pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Orhan ARSLAN
Köşe Yazarı
Orhan ARSLAN
 

SELAHADDİN VE GÜNÜMÜZ HAÇLI SEFERLERİ

SELAHADDİN VE GÜNÜMÜZ HAÇLI SEFERLERİHaçlı seferleri sırasında, haçlı orduları ile karşı, karşıya gelen; Selahaddin Eyyubi, onlara defalarca insanlık dersi vermiştir. Savaş meydanlarında olmasa bile; savaş sonrasında; tüm Avrupa ülkelerinde dilden, dile anlatılmıştır. Hatta efsane şekline dönüşmüştür. Yapılan eylemler nedir? Araştırdığımız zaman şunu görürüz; Özü, Savaş meydanında bile olsa; insan, insanlığını kaybetmemelidir. Her zaman hatırında tutmalı ve ona göre davranmalıdır.O günün haçlı orduları içerisinde yer alan Fransızların dedeleri de, bu insanlık adına yapılan davranışlardan, nasibini almışlardır. Yaşanan olayları, onlarda efsane şeklinde gelen nesillerine anlatmışlardır. Amma, bu asil davranışların asıl kaynağı nedir? diye kafa yormamışlardır. Dini inancı gereği; bu büyük davranışları yaptıklarını veya Müslüman olmanın getirdiği bir zorunluluktur, gibi fikirler akıllarına gelmemiştir. Yapılan bu insani davranışları şahıslarla ilintilendirmeye çalışmışlardır. Yapılan davranışların kaynağı olarak; Dini inançlarını hep görmemezlikten gelmişlerdir. Neden? Çünkü insan fanidir, gelir, geçer. Amma, fikrin yüceliğini söylersek; Din, asırlar boyu tazeliğini koruyacağından dolayı, ola ki; kendi inançlarından kimileri, bu karşı dinin ilkelerini benimser ve o inanç etrafında birleşirler, diye korkmuşlardır. Efsaneler de insanların adı ile anılmıştır. Daha sonradan araştırma yapan kimi tarafsız araştırmacılar bu yüceliğin; Dini inançtan kaynaklandığını ispat etmişlerdir.Bugün, şanlı ecdadın torunları olan, bir kısmı aynı ırktan olan insanlar; bu erdemli davranışları unutarak; vahşet görüntüleri ile; anılmaya başlamışlardır. Kundaktaki, çocuğu öldürmek; yeni yaptıkları bir eylem değildir. Yaklaşık kırk yıllık geçmişe baktığımız zaman; Bunun örneklerini fazlasıyla görürüz. İşte, inançla donanmamış bir insanın yapacağı, olaylar zincirini görmekteyiz. Gerçi bazılarının Kürt dahi, olmadığı gerçekleri ortadadır. Önemli olan; bölge halkının, bu gerçeğin farkına varmasıdır. Kendilerine hizmet vermeye çalışan; sağlık ve eğitim çalışanlarının, tüm personelin hedef alınması, onların tehdit edilmesi, öldürülmesi vahşetin, başka bir boyutudur. İslam inancından uzaklaşmış, ırkı ne olursa, olsun; vahşet yapanların, yaptığı eylemlerle, irkiliyoruz. Sonuçta; benim fikrime uymuyor diye; AYNI IRKTAN OLAN, SADECE AMAÇLARI KENDİLERİNE YARDIM ETMEK olan Yasin Börü ve arkadaşlarını katletmediler mi?Yaşanan Tarihte; SELAHADDİN, Savaş meydanında atından düşen; İngiliz kralına at gönderen, ona elçileri ile; meyve sunan, hastalandığında tıbbi yardım gönderen, asil davranışlar, yaparak muhatabını insan yerine koymuştur. Aynı kral, daha savaş meydanında iken; esir aldığı Müslüman askerlerinden üç bin tanesini kılıçtan geçirmiştir. İnsanın düşünmesi gerekiyor. Kendilerinin dedelerini esir iken bile; öldüren kralları; bugünün nesli örnek almış gibi gözükmektedir. Bugün, buna benzer katliamları, sanki İngiliz kralına nazire yaparmış gibi; pkk terör örgütü mensupları yapmaktadır. Selahaddin’in Kudüs’ ü fethetmesinden sonra tüm inanç sahiplerinin inançlarına saygı duyulacağını belirtmesine rağmen; karşı taraf savaş meydanında insanlıktan zerre kadar nasibini alan, davranışlarda bulunmamıştır. İsteyen herkesin kendi inançlarına bağlı olarak; Kudüs’ te kalabileceklerini, yahut isteyenlerin şehri terk edeceklerini bildirmiştir. Aynen Fatih’in İstanbul’ u fethettiği zaman yaptığı gibidir. Bugün, inancını yitirmiş, terör örgütü mensuplarının; yaptıklarına baktığımız zaman; Haçlı zihniyetinin devamı gibi, görebiliriz, mantığı, ortaya çıkmaktadır. Örneklerini haçlılardan almaktadırlar.Bu bakış açısı ile; değerlendirdiğimiz zaman; bölgedeki olaylarda; yabancı devletlerin parmağının ne kadar fazla olduğunu