İLAHİYATLAR VE İMAM HATİP LİSELERİNİN BAŞARI DURUMLARI
ORTA ÖĞRENİMDEN LİSELERE GEÇİŞ, SINAV SONUÇLARI AÇIKLANDI...
ANADOLU İmam Hatip Liselerine, Merkezi yerleştirmede 28, 0675 kontenjan ayrılmıştır. Bunun tamamına yakını dolmuştur. 65 kadar açık mevcuttur.
Yerel yerleştirme sonuçlarına göre ise; Anadolu İHL' lerine; 224, 950 kontenjandan, 117, 662 kontenjan dolmuştur. 107, 288 kontenjan açık kalmıştır.
Diğer Meslek okullarında ise; kontenjanların yarısından fazlası boştur. Kısacası; ara eleman sıkıntısı, devam edeceğe benziyor. İHL, lerin önünü kapatmak için başlatılan kampanya da; en fazla darbeyi, diğer meslek okulları, yemiştir. Onları ayrı bir makalede, geniş, geniş açıklamıştım. O, konuya burada girmeyeceğim.
Yani bu İHL açık KONTENJANLARI ve Meslek lisesi açık kontenjanları, velilerin gayretleri ile; doldurulmayı beklemektedir.
Liselere geçiş sınavında, İHL orta okullarındaki; Türkiye genelinde elde edilen ferdi başarıları, göz ardı etmemek lazımdır.
ÖSYM' nin sonuçları açıklamasından sonra da; bazı olumsuz değerlendirmeler, yapılacaktır.
Eski İmam Hatiplerden örnekler verilerek; bugünkü elde edilemeyen başarıların; derin, derin analizleri, yapılacaktır.
Üstelik bugünkü konumlarını; O, okullardan mezun olmaya borçlu olan birileri; sanki, bulundukları konumdan rahatsız olmuşcasına; acımasız bir şekilde; İHL, okullarına ve de; mensuplarına eleştirilerde bulunacaklardır.
İmam Hatip Liseleri dediğimiz zaman; hemen, hemen herkes; başarılı, disiplinli, kusursuz, hatasız bir nesil istiyoruz. Bu yaptıkları değerlendirmeler; kendi kriterleri olduğu için; gençler, kendi koydukları kriterle uymayınca; ver yansın edip, en acımasız şekilde eleştirmeye başlıyorlar... Bunun adı, İNSAFSIZLIKTIR...
Bugün bu okullarda bir milyonun üzerinde öğrenci vardır. Herkesi nasıl aynı kefeye koyarsınız?
Öncelikle İHL de okuyan gençler, bu toplumun birer parçasıdır. Kısacası, bizim çocuklarımızdır. Bu örnekten hareketle; Önce bizler aynaya bakalım, sonra, bu gençleri değerlendirelim... Onlar da; bu toplumun bir parçasıdırlar. Eğitim kurumlarının haricinde; çevre faktörü, onları da; etkilemektedir. Sanki, kendileri sütten çıkmış ak kaşıktırlar da; gençler, çocuklar; kötüdürler!!!
Eğitim ve Öğretim; Çevre, Aile, Okul, Toplum, Öğretmen, yetişme sahaları, Arkadaş gurupları gibi; çok çeşitli yetişme alanları olan, bir gerçektir. Bunlardan bir tanesini atlarsanız; sonuç alamazsınız...
Sanki, toplum ve onu meydana getiren unsurlar; dört dörtlükte; İHL çocukları kusursuz, olmalıymış... Hadi oradan... Bu Okullar,Bu Milli Eğitimin okullarıdır. Bu kurumun öğretmenleri, orada görev yapıyorlar... Yani, diğer okullar gibi; Milli Eğitime bağlılar...
Öğretmenler de; Bakanlığın öğretmenleridir. Yani, diğer eğitim kurumlarında görev yaptıkları gibi; İHL, okullarında da; görev almaktadırlar...
Konuşacak çok şey var da; gelelim teknik ayrıntılara, Cahil olanları aydınlatalım, Yahut, kasıtlı yorum yapanların alnına bir şamar gibi, gerçekleri indirelim... yahut, hafızalarını tazeliyelim...
Bu Okulların kapanmasına karar verilince;
1-İHL okullarından bir anda üç yüz bin öğrencinin ayrıldığını hatırlayalım...( Bu eleştirileri yapanlar; O gün acaba, O, okullardan öğrencilerini kaçırdılar mı?) Onu da; ayrıca sorgulamak lazımdır.
Bu okulların önü kapatılarak; Fetönün okullarının önü açıldı... Dershaneleri ve okulları zirve yaptı. O gün, uygulanan kararlarla; öyle olması gerekiyordu. Dolaylı olarak, İHL okullarına, yurtlarına, binalarına el konuldu. Bunlardan dernek adına olanların bir kısmı; FETÖ taraftarları tarafından;O guruba yamandı. Bugün, ALLAH şükür, Milletin malları; Milletin hizmetine sunuldu...
