MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNÜ İCRAATLARI İLE DEĞERLENDİRMEK
Şehrimizin, gelişmesinde önemli bir yer tutacak olan; Milli Eğitim kurumlarını, her türlü tartışmanın dışında bırakmak, birinci görevimiz olması gerekir.
Daha önceki yazdığım makaleler de, belirttiğim gibi; Milli eğitim politikaları; üzerinde, yoğun çalışmalar yapılarak; hayata geçirilmesi gereken politikalardır. Çünkü, muhatabınız insandır. İnsan yetiştirmek, Dünyadaki en zor, mesleklerden biridir. Gayet çetin ve uzun bir yoldur. Büyük emek, titiz bir çalışma, sabır ve dayanma gücü ister.
Geçmiş yıllarda olsun, şimdiki zamanda olsun; Şehrimize gelip, hizmet etmek isteyen,
Bu kurumun müdürleri; uzun yıllar hizmet etmek şansına sahip olamadılar. Nedense; şehrimize hizmet etmek için, gelen kurum müdürleri arasında; en fazla yıpratılan, kısa vadeli çalışma imkanına sahip olan, sürekli, başındaki müdürün değiştiği; müdürlük olarak, anılmaktadır.
Sadece bir hatırlatma; değişik kurumlara, şehrimize hizmet etmek için, gelen; kaç tane müdürlük, bu kadar göz önündedir? Kaç tane müdür, bu kadar kısa zamanda görev yaparak, şehrimizden ayrılmaktadır. Bu kabul edilebilir bir durum, değildir.
Ben, senelerden beri bu şehirde yaşayan, bu kurumun içerisinden gelen birisi olarak; yaşanan bu duruma, hayret ediyorum. Hangi, başka bir kuruma gelen müdür ya da yönetici; daha göreve başlaması, günlerle ifade edilirken; acımasız ve kasıtlı eleştirilere tabi tutulabilir? Bu mantığı açıklayacak, bir arkadaş var mıdır? Aynı yaklaşımı, diğer bakanlıkların temsilcisi olan; kurum müdürlerinden, kaç tanesine yapabilirsiniz?
Şehrimiz, hiç de; bu anlamsız tavır ve davranışların sergilendiği, bir şehir olmayı hak etmiyor. Aynı şey; Yeni HASTAHANENİN açılışında da; sergilendi. Herkes sevineceği yerde; nasıl eleştirebilirim, neresinde eksik bulabilirim, çalışması içerisine girdi. Pes, doğrusu...
Ülkeyi yönetenlerin, genel politikalarına göre; Eğitim politikamız, yeni bir yapılanma ve yeni bir planlanma aşamasına girdi. Bu aşamada neler yapılacağını, görüp beklemek lazım. Yoksa; o kurumun başında bulunan insanları; acımasız bir şekilde eleştirmek, o kuruma yarar sağlamadığı gibi; şehrin güzelleşmesine, ilerlemesine de yarar sağlamaz.
Anlamadığım, bir yaklaşım tarzı yaşanıyor. Daha yeni göreve başlamış bir insanı, eleştirmek... Eleştirelim, ancak; icraatlarını, yapacaklarını, yaptıklarını, görerek eleştirelim. Daha doğru bir yaklaşım, olur. Şehrimizde bulunan, bu kurumun mensuplarının; kendi aralarında bulunan, bir takım anlaşmazlıklarının, kurumu yıpratacak şekilde; ortaya çıkması kabul edilebilir, bir durum değildir. Üstelik bu tartışmaların içine; yönetim kadrosunu da, dahil etme çabalarını, şiddetle kınıyorum.
Şöyle yakın bir zamana bakıyorum. Çok kısa aralıklarla, Milli eğitim müdürü gelmiş, gitmiş. Evet, çok acı bir durum. Üstelik, Devletin en yetkilisi; Vali tarafından sürekli denetlenen ve kontrol edilen; bir müdürlükte bu kadar kısa aralıklarla, müdür değişiminin yaşanmasını doğru bulmuyorum. Müdürler, daha şehrimizi tanıma imkanı bulamadan, yeni görevleri ile tanışıyorlar.
Eğer, Milli eğitim mensubu bazı arkadaşlar, yaşadıkları zamana damga vurmak istiyorlarsa; yetiştirdikleri öğrencilerle, eğitim ve öğretime sağladıkları katkılarla, anılsınlar. Yoksa; izleri çabuk silinecektir. Bu meslekten emekli olmuş, Yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, bu alanda hatırı sayılır derecede yönetici kadrosunda, eski öğrenci arkadaşları bulunan; bir meslektaşınız olarak; size tavsiyem, budur.
Bizlere hizmet etmek için, burada bulunan, tüm idarecilere; zaman tanıyalım. Peşin eleştirilerde, yanlı değerlendirmelerde bulunmaktan vazgeçelim. Kazanan da, kaybeden de; şehrimiz olacaktır. Önemli olan, kazanımların, yanında olmaktır. O kazanımlara destek vermektir. Asırlar boyu; kasıtlı kaybettirenler, kaybettirenleri destekleyenler, tarihte adları anılmadan yok olmuş, gitmişlerdir. Kubbede hoş seda bırakmaktan, daha önemli ne olabilir? Aman dikkat, diyelim...