tahmin etmek, güç değildir. Bu coğrafyada güçlü bir konumda olan Türkiye onlar için; gayet rahatsız edici, bir durumdur. Ayrıca, bu Ülkenin İslam inancını taşıması; rahatsızlık boyutunu; daha da ileri, boyutlara, taşımaktadır. Sürekli rahatsız edilmelidir. İçten ve dıştan; bu rahatsız edici eylem ve düşünceler; Türkiye’ nin gündeminden düşmemelidir. O amaçla; her türlü olay, kargaşa çıkarmak, kaos ortamı oluşturmak; vazgeçilmez yöntemleridir. Bu yöntemler mutlaka; uygulayıcı konumdaki güçler tarafından, her an, her zaman hayata geçirilmelidir. Bu işleri yapacak güçler; sürekli desteklenmelidir. İşte haçlı zihniyetinin amacı, budur.Şanlı dedeleri haçlılara karşı; tarihe mal olmuş bir zafer kazanan neslin torunlarının bir kısmı; Bugün, haçlı zihniyetindeki güçlerin esiri olmuşlardır. Yahut, onların kontrolüne girmişlerdir. Büyük kumandanın; kemikleri sızlamaktadır. İşte, inancınızı, Allah ’a olan güveninizi yitirdiğiniz zaman; düşeceğiniz durum; ortadadır. Zirveden, tabana yolculuk…Haçlılar, bu coğrafya için; kafalarında oluşturdukları fikirlerden hiçbir zaman vazgeçmediler. Görünen o ki; vazgeçmeye de; niyetleri yoktur. Savaş meydanında bile; kendilerine yapılan iyilikleri ve güzellikleri görmezden geldiler. Bugün, Selahaddin’ in bir kısım torunlarını kullanarak; Sanki intikam alma, peşindedirler. O bölgenin, istismar edilmesi, kendi amaçlarına uygundur. Bu açıdan baktıkları zaman; terör olayları desteklenmelidir. Oradaki sıkıntı; sürekli kanayan bir yara haline dönüştürülmelidir. Bu amaçla; her türlü siyasi, maddi, ekonomik, silah gücü desteği sağlanmalıdır. Gerekirse konu; Uluslararası boyuta taşınmalıdır. Oradaki; var olduğu ve tespit edildiği söylenen enerji koridorunu da, düşünüldüğü zaman; bölge her açıdan büyük önem arz etmektedir. Ciddi manada önemsemek gerekir, düşüncesindeler…Normal zamanda bir insana iyilik yaparsın unutabilir. Ölümle burun, buruna geldiğin zaman; sana bir iyilik yapıldı ise; sen onu nasıl unutabilirsin… İnsan duygularının bu kadar yoğun olduğu, başına gelen her şeyin mermere yazılan yazılar gibi; kaldığı bir dönemde insan kendine yapılan iyiliği unutuyorsa; işte o insan, önce kendi insanlığını sorgulamalıdır. Bölge insanına son yıllarda; her alanda destek sağlanmıştır. Bir takım özgürlükler tanınmıştır. Yatırımlarla, büyük baraj projeleri, sulamaya açık büyük tarım arazisi uygulamaları ile gündeme gelmiştir. Eğer, tüm projeler bitirilip, hayata geçirilecek olursa; bölge insanı, her alanda refaha kavuşacaktır. Bu ise; haçlı zihniyetinin, kesinlikle istemediği bir durumdur. Hesap, gayet basit ve açıktır. Bunu anlamak için; öyle çok fazla dikkatli, çak fazla akıllı, olmaya gerek yoktur. Uyanık olmak, uyanık bir şekilde olayları değerlendirmek yeter…Tarihte Fatih’ ler, Selahaddin ' ler hep insanlık dersini, savaş meydanlarında bile vermişlerdir. Anlayabilecek kafa, onu sezebilecek, insan yüreği gereklidir. Anlaşılan Tarihte verilen bu dersler, yetmemiş ki; bize insanlık dışı, dersi vermeye kalkıyorlar. Demek ki; yeni Fatih’ ler ve Selahaddin’ ler gereklidir. Dersi bir daha anlatsınlar. Az zekalı, insanlar; sıkça tekrar ederek öğrenirler de onun için…Haçlı zihniyeti ölmemiştir. Devam etmektedir. Kendilerine yardım edeceklerine inandıkları, tüm tarafları; yanlarına çekmek birinci görevleridir. Yanlarına çektikleri bu taraftarlarını; ideal amaçları için; kullanmak da, vazgeçmedikleri bir yöntemdir. Kısacası; her alanda, haçlı seferleri devam etmektedir. Kültürel alandan, cephe alanına kadar olan tüm alanlar, alabildiğine haçlı zihniyetine hizmet eden insanlar tarafından; bize karşı kullanılmaktadır. Top yekun bir haçlı baskısı ile; karşı, karşıyayız. Dilimizden, kültürümüze kadar; İnancımızdan, ekonomimize kadar, bir haçlı işgali ile karşı, karşıyayız...Bunun bilincinde olarak; uyanık olmak lazım.., uyanık...   
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2016 - Perşembe

