Toplumumuzda belki yüzlerce sorun var, ancak; onların en önemlisi Aile kavramının, korunmasıdır. Onun sağlıklı temellere oturmasıdır. Farkında mıyız? bilemiyorum, amma; Devletimizin ve Milletimizin hiçbir alanda başarılı olmasını istemeyenler, yahut nesiller arasındaki farklılaşmayı körükleyenler; Anne, Baba ve çocuklar arasındaki ilişkileri her alanda bozmak isteyenler, yeteri kadar bulunmaktadır. Böyle düşünen insanlar; Var olan sorunların üzerine ısrarla gitmek isteyenler, neyi amaçlıyorlar? Kazançları nedir? Neden Aile yapısını hedef aldılar? Ailenin parçalanmasının, onlar açısından yararı nedir?
O kadar olumsuz çevre faktöründen sonra; Kontrolsüz, Aile birliğini hedef alan zararlı baskılardan, yayınlardan sonra; Tüm değer yargıları alt, üst edildikten sonra; Kendi kendimize, Şo soruları, soruyoruz. Neden Aile içerisinde insanlar birbirlerini anlamazlar. Aynı ortamı, aynı alanı, aynı sorunları, sıkıntıları, sevinçleri, kederleri, paylaşan Aile bireyleri; hiç yok sebeplerden dolayı, kendi aralarında kavgalı olurlar. İşte bunu başardıkları an; Bir Milletin en temel dayanağını yıpratmışlardır, demektir. Amaç budur. Aslına bakarsanız, kardeşlik duygusu, Aile bağlarının güçlü olduğu yerlerde daha kuvvetlidir. Kardeşlik, dayanışmanın, paylaşmanın, neşe ve kederin ortaklaşa hissedildiği bir gerçektir. Yüreklerin bir olarak, atmasıdır.
Asırlardan beri gelen, Aile geleneklerimizde; son elli yıldır gelişen teknolojinin etkisi, çevre ilişkileri sayesinde; Ailenin dışarı ile içli, dışlı olması, kendi içinde en büyük dayanağı olan; ortak değer yargılarının yıpranmasına sebep oldu. İnsanlarda; değişen şartlara uyum sağlama çabası, yanlış rol model seçimi ve Aileye karşı olan duyarsızlık, belki de daha sayamadığımız onlarca neden, Aile içerisindeki birlikteliği gevşetti. Aniden, herhangi bir şekilde, bir çok yeni hal ve durumla karşı, karşıya kalınca; nasıl davranacağını bilemeyen, Aile bireyleri sendelemeye ve acelece kararlar vererek yanlışlar yapmaya başladılar.
Bu yeni durumlar karşısında nasıl bir duruş sergileyeceklerini beceremediler. Gelişen teknolojik ve iletişim sayesinde aniden farklı, farklı dünyalarla; farklı, farklı kültürlerle karşı, karşıya kaldılar. Pek de hazırlıklı olmadıkları bu durum onlarda bir, çok sorunların oluşmasına neden oldu. Aşılamayan mesafeler bir anda aşılarak, yakınlaşmaya ve hatta birçok şey; Evimizin ve Ailemizin içerisinde boy göstermeye başladı. Bu konuda TV yayınlarının ağırlıklı bir yeri olduğunu ifade etmemiz, gerekir. Yararından çok, Aile düzeninin içerisinde; zararının fazla olduğunu söylemek, yanlış olmaz.
Aileler bu savaşımda nasıl davranacaklarına dair tecrübeden yoksun oldukları için; olumsuzluklar peş, peşe gelmeye başladı. Asırlardır en güçlü yapımız olan, Ailemizin; yıpranması, Toplumumuzun temel dayanaklarının, yıpranmasına neden oldu. Herkes asırlardır, Bu Aile yapısını güçlü tutan nedenleri, araştırıp bulacakları yerde; olumsuz sonuçlar üzerinden yorumlar yapmaya başladılar. Problemlerin ortadan kalkması için yeni şeylerin üretilip, hayata geçirilmesi planlamalarının yapılması konusunda; fazlaca kafa yormadılar. Zaman geçtikçe yıpranan ve sarsılan Aile yapısı yavaş, yavaş dayanaklarını yitirmeye başladı.
Bütün bunlardan sonra zaman kaybedilmeden hem resmi kurumların, hem Tüm Ailesi olan şahısların, alınması gereken tedbirleri alarak; yıpranan bu Aile yapımıza bir dur demesi gerekmektedir. Son günlerde açıklanan Devlet Aile kurumunun, araştırma sonuçları da; ortada durmaktadır. Bu sonuçlarda ki, olumsuzluk nedenlerinin ortadan kaldırılması için; önce Devlet kurumlarının bir adım atması beklenmektedir. Akabinde, Aileyi güçlü kılan ortak değerlerin tekrar canlandırılarak, güçlendirilmesi ve hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu Vatanı ve Milleti seven insanlar olarak beklentimiz budur. Aile, bu toplumun en güçlü temeli olmak, zorundadır.
Zaman, zaman yapılan çeşitli araştırmaların sonuçları, çarpıcıdır. Aile üzerine yapılan Devlet araştırmaları sonuçları; daha üzerinde çok konuşulacak ve tartışılacak meselelerin olduğunu göstermektedir. Önemli olan bu olumsuzlukların telafi edilerek; tekrar güçlü ve dayanıklı; Milli ve Manevi değerlere bağlı, Aile yapısının hayata geçmesidir. Beklentilerimiz bu yöndedir. Toplumumuz; bu sorunlu, yıpranmış, Aile kurumundan bir an önce kurtulmalıdır. Yüce Rabbimizden, duamız bu yöndedir.
Ailelerin de; kendi içerisinde alması gereken tedbirler olduğunu hatırlatmak, gerekir. İnsan, sağlığının korunması kadar, hassasiyet göstermesi şarttır. Kendi içerisinde koruyucu tedbirler almalıdır. Aile bireyleri kendi, kendilerini kontrol etmelidirler. En önemli şey; sevgi bağlarının güçlü olmasıdır. Bu sevgi sayesinde dimdik ayakta durabilirler. Hayatın zorluklarında bu sevgiye çok ihtiyaçları olacaktır. Sevgi ve şefkat göstermek; var olan sorunların, hatta sağlık problemlerinin ortadan kalkmasına, yardımcı olacaktır. Ailenin temeli; sevgi ve şefkata dayanmalıdır. Merhamet duyguları, yoğun bir şeklide yaşanmalıdır. İnsani ilişkilerimizin temelini; bu kavramlar oluşturmalıdır.
Devlet ve Aile işbirliği temin edilmelidir. Devlet desteği ile tüm sıkıntıların altından kalkmak, gerekmektedir. Devleti yönetenlerin de; bu özene dikkat edeceğini umuyoruz. Her alanda Aile kavramı, koruma altında olmalıdır. Bu konuda her türlü destek sağlanmalıdır. Toplumun son kalesi olan; Aile kavramını, ihtiva ettiği, tüm değerleri korumalıyız. Sağlıklı Aile, kavramını hayata geçirmeliyiz.