Soylulardan bir adam sürekli Bâyezid-i Bistâmî’ye [kuddise sırruhû] yardımcı olur, onun sözlerini dinlerdi. Bir gün, “Ben otuz yıldır gündüzleri oruç tutuyor, geceleri namaz kılıyorum. Sen ne söylüyorsan yapıyorum, ancak gönlümde hiçbir hidayet belirtisi görmüyorum” dedi. Bâyezid-i Bistâmî hazretleri şöyle dedi: “Eğer üç yüz yıl ömre sahip olup yine böyle yapsan, bu yoldan sana bir zerre nasip olmaz.”
Adam, “Neden?” dedi. Bâyezid-i Bistâmî, “Çünkü sen gurur perdesinin arkasındasın” dedi. Adam, “Bunun çaresi nedir?” diye sorunca şeyh, “Gururu bırakmaktır, ancak sen bunu yapamazsın” cevabını verdi. Bunun üzerine adam, “Şeyhim her ne buyurursa yerine getiririm” dedi.
Bâyezid-i Bistâmî dedi ki: “Hırka giy, cevizle dolu bir torbayı boynuna tak, yaşadığın mahallenin çocuklarını topla ve, ‘Kim bana tokat atarsa ona ceviz vereceğim’ de. Hatta kim sana taş atarsa onun ağzına şeker koy ve kim sana kötü söz söylerse onun için dua et.” Adam, “Sübhânallah, ben bunu yapamam” deyince şeyh, “Ben sana, ‘Sen bunu yapamazsın’ demiştim” dedi.