TERÖR YASALARI
Seçim sonrası gelişmeler, bazı yasaların; tekrar gündeme alınmasını zorunlu kıldı.
Bunların başında; terör suçları gelmektedir.
Devam eden terör davalarında; suçlulara çok ağır hapis cezaları verilmektedir. Örneğin, son Kayseri saldırısını gerçekleştiren terör elemanına; ağırlaştırlmış altı yıl verildi. Bence şehit edilen 15 Vatan evladının, karşılığı bu olmamalıdır. O nedenle; İdam cezası tekrar gündeme alınmalıdır. Bu suçluları Devletin imkanları ile; senelerce beslemenin anlamı yoktur. Terör yasaları tekrar gündeme gelmelidir. En ağır cezalar verilmelidir. Caydırıclık özelliğini koruyan cezalar verilmelidir. Yoksa; bu olaylar, duracağa benzemiyor. Dünyanın en gelişmiş Ülkesi olan ABD' de bile, idam cezası yürürlüktedir. Bu riski göze almak zorundayız. Devletin, Vtanın geleceği için; bunu yapmalıyız...
Seçim Sonrası Sayın Başkan; ''Artık, seçim geçti, Devlet yönetimine odaklanmalıyız.'' Açıklamasını yaptı. Bu ümit verici bir gelişmedir. Türkiye bütünlüğü adına; önemli buluyorum. Son yapılan seçimlerde, kimi devlet memurluğundan atılan insanların; sandık görevlisi olarak, görevlendirilmesi; bu alanda yapacak işimizin çok olduğunun ispatıdır.
Geçmişte hazırlanan yasalar vardı. Hatırlayalım.
O günün şartları gereği;
Bir yasa teklifi yapılmıştı. O yasa teklifi hazırlanan hali ile geçerse; Molotof kullanma silah gibi algılanacaktı. Eylemlerde, yüzü kapatmak, saklamak suç sayılacaktı. Vandallık yaparak, çevreye verilen zarar; zarar verenler tarafından karşılanacaktı. Bu arada buna, karşılık; kolluk kuvvetlerinin de, yetkileri artırılmakta idi. Hep, şikayet edilen bir konu vardı. Biz yakalıyoruz, mahkeme aşamasından sonra serbest bırakılıyor, deniyordu. Anlaşılan hem polise gözaltı yetkisi verilecekti. Hem de cezalar bir hayli artırılıyor idi. Yasa O hali ile geçti mi? Bilmiyorum. Geçti ise bile; Bugün bazı olaylar ile karşılaştığımıza göre; yeterli gelmemiş, demektir.
Mutlaka teröre bulaşmış insanlar için; özel yasalar çıkarılmalıdır. Terörle irtibatlı olan devlet memurlarının durumu tekrar gözden geçirilmelidir. Açıktan destek verip de; hala Devlet kadrolarında görev alanların olduğu bilinmektedir.
Bu çalışmaların sonucu, umarım amacına ulaşır. Terör olayına destek vermek amaçlı, eylemlere katılan insanları, yeni getirilen yasal düzenlemeler, durduracak mıdır? Hep beraber göreceğiz. Çok önemli bir ayrıntı unutulmamalıdır. Bu terör örgütleri, yaşı küçük çocukları kullanmaktadırlar. Onların tutuklanamayacağını, veya az ceza alacağını bilmektedirler. Bunun önü nasıl alınacaktır? Ya o çocukların cezaları da belirli bir yaştan sonra artırılmalıdır. Yahut, en önemlisi; azmettiren, örgütleyen, kişi veya kişilere en ağır cezalar verilmelidir.
