Ramazanın ardından müslümanlar sabah ve bayram namazı için uyanırlar. Sahuru, iftarı, teravihi, Kur’an hatimleri, Kadir gecesi ve nice hayırlarıyla bereketlendikleri ramazan ayı için Allah’a şükrederler. Banyolarını yapıp güzelce temizlenir, bayram namazına giderler.
Namazlar kılındıktan sonra bayramlaşma başlar. Yaşlısı genci, herkes birbiriyle bayramlaşır, Allah Teâlâ’yı hoşnut etmek için birbirlerinin gönüllerini hoş ederler. Kabirler ziyaret edilir. Misafirler ağırlanır, ikramlarla gönülleri alınır.
Ramazanın rahmet ikliminde yumuşayan kalplerimizi akrabalarımıza, komşularımıza açar, bayram sevincini hep birlikte yaşarız. Bayram Rabbimiz’den bize bir armağan.
Ziyaretleşelim, tebrikleşelim, izzet-ikramda bulunalım, çeşitli eğlenceler yaparak küçük büyük herkesle sevinci ve coşkuyu paylaşalım. Tabii ki bütün bunları, helâl ölçüleri koruyarak yapmak gerekir. Müslümana yakışan mahrem-nâmahrem ilişkilere dikkat etmek, yemede-içmede ve eğlenmede haramlardan uzak durmaktır.