İNCİTME GÖNÜL... İNCİTME... İNCİTME Kİ; İNCİNMEYESİN...
ALLAH, tüm insanımıza akıl fikir düşünce versin... İncittikleri kişilerin de kendileri gibi insan olduklarını hatırlatsın... İncittikleriniz insan sadece insan, aynen kendisi gibi, gülen konuşan, ağlayan, yürüyen, kızan, hüzünlenen, sevinen, ETTEN VE KEMİKTEN oluşan, aynı zamanda bir ruhu olan, evet sadece insan... Kimi zaman incittiklerin; Bir baba, bir anne, bir kardeş, bir akraba, bir candan dost, bir arkadaş...
Ne yapıyorum? Ne diye; ara sıra aynaya bakmak gerek... Hem kendisinin hem de karşınızdakilerin, insan olduğunu hatırlamak için... Belki, anlarsınız... O zaman hem incitmezsiniz hem incinmezsiniz... Rahmetli Cahit Zarifoğlu; '' Bir incelik yapın, incinmesin yüreğim.'' demişti.
Ahhh, şu insanoğluna sözünü, meramını anlatamamak kadar zor bir durum yoktur. Ya kelime yetmez, ya söz iflas eder. Kimi zaman Karsınızdakine meramınızı anlatamazsınız, meramını anlayamazsınız... Olan sonunda size olur... Yıkılırsınız, umutsuzluğa düşersiniz, gücünüz kalmaz...Tekrar içinize kapanırsınız hayallerinizle baş başa kalırsınız...
İNSANIN VARLIKLA İMTİHANI
KİMİ insanlar yokluk içerisinde yaşadıkları günleri unutarak; şimdiki varlıklı günlerinde, bir mevki ve makama eriştikleri günden itibaren eski günlerinden intikam alırcasına; konumunu, arkadaşlarını, davranışlarını, çevresini, yeme içme alışkanlığını değiştirerek; bir nevi, BEN ARTIK DEĞİŞTİM, diye etrafındakilere mesaj verirler... Eski dostlarından, ona göre tavır almasını isterler... Öyle ya, O günler eskilerde kaldı... O zaman onlara hatırlatmak gerekir. İlahi ikazı. Yeryüzünde kibirlenerek yürüme, arzı delemezsin. Büyüklenme, senden büyük ALLAH var. İnsanları incitme dostum incitme...