pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Talha GURBETÇİ
Köşe Yazarı
Talha GURBETÇİ
 

EV HANIMINA İMKANLAR VERİLMELİDİR

EV    HANIMINA   İMKANLAR   VERİLMELİDİR Son yıllarda doğum oranının düştüğü bir gerçektir. Çünkü, var olan şartlar evlenmeyi zorlaştırmıştır. Devlet genç neslin evlenmesine yönelik maddi katkılar sağlamaz ise, ilerleyen zamanlarda evlilik yaşı daha da yükselecektir. Çünkü, maddi sıkıntılar en büyük engeldir. Gerçekte, Hayat şartları çalışan anne ve baba gerçeğini ortaya koymaktadır. Yani erkek ve kadın çalışarak geçimlerini temin etme çabası içerisindedirler. Dolayısıyla çalışan anne ve baba, çocuk edinme isteğini ertelemektedir. Yahut hiç düşünmemektedir. Ekonomik zorlukların dışında, bir de yetişen çocuğu başkalarının merhametine bırakma mecburiyeti vardır. Kreş veya anaokulu gerçekleri bu sonuçtan kurtulmamıza yardımcı olamamışlardır. Anne sevgisinin ve şefkatinin yerini hiçbir yabancı unsur doldurmaz. Bu sevgiden mahrum oldukları gibi, işte yaşadığımız hayatın gerçeklerinden birisi de kreşde ve anaokullarında çocukların yaşadığı sıkıntılardır. Bizim bildiğimiz gerçekler, kamuoyuna yansıyanlardır. Yansımayan karanlıklarda neler yaşandığını bilemeyiz. İşte o çocuklar büyüseler de O, ortamlarda yaşadıkları olumsuzlukları bir ömür boyu, travma olarak taşıyacaklardır.  GENÇLERİ  EVLENMEYE TEŞVİK AMAÇLI DEVLET YARDIMLARINA  ÇOK  FAZLA  MÜRACAAT  EDİLMİŞ. DEMEK Kİ, GENÇLER  Maddi imkanlar sunulursa, evlilik  oranları  artacaktır.  Bu durum onu  göstermektedir.                                      Şimdi sıkın durun bakalım. Eğer Devleti yöneten irade bazı radikal uygulamaları hayata geçirir ise, bu kötü gidişata dur diyebilir. Nedir onlar?  Öncelikle ev hanımlığının ağır bir yük olduğu gerçeği kabul edilmelidir. Hatta Annelik çalışma hayatındaki bir-çok alandan daha kıymetli bir durumdur. Devlet Anne olan vatandaşımızın yanında olabileceği imkanları oluşturmalıdır. Örneğin çalışan bir erkeğin, çalışmayan ve de ANNE olan eşine bugünkü değerlere göre, en az bir  5000 tl yardım yapmalıdır. Bu yardım artan her çocuk için artırılmalıdır. İlerleyen zamanlarda Ailenin imkanlarına göre, eğitim gören çocuğuna yardımcı olmalıdır. Kısacası Devlet tahsil hayatında maddi açıdan gerek gördüğü zaman, Ailenin çocuklarının yanında olmalıdır. Hatta onlara özel imtiyazlar düzenlemelidir. Devletin ev hanımlarına  yönelik emeklilik üzerine  çalıştığını biliyoruz. En kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Bu şartlar oluşursa, kimi olumsuz yerlerde çalışmak zorunda kalan kadınlar, evlerine dönerler...                                Düşünün çalışan bir anne ve baba iki çocuk sahibi ise, kazandıklarının bir tanesinin maaşı masraf olarak kreş veya anaokuluna, bakıcıya, gidecektir. Üstelik çocuklar, kuzular anne şefkatinden, sevgisinden günün büyük bölümünde yoksun olacaklardır. Anne yorgun bir şeklide eve geldiği için, evde de çocukları ile yeteri kadar ilgilenemeyecektir. Oysa ki, bizim çocukluğumuzda, ‘’ANNE öpücüğü her derdin devası olarak.’’ bilinirdi. İşte daha çocukken anne  sevgisinden yeteri kadar yarrarlanamayan  çocuk, bazı yaşadığı olumsuz  durumları hayat boyu unutmayacaktır. Bu travmalar ileride ruhsal bozukluklara enden olabilir. Toplum bunun  örnekleri le  doldudur. Evet, görüyorsunuz bu sancılı durumdan hem Ailemizi hem çocuklarımızı hem geleceğimizi kurtarmak için, bu basit işleri yapmak zorundayız. İlerleyen zamanlarda mevcut durumun daha büyük sıkıntılar doğuracağı ortadadır. ANAYASA çalışmalarında bu durumların da göz önünde bulundurulması gerekir, diye düşünüyorum. Ailenin her alanda maddi ve  manevi korunması gerekir. Aile  toplumun temelidir. Devletin zirvesi de bir değerlendirmesinde;'' Aileyi sapkın akımlardan koruyacağız.'' Demektedir. Yani tehlike  çanları  çalmaya başlamıştır.  Kadına çalışma özgürlüğü diyerek, çok da olumsuz şartlarda kadın istihdamı yapmak, Kadına yardım değil, farkında olmadan zulüm olabilir. Ailenin temellerinin  sarsılması demektir. ANCAK, kadınların  çalışma  ortamları titizlikle  belirlenerek, istihdam konusu ele alınmalıdır. Kadınlara annelik görevleri özelinde  pozitif ayrımcılıklar  yapılmalıdır. Olayı sadece  kadın olarak değil, daha geniş  kapsamlı Aile olarak değerlendirmek gerekir. Unutmayalım.Toplumun temel  taşı aildir
Ekleme Tarihi: 19 Mart 2024 - Salı