SELAHADDİN VE GÜNÜMÜZ HAÇLI SEFERLERİ

SELAHADDİN VE GÜNÜMÜZ HAÇLI SEFERLERİ
Haçlı seferleri sırasında, haçlı orduları ile karşı, karşıya gelen; Selahaddin Eyyubi, onlara defalarca insanlık dersi vermiştir. Savaş meydanlarında olmasa bile; savaş sonrasında; tüm Avrupa ülkelerinde dilden, dile anlatılmıştır. Hatta efsane şekline dönüşmüştür. Yapılan eylemler nedir? Araştırdığımız zaman şunu görürüz; Özü, Savaş meydanında bile olsa; insan, insanlığını kaybetmemelidir. Her zaman hatırında tutmalı ve ona göre davranmalıdır.
O günün haçlı orduları içerisinde yer alan Fransızların dedeleri de, bu insanlık adına yapılan davranışlardan, nasibini almışlardır. Yaşanan olayları, onlarda efsane şeklinde gelen nesillerine anlatmışlardır. Amma, bu asil davranışların asıl kaynağı nedir? diye kafa yormamışlardır. Dini inancı gereği; bu büyük davranışları yaptıklarını veya Müslüman olmanın getirdiği bir zorunluluktur, gibi fikirler akıllarına gelmemiştir. Yapılan bu insani davranışları şahıslarla ilintilendirmeye çalışmışlardır. Yapılan davranışların kaynağı olarak; Dini inançlarını hep görmemezlikten gelmişlerdir. Neden? Çünkü insan fanidir, gelir, geçer. Amma, fikrin yüceliğini söylersek; Din, asırlar boyu tazeliğini koruyacağından dolayı, ola ki; kendi inançlarından kimileri, bu karşı dinin ilkelerini benimser ve o inanç etrafında birleşirler, diye korkmuşlardır. Efsaneler de insanların adı ile anılmıştır. Daha sonradan araştırma yapan kimi tarafsız araştırmacılar bu yüceliğin; Dini inançtan kaynaklandığını ispat etmişlerdir.


