Her Şeyden Başka
Allah’ın [celle celâluhû] âlim oluşu, Hay oluşu, Kadir oluşu başka bir varlığın bilmesi, canlı oluşu veya güç yetirebilmesine benzemez. İsimlendirmedeki benzerlik mahiyette benzerliğin sebebi değildir. Allah Teâlâ’yı bilmede ilk adım O’nun yaratılmış her şeyden başka olduğunu bilmektir. Misallerle düşünen zihnimiz için Allah Teâlâ’nın zatını idrak etmek imkânsızdır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], Allah’ın yarattıklarını tefekkür edin fakat zatını düşünmeyin. Çünkü anlamaya güç yetiremezsiniz (Süyûtî) buyurmuştur. Allah Teâlâ’yı bilmede son adım da Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin ifadesiyle şöyledir: İlk adımla son adım arasında yahut sonun sonunda Allah Teâlâ’nın insanın nefsi ve âlemdeki tecellilerini seyretmekten meydana gelen hayret var derler. Ârif gördüğü ve bildiğini insanlara anlatmanın bir yolunu bulamadığından susmayı tercih eder ve hayret içerisinde kalır. Bu bakımdan sûfîlerin bazısı marifetullahı hayret olarak tarif etmişler. Bu haldeyken Ebû Bekir eş-Şiblî de şöyle dua etmiştir: Ey hayrete düşenlerin rehberi, hayretimi artır!