Ekleme
Tarihi: 09 Mayıs 2023 - Salı
Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hayatımın projesi” diyerek yayınladığı videoda “Hayatının gafı”na imza attı.
Daha önce bir ulaştırma projesi için uydurma belgeyle ortaya çıkmış, “İhalenin altında Cumhurbaşkanı’nın imzası var” demişti. Oysa ne belge gerçekti ne de yönelttiği suçlamalar…
“Damadını neden İsrail’e yolladın?!” diye kürsüden bir çıkış yaptı, oysa ‘damat’ diyerek küçümsemeye çalıştığı dönemin Bakanı, hayatında İsrail’e ayak basmamıştı…
“Atatürk ve arkadaşları 1939 yılında Zeytin Kanunu çıkarttı” dedi; 1939 yılında Atatürk vefat edeli bir yıl olmuştu…
“Tank Palet Fabrikası Katarlılara satıldı” dedi. Savunma Bakanlığı düzeltti: “Onun adı Tank Paleti Fabrikası. Mülkiyeti tamamen Bakanlığı’mıza ait.”
Ayrıca arşivler milletin çıkarına, ülkenin yararına projeleri “durduracaklarını”, yatırımcılara “dokunacaklarını” söylediği açıklamalarıyla, kendisini Türkiye’den bihaber gösteren dil sürçmeleriyle dolu…
Bunlardan biri yakınından geçmediği hâlde, söze “Ben Maliye Bakanı’yken” diye başlamış olmasıydı…
Hadisi Şerif’i yanlış söyleyerek “Cennetin anahtarı kadının ayağının altındadır” demesi de unutulmazlar arasında…
Ancak en vahimlerinden biri Antalya mitinginde sarf ettiği sözlerdi: “Uzun süre koltuğunda oturup, koltuğundan kalkmayan insanın yaptığı bir şey vardır; bir pislik vardır. Oradan kalkamıyor çünkü… Yani altına yapmış demektir.”
Nezaket, nezahet ve zarafetten, en çok da sevgiden yoksun bu ifadesi, kendisini utandırmasa da dinleyeni onun adına utandırıyor… Kendilerine ‘sevgi pıtırcığı’ yakıştırması yapıyorlar ama bilmiyorlar ki lafta kalan, samimiyetle davranışa dökülmeyen hiçbir sıfat, hiçbir ‘imaj’ çalışması hedef kitleye değil işlemek, dokunmuyor bile… Biz iletişimciler de bu nedenle ‘imaj’ çalışmalarından genellikle tiksiniyor, onun yerine samimiyete, hakikiliğe dayanan ‘itibar’ çalışmalarını öneriyoruz. Neyse…
Muhalefet adayının 6 Mayıs’ta Twitter hesabından yayınladığı “Ne Batı ne Doğu, bu Türk’ün Yolu” başlıklı videoda ise kendini aştığına şahit olduk. Kılıçdaroğlu’nun tarihi İpek Yolu’nu canlandırma projesi, AK Parti hükûmeti tarafından çoktan hayata geçirildi. Öyle ki Türkiye’den kalkan tren, Çin’e ilk seferini tam iki yıl önce tamamladı. Yani, Çin’den Londra’ya giden ‘kesintisiz hat’ kurulalı çok oldu.
Asya-Avrupa dış ticaret ağlarındaki merkezi konumumuzu ülkemiz adına değerlendirmek için kurulan Orta Koridor dâhilindeki ‘Bakü Tiflis Kars’ demiryolu hattı 2017 yılında, Marmaray da 2013’te açıldı.
Şimdi ise bu koridorun daha da geliştirilmesi, alternatif koridorların oluşturulması ve güçlendirilmesi için ulusal ve uluslararası çalışmalar yürütülüyor. Basra Körfezi’nden Türkiye’nin Habur sınırına uzanan ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu’ projesi; Türkiye’yi Trabzon’dan başlayarak söz konusu hatta bağlayacak. Böylece Akdeniz’e, Karadeniz’e, Avrupa’ya ve Kafkaslara bağlantı kurulacakmış.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil Karaismailoğlu, Çin trenini 2 yıl önce kaçıran Kılıçdaroğlu’na “Günaydın” cevabını vermiş. Kılıçdaroğlu ve ekibi hayal kurmadan ve yalan söylemeden önce gazete arşivlerini tarasalar, belki bu hâllere düşmezlerdi…
Günün sözü
“Göz o ki, dağın arkasını göre; akıl o ki, başına geleceği bile.”
Türk Bilge Kağanı Tonyukuk
Gözümüze takılanlar…
*1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu projesi, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından düzenlenen “Kamu-Özel Sektör İşbirliği ve Altyapı Ödülleri”nde birinciliğe layık görülmüş. Yarışmanın bu yılki teması döngüsel ekonomi imiş. Bu kapsamda UNECE’ye Gelibolu Kadın Kooperatifi destek projesi iletilmiş. Öte yandan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu 321 çevresel ve sosyal projeyi hayata geçiriyormuş. Köprü ve Otoyol, çevre alanındaki çalışmaları ile 2020 yılında The Green Organisation tarafından dünya çapında en iyi çevresel uygulamaları tanıtmayı ve teşvik etmeyi amaçlayan “Green World Awards”da altın seviyeye layık görülmüş. Şu ana kadar 12 finans ödülü, 2 çevresel ve sosyal ödül, 4 istihdam ödülü ve 3 mühendislik ödülü kazanmış. (Melike Çalışkan Ansal, Time)
*TikTok, dezenformasyon ve mezenformasyonun toplum üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için “Türkiye’de Dijital Okuryazarlık” başlıklı bir rapor yayınlamış. Buna göre; insanların yüzde 63’ü internetteki bilgilerin çoğunun gerçeği yansıtmadığını düşünüyormuş. Yüzde 59’u güvenilir bir uluslararası veya ulusal kurum tarafından paylaşılan bilgileri dikkate alıyor, yüzde 52’si arkadaşlar ve aile tarafından paylaşıldığında bilgi kaynaklarının güvenilir olduğuna inanıyormuş. İnsanların yüzde 71’i anonim hesapları ciddiye almıyormuş, ancak bu eğilim 18-24 yaş grubunda yüzde 61,5’e düşüyormuş. (Mert Şuşut, Weber Shandwick)
*İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) kimya sektörümüzde ihracat Nisan ayında 2,4 milyar dolara ulaştığını açıklamış. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’e göre; petrol fiyatlarındaki düşüş, gübre ihracatındaki kısıtlama ve küresel talepteki durgunluğun olumsuz etkileri olsa da kimya, rekorlar kıran ihracatımızda ikinci sektör olmaya devam etmiş. Nisan ayında en çok ihracat yapılan ülke Rusya imiş. Onu İtalya, Romanya, Slovenya, İspanya, Almanya, ABD, Irak, Hollanda ve İngiltere izlemiş. (Zümrüt Kıcırtı, U PR)
*Şarkıcı, piyanist, besteci ve söz yazarı Karsu’nun Hatay’ın ve ailesinin kültürel mirasına sahip çıktığı kitabı “Karsu’nun Mutfağı” 5 Mayıs’ta ön siparişe açılmış. Ön sipariş geliri, sanatçının yeni kurduğu Karsu Vakfı üzerinden aracısız olarak depremzedelere aktarılacakmış. Bilindiği gibi birkaç yıldır 24Kitchen adlı TV kanalında Türk yemekleri hazırlayıp pişirerek sunuculuk yapan Karsu, kitabında en sevdiği 77 tarifi paylaşıyormuş. (Hande Harmandalı, Banu K. Zeytinoğlu İletişim)