SÜPER LİG ŞAMPİYONU GALATASARAY
Koca bir sezon sona erdi. Ligin yeni şampiyonu, Galatasaray, Oldu. Tebrikler...
Son haftaya kadar heyecanın devam etmesi, taraftarları memnun etti...
Ligden düşen takımlar ise; Karabük, Osmanlı ve Gençlerbirliği oldu...
Lig ikincisi; Fenerbahçe, üçüncüsü; Başakşehir, Dördüncüsü ise; Beşiktaş oldu. Çok az, puan farkı ile, bu sıra belirlendi. İkinciliği; averaj belirledi...
Böylece Lig; iyi, kötü, tatlı , heyecanlı, stresli, bir yolculuğun içerisinden geçerek; sona erdi.
Süper lige çıkan üçüncü takım; Erzurum Büyük Şehir Belediye, oldu. Böylece bu ilimizi yıllar önce, süper ligde temsil eden, takımın; devamı olarak, lige heyecan katacak...
Son maçta heyecan en yüksek seviyede idi. Normal süre ve uzatmalar; berabere bitince; sonucu penaltılar, belirledi. Bu arada, penaltı atışlarında; Kaleci Hakanın başarısını bir kenara yazmak gerekir. Adeta, Erzurum'u lige çıkaran adam olarak, anılacak kurtarışlar yapmıştır.
Bursa' da Erzurumlular, stadı doldurarak; bu başarıya katkı vermişlerdir.
Hoş geldin Erzurum, Tebrikler...
Böylece, Ligi oluşturan takımlara baktığımız zaman, Geniş bir Anadolu, haritası görmekteyiz.
Marmara bölgesini altı takım, temsil etmektedir. GS, FENERBAHÇE, BJK, BAŞAKŞEHİR, KASIMPAŞA, BURSA.
İç Anadolu bölgesini; dört takım temsil etmektedir. Ankaragücü, Kayseri, Sivas, Konya...
Ege bölgesini; Akhisar, Göztepe.
Karadeniz bölgesini; Trabzon, Rize.
Akdeniz Bölgesini; Antalya, Alanya.
Doğu Anadolu bölgesini; Erzurum.
Güney Doğu Anadolu bölgesini; Malatya.
Takım Taraftarlarını, Gelecek sezonun heyecanı; şimdiden sarmıştır. Artık bir yaz boyu; basında doğru ya da; yanlış transfer haberlerini okuruz. Ancak, gerçeklikler; lig başlayıp, transfer sezonu bitince, belli olur.
Aslında, Ulusal Basın bu konuda biraz daha dikkat ederek; doğru ve kesin haberleri paylaşırsa; taraftarlar daha memnun olacaktır. Olmayan, iddialı, söylenti bazındaki, haberleri; sütunlara taşımamak gerekir. Böylece, haberde inandırıcılık öne çıkarılmış, olacaktır...
Bir de; takımların mali yapısı var ki; evlere şenlik...
Mali yapısı, düzgün ve dengeli olan; çok az takım var. Bu da, bizim hastalığımız. Büyük dediğimiz takımlar; Beceriksiz yöneticiler tarafından; borç batağına sürüklenmiştir. Takımlarda; alt yapıya önem verip, oradan daha ucuz ve kaliteli topçular, yetiştirmek yerine; paraya dayalı, pahalı, transfer politikalarını, takip etmektedirler. Bu durum; takımları, borç batağına sürüklemektedir. Ödeme planları tutmayınca; yeni kredilerle, yeni borçlanma süreçleri başlamaktadır. Bu da, faiz, üzerine faiz eklenmesi demektir.
Borçsuz ve sorunsuz takımlar, özlemimiz haline gelmiştir.
Şimdi, Önümüzde Dünya kupası maçları var.
Ayrı bir heyecan, ayrı bir tutku.
Ülkemiz açısından ise; bir burukluk...
Keşke, bu kupaya katılsa idik. Eleme maçlarının ana teması, takım çalıştırıcıları ve onların parasal, konuları oldu.
Fatih Hoca, bu konuda çok yıpratıldı. Aldığı, alacağı paralar konuşuldu.
Sonuçta; yine kupaya katılamadık...
Umudumuz, gelecek yıllara kaldı...