2- Okullar kapanmasın, ocak sönmesin diye; Okul yöneticilerinin ve çalışanlarının gayreti ile; kırsal kesimlerden toplanan; bir, kaç sınıflık öğrenci, kapasitesini hatırlatalım... Okullar, üç beş sınıfla eğitime devam etmek zorunda kaldı. ( Belki de; şu anda acımasız eleştiren bazı insanlarımız, O zaman; O okullarda okuyan çocuklarını, nasıl alıp, kaçırdıklarını hatırlayacaklardır.) ( O, SENELER, İHL kapısından bile; geçmediklerini hatırlayacaklardır.) (Çocuklarını O, okulların kapısından bile; uzak tutmuşlardır...) Bırakın kapansın, diyen... Binlere şahit olmuşuzdur...
3- Bu gerçekler karşısında; Okullara verilen kat sayı zulmü ile; Okulların başka bir anlamda, nesillerinin kurutulmak istendiğini, belki; hatırlayacaklardır!!! İşte gerçek, hatırlatalım...
İHL' ler boşalsın diye; 1998 yılında; İHL okullarının içerisinde bulunan 11. sınıflar bile; bir yıl önceden mezun edildi. Yani, okullardan bir anda; onlarca sınıf boşaldı. 11 ve 12. sınıfların mezun olması ile; okullarda müthiş boşluklar oluştu. Bir yıl önce mezun edilen öğrenciler; kaos , yaşasın istendi.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, milyonlarca öğrenciyi etkileyecek, 2012 üniversite sınavlarında uygulanacak katsayı oranlarını meslek liseleri ve düz liseler için eşitledi. YÖK Genel Kurulu, dün sürpriz bir karara imza attı. Daha önce katsayı oranlarını meslek liselerinin lehine düşüren YÖK bu kez katsayıyı eşitledi. Buna göre meslek liseliler ve düz liselilerin orta öğretim başarı puanları 0.12 ile çarpılacak. Daha önceki katsayı farkı dolayısıyla meslek liseliler alanları dışında tercihte bulunduklarında düz lise mezunlarına göre en az 3, en fazla 15 puan farkına uğruyordu. İmam Hatip Liselerine yönelik uygulama olarak gündeme gelen katsayı sorunu, aslında Meslek Liseleri ve alanı dışında tercih yapmak isteyen tüm öğrencileri mağdur ediyordu. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, YÖK nezdinde katsayı uygulamasının tümden kaldırılması yönünde karar alındığını bildirdi. 2012 LYS tercih dönemiyle başlayacak bu süreçte, İmam Hatip Liseleri, Meslek Liseleri ve Genel Liselerde okuyan tüm öğrenciler eşit şartlarda yarışacaklar. Katsayı uygulaması 28 Şubat döneminde gündeme geldi. Özcan, bu antidemokratik uygulamadan artık Türkiye'nin kurtulması gerektiği ve tüm öğrencilere eşit yaklaşan bir sistemin gerekliliği gerekçesiyle katsayının kaldırılması kararı aldıklarını belirtti.
Şimdi 2012 de uygulamadan kalkan, katsayı uygulamasının ilk mezunlarını, geçen sene verdik, ikinci mezunlarını bu sene veriyoruz... ANLADINIZ MI? EY AKILLILAR...
4- Geçen süre zarfında, okulların ne kadar yıpratıldığını, söylememize gerek var mıdır? Bu yıpranmanın önüne geçmek ve daha başarılı, öğrencilerin yetişmesi adına, çalışmalar yapmak için; yeni projeli okullar açılıyor... Onlar da, mezunlarını yaklaşık, yedi sene sonra verecekler... Hafızlık programı olan, okullar açılıyor... ULUSLAR arası İHL' ler açılıyor... Siz neyin peşindesiniz?
5- Bu kadar yıpranmışlık, dışlanmışlık sendromu yaşayan okulların, öğrencilerinden; hangi mantıkla fen liseleri ile, özel okullarla karşılaştırıyorsunuz... Ben size sorayım; uyanık mısınız? hala uyku mahmurluğu mu, var üzerinizde? O zaman gidin aklınız başınıza gelince; bu konuyu yazdıklarımın ışığında bir daha değerlendirin...
Daha bir çok madde ile sıralayarak, sosyolojik ve psikolojik değerlendirmelerini, sayfalarca yapabilirim. ZAMAN içerisinde; parça, parça konulara değinebiliriz. Durum değerlendirmesi yapabiliriz.
Şimdi, Üniversite sonuçlarına göre; geçen yıllarda; yüzde 18 lik bir başarı elde etmiş, bir topluluğu başarısızlık damgası vurarak; yıpratmak istemenizde ki, amaç nedir?
Kaldı ki; Kat sayı zulmünün devam ettiği süreç içeriisnde; İHL mezunu bir gencin, Türkiye birincisi bile olsa; Dört yıllık idealindeki okula kayıt yaptırtma imaknının olmadığını ne çabuk unuttunuz!!!
