MEHMET AKİF ERSOYU ANLAMAK
Mehmet Akif Ersoyu Anlamak
Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın, diye dua eden büyük şairimizi minnet ve saygı ile anıyoruz. Ömrünün son günlerinde çektiği sıkıntılar ise, yüreğimizi sızlatıyor.
Toplumun tüm kesimi büyük şairimizi hep İstiklal Marşı ile hatırlar oldu. Şair’in ondan başka da şiirleri ve eserleri vardır. Yaşadığı ve inandığı bir Dünya görüşü vardır. İlham aldığı, o ilhamla eser ürettiği bir fikir anlayışı vardır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulmadan sadece İstiklal Marşı ile Mehmet Akif’i anmak ve hatırlamak biraz zayıf bir anlayış olsa gerektir.
Hiç kimse onun derin düşüncesinden, beslendiği ana kaynaktan, ana kaynaktan aldığı ilhamla yazdığı insanlığa yön veren, İslam’ın Yüce fikirlerinin ifade edildiği şiirlerinden bahsetmiyor. Yaşadığı hayat boyunca İslam’ın yüceliğinin ve fikirlerinin savunucusu olduğundan bahsetmiyor. İslam’ın karşı çıktığı ırkçılığa dayalı bir sisteme karşı olduğundan bahsetmiyor. Müslümanların, Müslüman olarak yaşamasının, gerektiğinin altını çizerek üzerinde durduğundan bahsetmiyor. Kuran’ın ölüler için değil diriler için gelen bir kitap olarak algılanması gerektiği fikrinden bahsetmiyor. Hatta zayıf Müslümanların çokluğundan dolayı gerçek Müslümanların kabirlerde olduğu vurgusunu yapan şiirinden kimse bahsetmiyor. İslam birliğinin ancak İslam’ a sarılmaktan geçeceğini belirten fikirlerinden kimse bahsetmiyor. Ancak gerçek bağımsızlığa bu ilkelere bağlı kalınarak erişileceği fikrinden kimse söz etmiyor.
İşte yukarıda saydığımız onlarca fikir, her biri ayrı konferans konusu, her biri ayrı sempozyum konusu iken, Geçen yıllarda da onun ismi ile anılan bir yıl olmasına rağmen ne kadarı, hangi fikirleri, yaşadığı hayat, çektiği sefalet, Ülkenin birliğine ve dirliğine verdiği önem genç nesillere aktarılmıştır. Merak ediyorum. Her alanda olduğu gibi örneğin sadece Safahat isimli eseri bolca basılarak genç nesillere dağıtılamaz mıydı? Mesela şimdi ufukta seçim var. Seçim meydanlarında sadece aday adaylarının bile bir vekil seçilmek için yaptıkları harcamaları görünce, böyle bir eserin basımının yapılarak dağıtılması çok zor bir iş değildir. Hadi bakalım siyasi çalışma yapanlara önerimizdir. Seçimler gelir geçer, anacak dağıttığınız eser, kitaplıklarda yerini alır. İlerleyen yıllarda milyonlarca gencin kendi tarihi, kendi kültürünü tanıması gerekmez mi? Böyle bir çalışma aynı zamanda gelecek seçimlerin yatırımı olmaz mı? Eğer olaya salt siyasi açıdan bakar isek bu da bir siyasi yatırım sayılmaz mı? Neden? Çünkü benim bağımsızlığım en önemli unsurumdur, diye bahseden Vatan Şairinin eserlerini, fikirlerini genç nesillere tanıtmak aynı zamanda bir siyasi yatırımdır. Çünkü, öyle bir siyasetle Ülkenin birlik ve dirliğe ulaşacağını savunmuştur.
Gönül isterdi ki; her anlamı ile eserleri ve fikirleri tanıtılsın ve yeni nesiller sadece Onu İstiklal Marşı şairi olarak tanımasınlar. Diğer eserlerinden de haberleri olsun. Böyle bir imkan henüz devam etmektedir. Öncelikle, bu görev Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan arkadaşlara düşmektedir. Fırsat kaçmamıştır. Zaman bitmemiştir. Henüz elden giden bir şey yoktur. O halde haydi layıkıyla eserlerini ve fikirlerini tanıtmaya çaba sarf edelim. Unutmayalım onun fikirlerini tanımak aynı zamanda kendimizi tanımaktır. Gelecek nesillerimizi fikri ve ahlaki açıdan koruma altına almaktır. Yoksa gençler gider falan, filan sapık fikirlerin savunucusu, falan, filan sapık adamların hayranı olur…
Bu arada Mehmet Akif Ersoy hakkında özellikle gençlere yönelik çalışmalar yapan, eserler veren, onlarla söyleşilere, sohbetlere katılan büyük şairi tanıtmak için gayret sarf eden, öğretmenlik yıllarımızda yolumuzun kesiştiği, Başak Şehri Anadolu Lisesi müdürü Aziz Erdoğan kardeşimi yürekten tebrik ediyorum. Hakkında kısa bir bilgi sunayım.
Kendisi 1971 Sivas doğumlu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü'nde lisans eğitimini tamamladı. Eğitim Yönetimi ve Denetimi dalında yüksek lisansını yapıp, 1996 yılında İstanbul’a öğretmen olarak atandı.
Allah çalışmalarını daim eylesin. Başarıları sürekli olsun. Yolu açık olsun, tekrar sevgi ve saygı ile kendisini selamlıyorum.