Bugün, şanlı ecdadın torunları olan, bir kısmı aynı ırktan olan insanlar; bu erdemli davranışları unutarak; vahşet görüntüleri ile; anılmaya başlamışlardır. Kundaktaki, çocuğu öldürmek; yeni yaptıkları bir eylem değildir. Yaklaşık kırk yıllık geçmişe baktığımız zaman; Bunun örneklerini fazlasıyla görürüz. İşte, inançla donanmamış bir insanın yapacağı, olaylar zincirini görmekteyiz. Gerçi bazılarının Kürt dahi, olmadığı gerçekleri ortadadır. Önemli olan; bölge halkının, bu gerçeğin farkına varmasıdır. Kendilerine hizmet vermeye çalışan; sağlık ve eğitim çalışanlarının, tüm personelin hedef alınması, onların tehdit edilmesi, öldürülmesi vahşetin, başka bir boyutudur. İslam inancından uzaklaşmış, ırkı ne olursa, olsun; vahşet yapanların, yaptığı eylemlerle, irkiliyoruz. Sonuçta; benim fikrime uymuyor diye; AYNI IRKTAN OLAN, SADECE AMAÇLARI KENDİLERİNE YARDIM ETMEK olan Yasin Börü ve arkadaşlarını katletmediler mi?

Yaşanan Tarihte; SELAHADDİN, Savaş meydanında atından düşen; İngiliz kralına at gönderen, ona elçileri ile; meyve sunan, hastalandığında tıbbi yardım gönderen, asil davranışlar, yaparak muhatabını insan yerine koymuştur. Aynı kral, daha savaş meydanında iken; esir aldığı Müslüman askerlerinden üç bin tanesini kılıçtan geçirmiştir. İnsanın düşünmesi gerekiyor. Kendilerinin dedelerini esir iken bile; öldüren kralları; bugünün nesli örnek almış gibi gözükmektedir. Bugün, buna benzer katliamları, sanki İngiliz kralına nazire yaparmış gibi; pkk terör örgütü mensupları yapmaktadır. 


Selahaddin’in Kudüs’ ü fethetmesinden sonra tüm inanç sahiplerinin inançlarına saygı duyulacağını belirtmesine rağmen; karşı taraf savaş meydanında insanlıktan zerre kadar nasibini alan, davranışlarda bulunmamıştır. İsteyen herkesin kendi inançlarına bağlı olarak; Kudüs’ te kalabileceklerini, yahut isteyenlerin şehri terk edeceklerini bildirmiştir. Aynen Fatih’in İstanbul’ u fethettiği zaman yaptığı gibidir. Bugün, inancını yitirmiş, terör örgütü mensuplarının; yaptıklarına baktığımız zaman; Haçlı zihniyetinin devamı gibi, görebiliriz, mantığı, ortaya çıkmaktadır. Örneklerini haçlılardan almaktadırlar.


Bu bakış açısı ile; değerlendirdiğimiz zaman; bölgedeki olaylarda; yabancı devletlerin parmağının ne kadar fazla olduğunu tahmin etmek, güç değildir. Bu coğrafyada güçlü bir konumda olan Türkiye onlar için; gayet rahatsız edici, bir durumdur. Ayrıca, bu Ülkenin İslam inancını taşıması; rahatsızlık boyutunu; daha da ileri, boyutlara, taşımaktadır. Sürekli rahatsız edilmelidir. İçten ve dıştan; bu rahatsız edici eylem ve düşünceler; Türkiye’ nin gündeminden düşmemelidir. O amaçla; her türlü olay, kargaşa çıkarmak, kaos ortamı oluşturmak; vazgeçilmez yöntemleridir. Bu yöntemler mutlaka; uygulayıcı konumdaki güçler tarafından, her an, her zaman hayata geçirilmelidir. Bu işleri yapacak güçler; sürekli desteklenmelidir. İşte haçlı zihniyetinin amacı, budur.
Şanlı dedeleri haçlılara karşı; tarihe mal olmuş bir zafer kazanan neslin torunlarının bir kısmı; Bugün, haçlı zihniyetindeki güçlerin esiri olmuşlardır. Yahut, onların kontrolüne girmişlerdir. Büyük kumandanın; kemikleri sızlamaktadır. İşte, inancınızı, Allah ’a olan güveninizi yitirdiğiniz zaman; düşeceğiniz durum; ortadadır. Zirveden, tabana yolculuk…


