Ülkemiz her bakımdan, Dünyanın özenerek baktığı bir konumdadır. Coğrafyası, insanı, gelişmişliği, inancına bağlılığı, Vatan sevgisi, Lider olma özelliği taşıması... Geçmişteki Süper medeniyetin temsilcisi olması, tebasında yaşayan insanların bile; kendini bu topraklara adaması nedeniyle; Tüm bu özellikler onu aranan bir Ülke konumuna getirmektedir.
Güvenilen bir MİLLET olma özelliğini korumaktadır. Sizi sevseler de, sevmeseler de; sizinle görünüşte iyi geçinme manevraları yapmaktadırlar. Bu sahte davranışların arkasında kimi zaman; ebedi düşmanlıklar da; yatmaktadır. Hem içeriden, hem dışarıdan bu düşmanlıklarını ilan etmekten çekinmezler. Son kredi derecelendirme kurumlarının yaptığı gibi. İçerideki hainlerin dövizle oynaması, başka hainlerin sebze ve meyve üzerinden avanta para kazanması gibi...
Ülkeme düşman olan güçlerin yerli işbirlikçileri ise; onlardan daha çok çaba sarf ederek Ülkemizin küçülmesini, her anlamda muhtaç duruma düşmesini istemektedirler. İşte, bizim anlayamadığımız, bu çaresiz adamların ne yapmak istedikleridir? Ülkem bu duruma düşünce; kendileri krallar gibi mi, yaşayacaklar? Yazıklar olsun, Bu tür anlayış içerisinde olanlara yazıklar olsun....
Hele bakın bakalım. Ülkem yol geçen hanı gibidir. Gelenin, gidenin hesabı yoktur. Falan devlet yetkilisi gelir, filan gider. Bunu da mı, görmezsiniz? Eğer bu kadar dikkat çekmeyen bir konumdaysak; bu gelen, giden Devlet adamları aptal mı? Yoksa, bunu anlamayan içimizdeki hainler mi, aptal?
Yaptığımız ve yapacağımız tüm hamleler, mercek altında izlenmektedir. Sınır dışında ve yurdumuzun içerisinde, teröre karşı verdiğimiz mücadele; birilerinin gözünden kaçmıyor. Sözde bizi tebrik ediyor gibi, gözükseler de; aslında kinlerinden kuduruyorlar.
Şu Yunan devletinin yaptığı terbiyesizliğe bir bakın? Ne yapmak istiyorlar. Gerçi onların o kadar aklı yoktur. Birileri emretmiş, onlar uyguluyorlar...
Bu ülkede gelişmişliğe, ilerlemeye yönelik ne kadar atılım var ise; Önce Batıyı kudurtuyor, sonra; onların içerideki işbirlikçilerini...
Canım Vatanım, Şehit kokusu tüten toprağım. İslam bayraktarı dedelerimin emaneti, çocuklarımızın geleceği, Dünyanın seni dört gözle beklediği, başında seni görmekten mutlu olduğu; Yüce Milletim! Kalk, silkin, nedir bu halin. Şair ne güzel söylemişti ‘´Sen bir devsin yükü ağırdır devin.,, Evet sen bir devsin. Senin uyanmanı bekleyenler var. Mazlumlar, kimsesiz çocuklar, garipler, ezilenler, açlar, yuvasızlar, senin hükümdarlığın altında rahat ve huzur içerisinde yaşayan tüm halklar… Evet seni bekliyor… Sen bunun farkında mısın? Yine Şairin dediği gibi hala oyunda oynaşta mısın? Beklendiğini bilmiyor musun? Niye seni bekleyenlere anlamsız, donuk, farkında değilmişsin gibi bakıyorsun? Silkin ve kendine gel...
Senin Ülkende batılı bir Devlet adamının üç tane mülteciye yardım eden başkanının resmini paylaşarak, işte insanlık budur! diye saçmalayan insanların yüzüne ´´Bu Ülkede üç milyon mülteciye bakan kadim medeniyetin çocukları var´´ Gerçeğini suratına patlat. Patlat ki; gerçeği görmek için; gözlerini açsın... Bilerek kör olmasın... Hele, Nankör hiç olmasın... Bu Millet yeryüzünde, nüfus oranına göre; yardım yapma konusunda; Dünyada birinci sıradadır. Bu gerçeği birilerinin, yüzüne haykır...
O durumdaki nesillere, bir sor. Sen kimsin? Bu soruyu hiç kendine sordun mu? Sen kültürsüz, irfansız, cahil, sorumsuz, Vatanına ve Milletine ihanet eden birileri ile nasıl beraber olursun? Onların ayakçısı durumuna düşersin.! Ayağa kalk sen dik durmalısın, yaralansan da, hastalan sanda, aç olsan da; dik durmalısın. Sen o kadar Yüce bir Milletin kanını taşıyorsun. Zorlukları çözen, haksızlığa direnen, zalime karşı gelen, mazlumun yanında olan, fakir, kimsesiz bir yetimin senin tarafından korunması sayesinde mutlu ve mesut yaşadığı, yüzünün güldüğü, taze gülücüklerinin saflığının, temizliğinin, ortaya çıkmasına sebep olan; bir neslin torunusun. Ne oldu sana afyon mu yuttun? Hipnoz mu oldun? Kendine gel artık. Doğrul… Kendini tanı ve yerinden fırla… Gerçekleri gör, Ülkene sahip çık...
Batının kölesi ve güdümlüsü olma... Batının gittiği her toprak parçasına, neler getirdiğini araştır, öğren. Sonra, kendine örnek seç... Batı medeniyetinin dayandığı temelin; Kan ve Gözyaşı, olduğu gerçeğini öğren...
Ülkemde oynanmak istenen oyunlara müsaade etme. Birliğimizden, beraberliğimizden taviz verme. Ayrışımlardan ve onu körükleyenlerden uzak dur. O, tür söylemleri bayraklaştıran insanlara; şüphe ile bak... Gelişmişliğin, ilerlemenin, neler olduğunu gözlerinle gör. Devletine bir çivi çakan insanları destekle... Sen de, bir çivi çakmaya çalış...
İşte o zaman daha güçlü oluruz. Geleceğe ümitle bakarız. Biz, herkesi değil; herkes bizi seyreder. Bütün bizim dışımızdaki Devletlerin başkanları; Acaba, bu konuda Türkiye ne düşünüyor? Başkanları ne açıklama yapacak, diye; heyecanla bizi beklerler. Bize muhalif açıklama yapmamak için; çaba sarf ederler.
Yürü, emin adımlarla, kararlı, dirayetli yürü... Sen takip eden değil; takip edilen ol... DÜNYANIN gözü senin üzerinde. Ne zaman anlayacaksın?