Bu konuyu yazarken uzun süre ve birkaç ilde pazarlara birebir giderek araştırıp yazdım. İzmir, İstanbul, Ankara, Mersin, Niğde, Samsun, Ordu gibi. Buralarda el arabasıyla taşımacılık yapan kimseyi göremezsiniz. Hatta bilmezler. Herkes pazar arabası alır kendi malzemelerini kendi taşır. Ya da poşetleri elinde biriktirerek taşımasını yapar. Hatta burada neden el arabası taşıması yapılmıyor diye söylendiğim olmuştur. Hem bizim işimiz kolaylaşıyor hem de o çocuklar ekmeğini kazanıyor.
Sivas’a özel olması ayrı bir güzellik bence. Genelde 10 ile 19 yaş arası çocuklar yapıyor. Çocuk işçi diye tepki veren olacak ama hem okul harçlığını çıkartıyor, eve destek oluyor ya da evi tek başına geçindirmeye çalışıyor. Son zamanda Suriyeli ve Afganlı çocuklarında pazarda el arabası taşımacılığı yaptığını görüyoruz. Kimse kimsenin ne yaşadığını bilemez. Fakat güzel ahkâm keser fikir yürütür. Bu çocuklar hayatın ne olduğunu bilen, kazancının değerini bilen birey olur. Diğer tarafta parayla oynayan yokluk görmeyen çocukların ilerde ne yaşadıklarını nasıl memnuniyetsiz, tatminsiz, sorunlu olduklarını görüyoruz. O da ayrı bir konu. Pazardan bahsetmişken diğer illerde pazarlarda bayanlarda kendi ürettikleri ürünleri satıyorlar. Ve en güzel yönü elinize poşeti alp kendiniz istediğiniz kadar seçiyorsunuz. Sivas’ta maalesef bayan pazarcı yok. Bayanlar eskiye nazaran biraz daha rahat pazara gidip alış veriş yapıyor. Tezgahtan ürün seçme hakkınız yok. Bazı pazarcılar tezgâhın önüne iyi sağlam ürünleri koyuyor. Siz beğenip bir kilo2 kilo ne kadar istiyorsanız pazarcı poşete doldurup tartıp veriyor. Eve gelince bakıyorsunuz ki ürünün yarısı çürük. Hadi at. Çöpe. Annemin ‘’Allah belanı versin aldığın parayı yiyemeyesin’’ diye bedduasını çok zaman duymuşumdur. Kim bilir kaç insan aynı bedduayı etmiştir. Hatta ediyordur. Ben pazardan alış veriş yapmam zaten her şey pahalı birde aldığının yarısını çöpe at. Oh ne güzel. Bu nedenle büyük marketlerden içim rahat seçerek istediğim kadar almayı tercih ediyorum. İçinde bulunduğumuz şu dönemde her şey ateş pahası. Sanki su yerine dolarla sulamışlar her şeyi. Bu da ayrı bir vicdan merhamet konusu. Allah fırsatçılara fırsat vermesin ne diyelim.