedeli en az 1000 lira olmalıdır. Yurt ise; problem olmaktan çıkarılmalıdır. Ulaşım sorun olmamalıdır.
Bu ihtiyaçları yeteri kadar giderilmeyen ve sıkıntı içerisinde olan gençleri; bazı yanlış şeylere yönlendirmek, daha kolaydır. Bu amaçla yapılan tüm eylemlerde kullanılabilecek konumdadırlar. Tasarlanan senaryolara göre; bu gençlerle; Devleti temsil eden güçler ister yönetici olarak, ister güvenlik güçleri olarak, olsun karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Bildiğimiz kadarı ile öğrenciler; bazı haklı isteklerini gündeme taşımak adına eylemler yapmak istemektedirler. Üniversite yönetimleri ile konuşarak, yapmak istedikleri protesto gösterisi için veya toplantılar için izin alıp; Üniversite yönetiminin belirlediği noktada bu eylemini gerçekleştirebilmektedirler. Burada sorun izin almama da direnmek, izinsiz gösteri yapma amacından kaynaklanmaktadır. Görünüşte basit gibi algılanan bu eylemin asıl amacı ise; o, eyleme katılan öğrencilerle, Devleti temsil eden insanları karşı karşıya getirerek öğrencileri, birer militan anlayışı içerisinde yetiştirmektir. Gayesi bu alan bir takım kötü niyetli guruplar da; bunu fırsat bilerek en iyi şekilde değerlendirme yapmak amacındadırlar. Çünkü onlar için kaçırılmayacak bir fırsattır. Devletin bunlara fırsat vermemesi gerekir.
Yanlış Öğrenci gurupları bu eylemleri tasarladıkları zaman birinci amaçları izinsiz gösteri yapmaktır. Olacak olaylarla kamuoyunun dikkati daha çok çekilmek istenmektedir. Üstelik eylem yapma şekli gündemde olan halkın bildiği bir konu olursa; daha da dikkat çekici olur. Örneğin, öğrencilerin, barınma yetersizliği, ulaşım sıkıntıları ve kredi ve bursların yetersiz olması, konuları, dikkat çekmektedir
Evladını üniversite ortamına göndermek için, her türlü sıkıntıyı çeken Ailelerin bu konuda çok dikkatli olmaları gerekir. Artık yeterli ya da değil Ülkemizin her şehrinde Üniversite bulunmaktadır. Gönül doğal olarak çocuklarının, Devletin en iyi okullarında okumasını ister. Ancak, eğer Aileler çocuklarını il dışındaki bir okula gönderdikleri zaman kontrol edemeyecekler ise; kendi şehirlerini tercih etmek en mantıklı yoldur. Aile ortamında daha kontrollü, denetlenebilen bir genç normal şartlarda daha az problem demektir. Tam tersine il dışında kontrol edilemeyen, denetimden uzak, biraz da çocuğun kendisinde olan; zayıf karakterli olmak, yanlışa meyletmek, özelliğinden dolayı her türlü kötülüğe bulaşma şansı daha fazladır. İşte bu tür gençler terör örgütlerinin iştahını kabartmaktadır.
Sosyal yapılanmamızda değer yargılarımıza sahip çıkma konusunda biraz da ilgisiz olduğumuz için; çocukların tehlikeye düşme şansı daha da fazlalaşır. Ahlaki alandan, iktisadi alana kadar, hatta terör yandaşlarının, tuzaklarına düşecek kadar bu tehlike sınırı genişleyebilir. Öyle bir imaj var ki; Sanki üniversite gençliği sınırsız özgür olmalıdır… Dünyada böyle bir şey yok. Lütfen gençlerimize, dolayısıyla geleceğimize sahip çıkalım… Onların Üniversiteleri kazanmak için verdikleri mücadelede her bakımdan fedakarlık yaparak; yanında olan ailelerimizin, aynı çocukların toplum içerisinde sorunsuz, uyumlu topluma yararlı, ahlaklı ve Vatansever olarak yetişmesi için gerekli şartları hazırlamaları ve bu uğurda verdikleri mücadelede yanlarında olmaları gerekir. Unutmayalım Üniversiteyi kazandırarak sorumluluklarımız bitmiyor. Üniversite gençliği de bu toplumun bir parçasıdır. Kredi ve bursların açıklanacağı şu günlerde; umarım çocukların kimseye muhtaç olmayacağı bir rakam belirlenir. Yurt ve barınma sorunları ortadan kalkar. Sadece üniversiteleri açmak yetmez, onların vazgeçilmezleri olan öğrencilerin sorunlarını çözmek gerekir.