Yönelişimiz Nereye
Allah Teâlâ bir kula hayır murat ederse, ona günahlarından pişmanlık duygusu verir, ilâhî idrak kapısını açıp derin bir anlayış nasip eder. Yalnız, bu meselede kulun nefsini bilip onu ıslah için mücâhede ve riyâzete başlaması lazımdır. Nefsinin haram işlerine karşı koyan kişi eden mücâhede makamında, o karşı koyuşla kendisini ibadet ve taate veren kimse ise riyâzet makamındadır. Ey iman edenler! Allah’tan korkun. O’na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda mücâhede edin ki kurtuluşa eresiniz (Mâide 5/35) âyet-i kerimesinde bildirildiği gibi, nefsin haram işlerden kurtulup ibadet ve taate dönmesi için Allah yolunda cihad etmek lazım gelir. İçteki düşmanların en büyüğü hiçbir zaman bizi bırakmayan nefsimiz, sonra şeytan ve kötü akrandır. Kötü akran, akraba bile olsa, mücâhede etmek, onlardan kaçmak lazım geldiğini müfessirler beyan buyurmuşlardır. Bir kul kötülerden uzak durup, nefsinin düşmanlığını bilerek onu ıslah etmek için kâmil bir insan eli tuttuğunda, Allah Teâlâ ona nuranî bir anlayış verir.