Uyuşturucuya yönelik yapılan çalışmaların hemen hayata geçmesini bekliyoruz. Bu canavar gittikçe, kontrolsüz bir şekilde büyümektedir. En küçüğünden, en büyüğüne kadar; terör kapsamı içine alınmalıdır. Bedenin uyuşturulmasına yönelik, engelleyici bu çalışmaları destekliyoruz. Beklentimiz; ruhun uyuşturulmasına yönelik, yapılan azgınlıkların önünü alıcı çalışmaların da; yapılmasıdır. Ruhun doğru ve dürüst bir şekilde kontrol edemediği, beden; her zaman yanlış yapmaya meyillidir. Bu ister uyuşturucu ile olsun, ister başka suçlarla olsun, fark etmez. O nedenle ruhu güçlendirici çalışmaların yanında; ruhu uyuşturan yanlışların da; engellenmesi, çalışmaları yapılmalıdır. Bu görev resmi kurumların dışında; Medya ve çevre, kuruluşlarının sorumluluğu altına da girmektedir. Tüm sivil toplum örgütleri bu uyarımızı ciddiye almalıdır. Yoksa, bazı eylemlerin cezalarını artırmakla, eylem tamamen ortadan kaldırılmaz. Örnek olarak; adam öldürme suçu ağır ceza verilmesine karşılık; hala işlenen bir suçtur.
Kolluk güçlerine verilen yetki kadar, onların denetlenmesine verilecek çaba da çok önemlidir. Unutmayalım, kolluk güçlerindeki arkadaşlarımız da, bir insandır. Hata yapabilirler. O nedenle denetlenmesi ve kontrol edilmesi taraftarıyım.
Bu yasa, hazırlanırken; birilerinin insan hakları ihlallerinden, bahsedeceği malumdur. Onlara küçücük bir hatırlatma yapalım. Bu Vandallık eylemlerinde hayatını kaybedenler de; bir insandı. Can yakmak; ne adına olursa olsun, doğru değildir. Hele, çevreyi yakıp, yıkmak; bu tür eylemlere alışık olmuş insanlarda başka bir bağımlılık türü olarak, ortaya çıkmaktadır. O tür hasta ruhlu insanlar; böyle bir eylemin olmasını dört gözle beklerler. Bu tür insanların önünün kesilmesi mutlaka şarttır. Yoksa freni boşalmış araba gibidir. Normal şekilde duramayacaktır. Kaza kaçınılmazdır.
Umudumuz, hedeflenen amaç gerçekleşir. Yurdumuz; rahata, huzura, kavuşur. Böyle hastalıklı tiplerin oluşmasına sebep olacak, ortamlar ortadan kaldırılır. Yine tekrar ediyorum: Bu tür olayların olmaması için, en önemli şart; sağlıklı, düzgün, inançlı nesiller yetiştirmekten geçer. Asıl tedbirleri oralarda almak gerekir. Alt yapısı Vatan sevgisine dayanan, değer yargılarını özümsemiş, insanca yaşamayı amaç edinmiş, nesiller yetiştirmek gerekir. O zaman belki bu kadar kargaşa ortamları olmaz. Umarım, yasalar istenilen hedefe ulaşır.
Özellikle, büyük şehirlerde, bir eylem olduğunda; oraya koşarak gitmeye hazır, guruplar olduğuna inanıyorum. Zaman, zaman bu Vandalizmi spor yöneticileri de; farkında olmadan desteklemektedirler. Bu tür açıklamaların, eylemlerinde; bir yasal çerçeve açısından yapılması taraftarıyım. Böyle bir çalışmanın olmamasını eksiklik olarak görüyorum. Bu durumun da; tedavi edilmesi gerektiğine inanıyorum. O, sorumsuz açıklamaları yaparak taraftar guruplarını sokaklara döken, insanların da; sorgulanması gerektiğine inanıyorum. Çünki, taraftar gurubu çatışmalarının da terör çatışmalarından farkı yoktur. Hatta, terör çatışmalarının idman çalışmaları gibidir.
Bu anlamda stadyumların, birileri tarafından yanlış yönlendirilmesinin de; önüne geçilmelidir. Kontrol edilemeyen güç; her zaman tehlikelidir.
Ülkenin geleceği, huzuru, rahatı için; Terör kavramının tekrar belirlenmesi, açıklanması gerekir. Terör olaylarının cezalarının tekrar gözden geçirilmesi taraftarıyım. Bunun acilen yapılması gerektiğine inanıyorum. Güçlü bir Devlet yapımız, Güçlü bir Meclisimiz var. Bu görevi yapacaklarından eminim. Ona güçleri yetecek durumdalar...
Hadi hayırlısı...