EV HANIMINA İMKANLAR VERİLMELİDİR

EV    HANIMINA   İMKANLAR   VERİLMELİDİR

Son yıllarda doğum oranının düştüğü bir gerçektir. Çünkü, var olan şartlar evlenmeyi zorlaştırmıştır. Devlet genç neslin evlenmesine yönelik maddi katkılar sağlamaz ise, ilerleyen zamanlarda evlilik yaşı daha da yükselecektir. Çünkü, maddi sıkıntılar en büyük engeldir. Gerçekte, Hayat şartları çalışan anne ve baba gerçeğini ortaya koymaktadır. Yani erkek ve kadın çalışarak geçimlerini temin etme çabası içerisindedirler. Dolayısıyla çalışan anne ve baba, çocuk edinme isteğini ertelemektedir. Yahut hiç düşünmemektedir. Ekonomik zorlukların dışında, bir de yetişen çocuğu başkalarının merhametine bırakma mecburiyeti vardır. Kreş veya anaokulu gerçekleri bu sonuçtan kurtulmamıza yardımcı olamamışlardır. Anne sevgisinin ve şefkatinin yerini hiçbir yabancı unsur doldurmaz. Bu sevgiden mahrum oldukları gibi, işte yaşadığımız hayatın gerçeklerinden birisi de kreşde ve anaokullarında çocukların yaşadığı sıkıntılardır. Bizim bildiğimiz gerçekler, kamuoyuna yansıyanlardır. Yansımayan karanlıklarda neler yaşandığını bilemeyiz. İşte o çocuklar büyüseler de O, ortamlarda yaşadıkları olumsuzlukları bir ömür boyu, travma olarak taşıyacaklardır. 

GENÇLERİ  EVLENMEYE TEŞVİK AMAÇLI DEVLET YARDIMLARINA  ÇOK  FAZLA  MÜRACAAT  EDİLMİŞ. DEMEK Kİ, GENÇLER  Maddi imkanlar sunulursa, evlilik  oranları  artacaktır.  Bu durum onu  göstermektedir.                                     

Şimdi sıkın durun bakalım. Eğer Devleti yöneten irade bazı radikal uygulamaları hayata geçirir ise, bu kötü gidişata dur diyebilir. Nedir onlar? 

Öncelikle ev hanımlığının ağır bir yük olduğu gerçeği kabul edilmelidir. Hatta Annelik çalışma hayatındaki bir-çok alandan daha kıymetli bir durumdur. Devlet Anne olan vatandaşımızın yanında olabileceği imkanları oluşturmalıdır. Örneğin çalışan bir erkeğin, çalışmayan ve de ANNE olan eşine bugünkü değerlere göre, en az bir  5000 tl yardım yapmalıdır. Bu yardım artan her çocuk için artırılmalıdır. İlerleyen zamanlarda Ailenin imkanlarına göre, eğitim gören çocuğuna yardımcı olmalıdır. Kısacası Devlet tahsil hayatında maddi açıdan gerek gördüğü zaman, Ailenin çocuklarının yanında olmalıdır. Hatta onlara özel imtiyazlar düzenlemelidir. Devletin ev hanımlarına  yönelik emeklilik üzerine  çalıştığını biliyoruz. En kısa zamanda hayata geçirilmelidir. Bu şartlar oluşursa, kimi olumsuz yerlerde çalışmak zorunda kalan kadınlar, evlerine dönerler...                               

Düşünün çalışan bir anne ve baba iki çocuk sahibi ise, kazandıklarının bir tanesinin maaşı masraf olarak kreş veya anaokuluna, bakıcıya, gidecektir. Üstelik çocuklar, kuzular anne şefkatinden, sevgisinden günün büyük bölümünde yoksun olacaklardır. Anne yorgun bir şeklide eve geldiği için, evde de çocukları ile yeteri kadar ilgilenemeyecektir. Oysa ki, bizim çocukluğumuzda, ‘’ANNE öpücüğü her derdin devası olarak.’’ bilinirdi. İşte daha çocukken anne  sevgisinden yeteri kadar yarrarlanamayan  çocuk, bazı yaşadığı olumsuz  durumları hayat boyu unutmayacaktır. Bu travmalar ileride ruhsal bozukluklara enden olabilir. Toplum bunun  örnekleri le  doldudur.

Evet, görüyorsunuz bu sancılı durumdan hem Ailemizi hem çocuklarımızı hem geleceğimizi kurtarmak için, bu basit işleri yapmak zorundayız. İlerleyen zamanlarda mevcut durumun daha büyük sıkıntılar doğuracağı ortadadır. ANAYASA çalışmalarında bu durumların da göz önünde bulundurulması gerekir, diye düşünüyorum. Ailenin her alanda maddi ve  manevi korunması gerekir. Aile  toplumun temelidir. Devletin zirvesi de bir değerlendirmesinde;'' Aileyi sapkın akımlardan koruyacağız.'' Demektedir. Yani tehlike  çanları  çalmaya başlamıştır. 

Kadına çalışma özgürlüğü diyerek, çok da olumsuz şartlarda kadın istihdamı yapmak, Kadına yardım değil, farkında olmadan zulüm olabilir. Ailenin temellerinin  sarsılması demektir. ANCAK, kadınların  çalışma  ortamları titizlikle  belirlenerek, istihdam konusu ele alınmalıdır. Kadınlara annelik görevleri özelinde  pozitif ayrımcılıklar  yapılmalıdır. Olayı sadece  kadın olarak değil, daha geniş  kapsamlı Aile olarak değerlendirmek gerekir. Unutmayalım.Toplumun temel  taşı aildir

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.