ÖYLE GEÇER ZAMAN UNUTULMAZ ANILAR TAŞIR
Sel gider kumu kalır...
SİVİL Toplum örgütleri vardı bir zamanlar. Fedakarca kapısı aralanan. Dayanışma, birlikte olma, bu konuda samimi ortam oluşturma çabaları vardı. O zamanlarda kimsenin kapısından geçmeye çekindiği sivil toplum örgütlerinden söz ediyorum.
Geçmiş yıllarda Bizim de bizzat içerisinde başkanlık yaptığımız, yönetimlerinde bulunduğumuz, MTTB, Sendika, Ensar Vakfı, Kemal İbni Hümam VAKFI, ÖĞRETMENLER VAKFI, İHL mez. Derneği, Birlik Vakfı... Daha nice vakıf ve dernekler. Mütevazi, amma samimi, derdi olan insanların omuz omuza verdiği yapılanmalardır. Makam, mevki, gelecek beklentisi olmayan. Tam tersine sıkıntı, dışlanma, hor görülme, sorgulanma gerçeklikleri olunan vakıf ve dernekler...
Şimdi bakıyorum da;
VAY BE... Ne kadar dava adamı varmış da; haberimiz yokmuş... Önemli olan zor zamanlarda konuşmaktır, cepheden kaçmamaktır, arkadaşını yalnız bırakmamaktır, hatta arkadaşını satmamaktır, yol ortasında komamaktır. Yeter ki bana zarar gelmesin de; kime ne olursa olsun! dememektir...
Zamanında sivil toplum örgütlerinin kapısını çalarak, müdavimi olanların, sıkıntı zamanlarında çevresine bile uğramaması, hastalığına kapılmamaktır...
Şİmdi rahat zamanı... Köşe bucak saklanma değil, ortaya çıkıp göğsünü gererek ben burdayım beni görün deme zamanı! Görmezseniz sizi tanımam! Zamanı... Hatta sizi yok sayarım zamanı... Öyle ya büyük adam! olmak öyle bir şey... Hatta geçmişi ile, geleceğine zemin hazırlama zamanı...
HAAA... Az kalsın unutuyordum; şimdilerde, zamanında sendika, dernek ayakta kalsın, dernek kirasını çıkaralım, hatta burası devamlı açık kalsın diye bir eleman tutalım, gelenlere çay ikram edelim diye maddi olarak destek olan fedakar insanlarımızın varlığı unutulmuştur. O, cebinden harcama yapanların, bugün unutulduğuna şahit oluyoruz. Üye bulmak için yalın ayak dolanıldığı günleri, hatırladığımızda; ''Hoca ne sendikası işin gücün yok mu? Diyenlerin, bugünkü afra, tafralarına ve en önde koşar adım yürüdüklerine şahit oluyoruz. Üstelik ne kadar makam için birbirlerini yıpratmalarına bakarak, üzülüyorum...
PARDON... Birileri dava, felan mı dedi... Duyamadım... Hadi ordan sende...
Sendika demişken bu yolun başlangıcında birlikte yola çıktığımız, beraber yürüdüğümüz Sendikalaşmanın manevi anlamdaki önemini vurgulayan MEHMET AKİF İNAN beyin şu sözü ile noktalayayım.
" Bütün giysileri yırtsak yeridir. Yeter bize vefa elbiseleri"
Mehmet Akif İnan