Haçlılar, bu coğrafya için; kafalarında oluşturdukları fikirlerden hiçbir zaman vazgeçmediler. Görünen o ki; vazgeçmeye de; niyetleri yoktur. Savaş meydanında bile; kendilerine yapılan iyilikleri ve güzellikleri görmezden geldiler. Bugün, Selahaddin’ in bir kısım torunlarını kullanarak; Sanki intikam alma, peşindedirler. O bölgenin, istismar edilmesi, kendi amaçlarına uygundur. Bu açıdan baktıkları zaman; terör olayları desteklenmelidir. Oradaki sıkıntı; sürekli kanayan bir yara haline dönüştürülmelidir. Bu amaçla; her türlü siyasi, maddi, ekonomik, silah gücü desteği sağlanmalıdır. Gerekirse konu; Uluslararası boyuta taşınmalıdır. Oradaki; var olduğu ve tespit edildiği söylenen enerji koridorunu da, düşünüldüğü zaman; bölge her açıdan büyük önem arz etmektedir. Ciddi manada önemsemek gerekir, düşüncesindeler…
Normal zamanda bir insana iyilik yaparsın unutabilir. Ölümle burun, buruna geldiğin zaman; sana bir iyilik yapıldı ise; sen onu nasıl unutabilirsin… İnsan duygularının bu kadar yoğun olduğu, başına gelen her şeyin mermere yazılan yazılar gibi; kaldığı bir dönemde insan kendine yapılan iyiliği unutuyorsa; işte o insan, önce kendi insanlığını sorgulamalıdır. Bölge insanına son yıllarda; her alanda destek sağlanmıştır. Bir takım özgürlükler tanınmıştır. Yatırımlarla, büyük baraj projeleri, sulamaya açık büyük tarım arazisi uygulamaları ile gündeme gelmiştir. Eğer, tüm projeler bitirilip, hayata geçirilecek olursa; bölge insanı, her alanda refaha kavuşacaktır. Bu ise; haçlı zihniyetinin, kesinlikle istemediği bir durumdur. Hesap, gayet basit ve açıktır. Bunu anlamak için; öyle çok fazla dikkatli, çak fazla akıllı, olmaya gerek yoktur. Uyanık olmak, uyanık bir şekilde olayları değerlendirmek yeter…


Tarihte Fatih’ ler, Selahaddin ' ler hep insanlık dersini, savaş meydanlarında bile vermişlerdir. Anlayabilecek kafa, onu sezebilecek, insan yüreği gereklidir. Anlaşılan Tarihte verilen bu dersler, yetmemiş ki; bize insanlık dışı, dersi vermeye kalkıyorlar. Demek ki; yeni Fatih’ ler ve Selahaddin’ ler gereklidir. Dersi bir daha anlatsınlar. Az zekalı, insanlar; sıkça tekrar ederek öğrenirler de onun için…
Haçlı zihniyeti ölmemiştir. Devam etmektedir. Kendilerine yardım edeceklerine inandıkları, tüm tarafları; yanlarına çekmek birinci görevleridir. Yanlarına çektikleri bu taraftarlarını; ideal amaçları için; kullanmak da, vazgeçmedikleri bir yöntemdir. Kısacası; her alanda, haçlı seferleri devam etmektedir. Kültürel alandan, cephe alanına kadar olan tüm alanlar, alabildiğine haçlı zihniyetine hizmet eden insanlar tarafından; bize karşı kullanılmaktadır. Top yekun bir haçlı baskısı ile; karşı, karşıyayız. Dilimizden, kültürümüze kadar; İnancımızdan, ekonomimize kadar, bir haçlı işgali ile karşı, karşıyayız...

Bunun bilincinde olarak; uyanık olmak lazım.., uyanık...

 
 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.