Seneler öncesinde FETÖ ekibini yaptığı politikalarla, Özellikle, İHL' leri başarısız, disiplinsiz, göstererek; hangi kurumun daha iyi olduğunu ispatlamaya çalışıyorsunuz? Dilinizin altında ne var? açıkça söyleyin...
Serüvenini yazdığım, sürece dahil olan öğrenciler; Şu anda, İHL binalarında eğitim görmektedirler. Yani, katsayı zulmünün kalkmasından sonra, ortaokullardan başarılı öğrenci gelme süreci yeni başlamıştır... Bu öğrenciler daha mezun olmamışlardır. Şu anda sınav sonucu gelen öğrenciler; yaralı, darbe almış gençlerimizdir. Şimdi, siz bunları bilerek; çocuklarımızı, eğitimi zirve yapmış okullarla, karşılaştırarak; başarısız bulup, onların yarasını daha da; derine indirmekten zevk mi alıyorsunuz?
Daha açık söyleyeyim.. SİZ KİME HİZMET EDİYORSUNUZ... Yoksa, saf mısınız? Akıl tutulması mı, yaşıyorsunuz?
Amacınız, yönetimi, hükumeti eleştirmek ise; ALLAH aşkına İHL lerin üzerinden elinizi çekiniz... Yoksa; fetö gibi yeni bir örgüt kuruldu da; siz onlara mı hizmet ediyorsunuz? 28 Şubat sürecinde öyle olmuştu... İHL leri kötüleyerek; kimin reklamını yapmak istiyorsunuz?
Son soru; Çocuklarınız, İHL demi okuyor, yoksa edebiyatını mı, yapıyorsunuz? Bu yaptığınız acımasız değerlendirmelerle; insanların geleceğini karanlık gibi gösterdiğiniz zaman; içiniz ferahlıyor, sevinçle mi, doluyor... Gidin kardeşim, kendinize başka bir uğraş bulun... Bu gençlerden ve çocuklardan elinizi çekiniz...
Bu Olumsuzlukları zirve yaptığınız zaman; Bu davaya hizmet etmiş her insanın elleri yakanızda olacaktır... HAKLARINI sizlere helal etmeyeceklerdir, bilesiniz...
İLAHİYATLAR MESELESİNE GELİNCE;
SAYIN KARAMAN HOCANIN, Sözü ile başlayayım. Çocuklarından zeki ve başarılı olan öğrencileri; İLAHİYATA göndermeyenler, ALLAH katında sorumludurlar... Kısa ve veciz ifade... Bu durumu yapmayan nice ailelerin çocuklarını hangi durumlarda olduğunu biliyoruz. Kimileri memleketine bile gelemiyor, kimileri tutuklu, kimilerinin ne olduğu meçhul...
Ben öğretmenlik yıllarımda; bu konuya önem veren birisi idim. ALLAH şahittir... Bir defasında; sene başında bir sınıfta; bir tane ilahiyat seçmek istiyorum diyen öğrenci yok iken; O sınıftan sene sonu; 17 öğrencinin ilahiyata teşvik etmiştim ve kazanarak okumalarına sebep olmuştum. O öğrenci kardeşlerimiz; O sene, kazanmış, okulunu bitirmiş, göreve başlamış; hayatlarını devam ettirmektedirler. Öyle bir yönlendiricilik yapmış,bir insan olarak, gurur duyuyorum. Şu anda, öğrencilerimin de, duasını alıyorum... Okul birincilerini İLAHİYATA TEŞVİK etmiş, yönlendirmiş, biri olarak konuşuyorum...
Her evden bir ilahiyatçının olması gerektiğine inanıyorum... Bugün Ülkemizdeki İLAHİYAT FAKÜLTESİ sayısı, Yüze yaklaşmıştır... Alınan öğrenci sayısı; 20 bin civarındadır. Hayırlı hizmetler yapmak nasip eylesin... Allah zihinlerini açık; başarılarını daim eylesin...
1998 yılında Ülkemde alınan öğrenci sayısının 550 civarında olduğunu hatırlatayım. Sivas Cumhuriyet İLAHİYAT FAKÜLTESİ, O, YIL 20 ÖĞRENCİ ALDI. BUNUN ÇOĞUNLUĞU BAYAN İDİ. ALINAN PUANLAR İSE; O, ALANDAKİ EN YÜKSEK PUANLAR İDİ.
Şimdi bu olumsuz değerlendirmeleri yapan arkadaşlara, son sözümdür. Araştırın, öğrenin, Bilgi edinin, sonra değerlendirin... YOKSA, kötü niyetlisinizdir.
Allah sizi kötü niyetinizle baş, başa bıraksın...
BAŞARI DEĞERLENDİRMELERİNİ, ONA GÖRE YAPIN...
Görecek göz, anlayacak akıl ve düşünecek fikir; bunu göstermektedir. Daha iyi olmasını elbette isteriz... Gelecek yıllar, ona gebedir...
ALLAH BU CAMİANIN YAR VE YARDIMCISI OLSUN... Tüm gençlerimizin yolu açık, başarıları daim olsun...