Duruma göre beddua veya hayır dua diyebilirsiniz. Allah herkese kendi kişiliğinde, karakterinde, edebinde, ahlakında, huyunda tıpkı kendinin kopyası olan evlat, gelin, damat, arkadaş hatta düşman versin. Bakalım kendisiyle yaşamak nasıl? Çünkü hiç kimse ektiğini biçmeden, ettiğini çekmeden asla ölmez. Herkes kendini haklı, kusursuz, iyi bilen, hatta karşısındakine göre üstün görür. Hiçbir zaman kendi kusur ve hatalarını görmez. Özeleştiri yoksunudur.
İyi bir insan ise ne mutlu. Diğer karakterdeki insan kendi düşünsün.
Öyle insanlar var ki seni doğuran anaya babaya helal olsun. Nurlarda yatsın dedirtir. Öylede insan var ki her gün lanet okutur.
Biliriz ki bir insan ne yaparsa kendine yapar. Geçici kendini rahatlasa da eninde sonunda yaptıklarının cezasını çeker. Çocuklarına ailesine de çektirir. Kim olursa olsun, ne olursa olsun ister en iyi eğitim alıp kariyer yapsın, isterse en cahil insan olsun.
Bunu herkes bilir ama egosuna inadına yenik düşer ve yalan batağında boğulur.
Bunlar elinde ayna kendine değil karşıya tutarlar. Kendilerini sütten çıkmış ak kaşık sanırlar. Çevreye öyle algı yaratırlar. Sonunda bu algıya kendileri alışır. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler.
Böyle insanların zekâsı sadece şeytani işlere hileye, yalana dolana çalışır. Gemilerini öyle yürütürler ya da yürüttüklerini sanırlar. Ama o gemi öyle bir toslar ki Allah’ın adaleti karşısında paramparça olurlar. İş işten geçer.
Seçim sizin nasıl bir sen olmak istiyorsan öyle yaşa. Çünkü insanın edebi, ahlakı, kişiliği, karakteri, inancı davranışlarına yansır. Söylediğiyle yaptığı farklıysa o insandan bir şey olmaz. Uzak durun derim.